Ölümün Güzeli Olur mu?

 

Ölüm gerçek üstü gerçektir. Ölmek için geldik dünyaya. Bugüne kadar ölümü inkâr eden çıkmamıştır, sadece ölüme hazırlanmayanlar, kayıtsız kalanlar vardır. Kimileri ölümü kendisine uzak görür, o yüzden hazırlanmaz. Kimisi sadece buradaki hayatına inanır ve son nefesine kadar zevk ve safa içinde geçirmeyi düşünür. Kimi de bütün hayatının planını o son nefesine göre yapar, ona hazırlanmakla geçirir ömrünü. Kazanan da, kurtulan da onlardır. Onlara göre ölüm şeb-i arus'dur- düğün gecesidir, ruhun Rabbine kavuşmasıdır. Ölüm dünyanın çilesinden, gurbetinden kurtuluştur, dönüştür, o yüzden güzeldir, yaşam çekilmez hele gelince nimettir. Nitekim Necip Fazıl, "Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber” diyor bir mısraında.

   Rahmetli babamın dualarından birisi de, "Ya Rabbi teneşir güzelliği ver” derdi. Yani "teneşirde cesedim güzel olsun, yüzüme nur gelsin, çirkin ve korkunç bir surat verme son nefesimde” diyordu. Nitekim öyle oldu, çok şükür. Ölenin yanında bulunanlar bilir, kimilerinin öldüğünü dahi bilemezsin, bir nefes çıkıverir, bakarsın kalp durmuş, dünyayı terk etmiş. O anda yüzü sapsarı olur, güzelleştikçe güzelleşir, hatta etrafa güzel bir koku yayılır, ölenin yanına gelenler bu güzel kokuyu hissederler. Hani Efendimizin ölümü üzerine yanına giren Hazreti Ebubekir (RA), Peygamberimiz (sav)in mübarek yüzünü açar, bakar ve şöyle mırıldanır: "Hayatında güzeldin, ölümün de güzel Ya Rasulallah” der. Hacca ve Umreye gidenler bilir, Peygamber Efendimizin mezarından hala güzel bir kokunun geldiği hissedilir. Bu şekilde güzel kokulu-nurlu ve kolay ölüm Mukerrebun'a- Sabikun'a has ölümdür.

    Kimileri de ölürken korkunç şekilde çirkinleşir, dudakları – burun delikleri- gözleri büyür, yüzü siyahlaşır, canını da zor verir, çırpınır, çabalar, sanki boğazından bir çöğür ve diken çıkar gibi, bütün damarları yırtılır gibi ısdırap çeker.  Bu da amel defteri solundan ve arkasından verileceklerin ölüm şeklidir. Allah o şekilde bir ölümden hepimizi korusun.

  Kur'an-ı Kerim'in Vakıa Suresinin ilk ve son ayetlerinde ölüm anında üç gruptan, üç çeşit ölümden bahsedilir. Önce bu ayetlerin meallerini verelim: "Ve siz üç sınıf olduğunuz zaman (ayet 7), İşte (birincisi) Ashab-ı Meymene. Ne kutludur O Ashab-ı Meymene (8). Ashab-ı Meş'eme ki, ne mutsuz ve uğursuzdur Ashab-ı Meş'eme (9). Önde olanlar var ya onlar öncülerdir (10). İşte onlar yaklaştırılanlardır(11). Naim cennetlerindedirler (12). Bunların çoğu önceki ümmetlerden(13), birazı da sonrakilerdendir(14)… Hele can boğaza dayandığı zaman (83). O zaman siz bakar durursunuz(84). Biz ona sizden daha yakınız. Fakat siz göremezsiniz.(85) Hadi eğer cezalandırılmayacak iseniz (86), onu geri çevirirsiniz, eğer iddianızda doğru iseniz (87). Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlar (Rabbine yakın olanlar)dan ise (88), ona rahatlık, güzel rızık ( güzel koku) ve Naim cenneti vardır (89). Eğer o amel defterini sağdan alanlardan ise (90), amel defteri sağından verilenlerden selam sana (denir)(91). Ama eğer sapık yalancılardan ise (92), işte ona kaynar sudan bir ziyafet vardır (93). Cehenneme atılma vardır (94). Bu kesin hakikattir (95). Öyle ise Rabbinin o büyük ismiyle tespih et (96)!” (Vakıa Suresi,7-14, 83-96)

  Yukarıdaki ayetlerden anlıyoruz ki, ölümün üç şekli vardır. En güzel ölüm, güzel ölüm ve kötü ölüm.  En güzel ölüm, öncülerin, mukarrebun denilen Allahın rahmetine yakın kulların, enbiyanın, evliyanın ve şehitlerin ölüm şeklidir. Bu öncü insanlar kolay ölürler, ölürken cennetteki makamlarını görürler ve gülümserler. Cesetleri ve yüzleri güzeldir ve etrafa güzel bir tütü yayarlar. Ölürken cennetteki makamlarını gördükleri için, ölüm meleğini gördükleri için, ölürken cennetle müjdelendikleri için, melekler, insanlar ve Rableri onların cennetlik olduklarına şahitlik ettikleri için, kelime-i şehadetle ruhlarını teslim ettikleri için Allah yolunda ölenlere ve öldürülenlere "şehit” denilmiştir.

    Bir güzel ölüm daha var ki Ashab-ı Meymene denilen sağcıların ölümüdür. Yani amel defteri sağından verilenlerin ölümleri de güzeldir. Ölünce onları kendileri gibi ameli güzel olanlar karşılar, bunlar da cennetteki makamlarını ölürken görürler. Ölürken azap ve sıkıntıyı çok çekmezler. Bunların bir kısmı direk cennete, kimisi de az olan günahlarının cezasını çektikten sonra cennete gireceklerdir.

    Son ölüm şekli ise; kâfirlerin, günahkârların, zalimlerin, fasıkların, münafıkların ölümüdür ki zordur, acıdır, bunların canları zor çıkacaktır, ölümleri ıstıraplıdır, yüzleri çirkinleşecektir. Gözleri ve burun delikleri büyüyecektir. Sonları da cehennemdir.

    İşte bütün bir ömür, son nefesimizde düğümlenmektedir. Yaşamımız, işimiz, ibadetimiz, hazırlığımız o son nefese göre olmalıdır. Güzel bir ölüm istiyorsak, halimizi ve kalimizi düzeltmeli, dünyada hoş bir sada bırakmalıyız. 


Yazarın Diğer Yazıları