Eğitim Konusunda Bazı Öneriler

 Dini eğitimin içinden gelen bir eğitimci olarak yeni bir eğitim ve öğretim dönemine başlarken bazı hatırlatmalarda ve önerilerde bulunmak istiyorum.
     Gördüğüm kadarıyla son yıllara eğitimin altyapısı konusunda büyük atılımlar gerçekleşti, mecburi eğitimin on iki yıla çıkmasıyla, derslik sayısında, öğretmen alımında büyük gelişmeler oldu. Sadece Çumra ilçe merkezinde üç tane çok derslikli okul ( elli derslik) yapıldı. Ak Parti Hükümetleri bütçeden en büyük payı eğitime ayırdı. Eski yıllarda en büyük bütçe Milli Savunmanındı.
   Zaman zaman Cumhurbaşkanımız da değinir, eğitimde kalite eksiğimiz var. Bunca yeni atılımlara, yatırımlara, Fatih Projelerine rağmen henüz eğitimde gerekli kaliteyi, performansı yakalayamadık. ÖSS, LYS ve TEOK sınavlarında sıfır çekmeler devam ediyor. Matematik ve fen derslerinde öğrencilerimiz hala başarısız. İmam- hatip okullarımızdan mezun olanlar mesleğini başarıyla icra edebilecek seviyede değil. En azından şuur ve samimiyet eksikliği var. Diğer meslek liselerimizin mezunları da mesleklerini uygulama noktasında zayıf ve başarısız. Çoğu da okuduğu meslek dalı dışında hayatını devam ettiriyor, kendisini yeterli hissetmediği için öğrendiği mesleğini yapmıyor. Bu da büyük bir eğitim israfına yol açıyor.
     Evet, 4+4+4 şeklindeki eğitim sisteminde yeni ve radikal bir değişiklik yapılmalıdır. Bu sistem 5+4+3 şekline çevrilmelidir. Bu sistem daha sağlıklı işleyecektir. Taşınan öğrenci sayısı azalacaktır. Dördüncü sınıftan beşinci sınıfa geçen bir öğrenci henüz on yaşındadır. On yaşında bir çocuğun ailesinden uzak yatılı okullarda okuması doğu değildir. Ama 11-12 yaşında olan bir çocuk ailesinden uzakta yatılı okullarda okuyabilir. Beşinci sınıftan sonraki Kur’an Kursu-hafızlık eğitimi daha başarılıdır. 5+4+3 sisteminde ilköğretim dokuz yıla çıkacaktır ve liseye açıktan devam edenler için daha kolay olacaktır. Liseyi içeriden okumayan öğrenci en azından dokuz yılını okulda geçirmiş olacaktır.
     Ayrıca müfredat ve muhteva yeniden gözden geçirilmelidir. Terör örgütlerine kapılmayan, aklını ve iradesini bir şarlatana teslim etmeyen, özgüveni yüksek, demokrasiye bağlı nesiller yetiştirilmelidir.  Öğrendiğini tatbik eden, uygulayan donanımlı teknik eleman yetiştirmek için endüstri meslek liseleri sanayi bölgelerinde yapılmalı, öğrenciler en azından sanayici ile iç içe olmalı, haftanın üç gününde sanayide uygulama yapmalıdır. Çıraklık okulları da uygulamalı meslek liselerine dönüştürülmeli, bu öğrenciler üniversite sınavına alınmamalıdır. Yani çıraklık okulu mezunları da lise mezunu muamelesi görmeli, ayrıca zorunlu olarak açık liselere kaydı yapılmamalıdır. Bunlardan üniversiteye gitmek isteyenler ayrıca açık liselerden de mezun olmalıdır.
    İmam- hatip okullarının yapısı ve müfredatında da oynama yapılmalı, ilahiyat mesleğini sürdürmek isteyen ve hafız olan öğrencilere ilahiyat dersleri daha ağırlıklı verilmeli, üç yıl boyunca ders dışında vakit ve Cuma namazlarında camilerde staj yapmaları sağlanmalı, staj cami imamının gözetiminde olmalı, imam öğrenciye not vermelidir. Üniversiteyi ilahiyat dışında okumak isteyen diğer öğrencilerin meslek dersleri azaltılarak genel liselerde verilen fizik, kimya, biyoloji gibi bütün müspet dersleri almalıdır.
    Evet, öğrencilerimizde milli duygu ve şuur eksikliğini gözlemliyoruz. Yollarda, caddelerde yanlış görüntülere, öğrenciye yakışmayan hareketlere şahit oluyoruz. Okul önlerinde sigara içen, kılık- kıyafeti hiç de öğrenciye yakışmayan tipleri görüyoruz. Başörtüsü kadınımızın milli ve dini örtüsüdür. Ona sınırlama getirmemek şartıyla öğrencilerin belli kıyafetleri olmalı, bir öğrencinin hangi okulda okuduğunu bilebilmeliyiz. Ayrıca öğretmenlerimize tedip ve terbiye yapma yetkisi verilmeli, gerektiğinde bir öğretmen öğrencinin kulağını çekebilmeli, öğrenci öğretmeninden çekinmelidir, utanmalıdır. Eğitimde disiplin olmazsa orada laçkalık olur, saygısızlık olur. Öğretmenini saymayan bir öğrenci o öğretmenden feyiz alamaz. Burada velilere de, öğreniciye de görev düşüyor. “Bana bir harf öğretenin kölesi olurum” anlayışıyla öğretmene yaklaşmalı ve öğretmene değer vermeliyiz.

Yazarın Diğer Yazıları