Levhalık Sözler

Hani Koca Yunus der ya:

"Söz ola kese savaşı,

Söz ola kestire başı,

Söz ola ağulu aşı

Bal ile yağ ede bir söz”.

Öyle sözler var ki açıklamak için kitaplar yazılır, okuyunca- duyunca gönüllere kazınır, dünya durdukça da söyleyeni dilden dile anılır. Bundan sekiz asır önce yaşayan Mevlana ve Yunus işte o unutulmazlardan. Daha geçen asar yaşayan Merhum Akif ve Ziya Paşa da unutulmaz sözler bırakmışlar. Biz de o sözlerle konuşmalarımızı, sohbetlerimizi, yazılarımızı süslemeye, etkili kılmaya devam diyoruz.

Evet, Merhum Akif'in şu sözü hayat felsefeniz olsun:

"Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım,

Çiğnerim, çiğnenirim Hakkı tutar kaldırırım.

Kanayan bir yara görsem yanar ta ciğerim.

Onu dindirmek için tekme yerim, çifte yerim”.

Şu güzel beyit de ahlakınız olsun:

"Zalimin rişte-i ikbalini (yükselişini) bir ah keser,

Rızka mani olanın rızkını Allah keser”.

Ziya Paşa'nın şu sözü de kulağınızda küpe olsun:

"Erbab-ı kemali çekemez nakıs olanlar,

Rencide olur dide-i huffaş ziyadan”

( Eksik olanlar kamil olanları çekemez, tıpkı yarasanın gözünün ışıktan rahatsız olduğu gibi) Buradaki "ziya” hem "ışık” anlamında hem de Ziya Paşa'nın adı.

Yine Koca Yunus'la devam edelim:

"Bir hastaya vardın ise,

Bir içim su verdin ise,

Yarın anda karşı gele,

Ab-ı hayat içmiş gibi”.

Ziya Paşa'mızın şu öğüdünü de unutmayın:

"İnsana sadakat yaraşır görse de ikrah (baskı),

Doğruların yardımcısıdır Hazreti Allah”.

Seri Sakati de kalbi anlatmış:

"Üç türlü kalp var: Kalp vardır, dağ gibi sabittir, hiçbir şey onu kımıldatamaz. Kalp vardır, ağaç gibidir, kendi sağlamdır ama zaman zaman rüzgar usulca sallar. Kalp vardır, tüy gibidir, rüzgar esince her tarafa gider".

İbni Ata da tam bize, yani yazanlara söylüyor:

"En iyi iş yapılmış, en iyi söz söylenmiş. Bu nedenle bu güne kadar yapılmış bir işi, söylenmiş bir sözü söyleme".

Son olarak bir söz ile sarsılalım:

"Madem ki taştan taşa çarpmak kaderin.

O halde su gibi ol da arınmaya bak."


Yazarın Diğer Yazıları