Bu memleketin en önemli konusu eğitim ve öğretim konusu diyoruz. Çünkü bizi geleceğe eğitim kurumlarımız taşıyacak, muasır medeniyet seviyesine eğitimli nesillerle ulaşacağız. Ekonomide olsun, savunmada olsun güçlü bir ülke olmanın motor gücü eğitimli insandır. Gelişmiş ülkelerin aynı zamanda eğitim kurumları da öndedir, okulları kalitelidir, üniversiteleri sanayi ile entegre çalışmaktadır. Bu ülkeler bütçelerinden en büyük payı eğitim ve öğretime ayırmaktadır. Gelişmiş devletler arasındaki en büyük yarış, dijital, mikro ve yüksek teknoloji yarışıdır. Biliyorlar ki yüksek teknoloji yeni icatlara bağlıdır, yeni icatlar da eğitimli gençlerin eliyle olacaktır. Bu gerçeği gören Ak Parti hükümetleri ARGE çalışmalarına daha çok kaynak aktarmaya başlamış, kütüphaneleri yaymış laboratuarsız okul bırakmamıştır.
Okulların öne çıkması, başarılı öğrencilerin yetişmesi için özellikle okul idarecilerine ve öğretmenlere daha çok görev düşmektedir. Nice okullarımız kıt imkanlarına rağmen idarecilerinin ve öğretmenlerinin gayretiyle başarılı öğrenciler yetiştirmiş, ismiyle, eğitimiyle öne çıkmıştır.
Evet, geçen gün Çumra merkezde, Kaymakamlık binamızın hemen karşısında Altınpark'ta bir etkinliğe, bir sergiye şahit oldum. Parkın bir köşesinde cıvıl cıvıl çocuklarımız, rengarenk masalar dikkatimi çekti. Varıp gördüğümde Merkez Abdullah Tenekeci İlköğretim okulumuzun öğrencileri, öğretmenlerinin gözetiminde hazırladıkları görselleri, yaptıkları deneyleri, fen ve matematik konularını ilgilendiren formüllerin uygulamalarını tanıtıyorlardı. Yani öğrenciler Pisagor bağıntısından tut, asitli ve şekerli yiyeceklerin zararlarına kadar birçok şeyi deneylerle gösteriyorlardı. Plastik şişeleri keserek tirübin yapmışlar, rüzgardan elektrik üretmişlerdi. Nasuh Özdemir öğretmenimizin bizzat kendisinin icat ettiği "zehirlemeyen soba” örneğini gördüm, patentini almış, yakında seri üretime geçeceğini söyledi. Çumra'nın kenar mahallesinde bulunan Abdullah Tenekeci İlköğretim Okulumuzun bu performansı diğer okullarımıza da örnek olacak nitelikteydi. Öğrencileri imtihanla alınan seçme öğrenciler değildi, sıradan öğrencilerdi ama idarecisi ve öğretmenleri gayretliydi ve dayanışma içindelerdi.
Evet, zaman zaman eğitimde kalite düşmesinden, disiplin eksikliğinden bahsediyoruz. Bu açığın kapanmasında, bu eksiğin giderilmesinde öğretmenlerin ve idarecilerin gayretinin çok önemli olduğunu gördüm. Azimli ve donanımlı öğretmenler, liyakatli müdürler, en ücra köydeki bir okulu bile öne çıkarabiliyor, geleceğin bilim adamlarının, mucitlerinin yetişmesine önayak olabiliyordu. Sorumluluğunun farkında liyakatli okul idarecileri, azimli ve gayretli öğretmenler, isteseler bu ülkeye çağ atlatabilirlerdi. İktidarlarımız her şeyden önce böyle sorumlu, şuurlu, gayretli, liyakatli idarecileri ve öğretmenleri yetiştirmeli, okullarını öne çıkaran idarecileri ödüllendirmeli, bir teşvik sistemi getirmelidir. O zaman lider ülke, gelişmiş ülke, güçlü ülke olmanın önünde hiçbir engel kalmayacaktır. Evet, sorunlarımız okullarda başlar yine okullarla çözülecek, anahtar sözcük "eğitim” diyoruz. Abdullah Tenekeci İlköğretim Okulu gibi örnek okullarımızın, örnek idarecilerimizin, örnek öğretmenlerimizin çoğalmasını dilerim. Fen Bilgisi öğretmenimizi, Nasuh Özdemir hocamızı özellikle tebrik ederim.
