Ekin Az Ekildi

Çumra çevresinde gördüğüm kadarıyla çiftçiler bu yıl buğday ve arpayı çok az ektiler. Niçin ekmediklerini sorduğumda, "Buğdaydan-arpadan kazanmıyoruz, hatta bu girdi fiyatlarıyla zarar ediyoruz. Mısırın, pancarın ve kabak çekirdeğinin getirisi, kazancı daha iyi” diyorlar.

Bu yıl Çumra bölgesinde buğday ve arpa ekimi çok az oldu, güz yağmurları boş toprağa yağdı. Araziler, bahar aylarında ekilecek olan pancar, patates, kabak, mısır ve ayçiçeği ve fasulye için boş bırakıldı. Böyle giderse çiftçi buğday ekimini tamamen bırakacak ve buğday ve saman ithal etmek zorunda kalacağız. Dr. Canan Karatay'ın önerdiği şekilde artık yemeklerde ekmek yemeyeceğiz(!)

Evet, Konya bölgesi su fakiri bir bölge, Türkiye ortalamasının altında yağıyor ve yeraltı suları gittikçe çekiliyor, o eski kışlar da olmayınca barajlar ve göller dolmuyor, ırmaklar cılız akıyor, derelerin bir kısmı kuruyor. Konya'nın geleceği su bakımından endişe verici, çölleşmeye doğu gidiyoruz. Büyük oranda ziraattan kazanan, hububatıyla ünlenen ve Türkiye'nin buğday ambarı olarak bilinen Konya, giderek insanını beslemez hale gelecek, Allah muhafaza göç vermeye başlayacak. Tek çare, mevcut su kaynaklarını tasarruflu kullanmak, çok su istemeyen mahsule yönelmek. Hububatların içinde en az su isteyen de buğday ve arpadır. Mısır, kabak, fasulye, pancar gibi mahsuller için yılda en az altı- yedi defa sulamak gerekir. Ama buğday ve arpayı iki kez sulamak yetiyor. Çok zaman sulamak bile gerekmez. Kırsal kesimlerde buğday- arpa, nohut, mercimek gibi hububat ve bakliyat sulamadan oluyor, nisan ve mayısta yağacak iki yağmur suyu kafi geliyor.

Konya milletvekilimiz Prof. Mehmet Babaoğlu, yıllar önce bu gerçeğe parmak bastı, Konya çiftçisine tavsiyelerde bulundu: "Konya havzasında daha çok susuzluğa dayanıklı, yağmur suyuyla yetinen bitkilere ağırlık verilmeli, sudan tasarruf sağlanmalı, çok su isteyen yeşil bitkilerin ekimi en aza indirilmeli” dedi. Devletin bir ziraat planlaması olmalı, "şu bitkiler şu bölgelerde ekilirse teşvik primi alır” şeklinde açıklama yapılmalı ve tavsiyeye uygun ekim yapan çiftçilere teşvikler verilmelidir. Örnek olarak, Konya bölgesinde buğday ekenlere özel teşvikler verilmeli, buğday-arpa-çavdar ekenlerin mazotu ve gübresi tamamen devlet tarafından karşılanmalı.

Geçmiş yıl mısır ekicisi kazandı, pancar ve kabak ekenler de kazandı. Fasulye de zarar ettirmedi. Ama buğday ekenler fiyatlardan çok memnun olmadı. Pancarın kotalı olması dolayısıyla herkes mısır ekmeye yöneldi, yöneliyor. Haklı olarak daha çok kazandıran mahsullerin arayışı içinde çiftçi. Ama unsuz, buğdaysız bir ülke olmaz. Buğday stratejik bir ürün. Dökme suyla değirmen dönmez. Ayrıca buğdayın anızı gübre, sapı da saman olarak değerlendirildiği için ekin az olursa saman fiyatları fırlayacak ve hayvancılığımıza zarar verecek. Bir zaman yaptığımız gibi samanı da ithal etmek zorunda kalacağız. Tez elden devlet bu konuya el atmalı, buğday ekimini teşvik etmelidir.


Yazarın Diğer Yazıları