Her zaman söyleriz, temizliği dünyaya öğretmiş bir milletiz. Şehirlerimizin ve köylerimizin her sokağına çeşmeler, sebiller ve su kemerleri yaparak tarihte su medeniyeti kuran ataların çocuklarıyız. Şehirlerimizin her köşesinde tarihi hamamlarımız hala yaşatılmaktadır. Böyle bir milletin çocukları olarak sokaklarımızda çöp atıkları görülüyorsa, parklarımız kuru yemiş kabuklarıyla kirletiliyorsa, burada kendimizi sorgulamamız gerekir.
Şehrin eski adı ?Medine?dir. Medeniyetin merkezi, medeni insanların yerleşim yeri anlamına gelir Medine. Bizim şehirlerimize gelince maalesef bugün gayri medeniyet merkezleri oldular. Her türlü pisliğin olduğu, anarşi ve terörün kol gezdiği, uyuşturucu tacirlerinin cirit attığı, can ve mal güvenliğinin kalmadığı merkezler oldular şehirler. Bugünkü büyük şehirlerimiz hem madden hem manen kirlidir, kirletilmektedir.
Evet, bir yandan sanayi atıkları ve gazlarıyla, kömür tozları ve dumanlarıyla, egsoz gazlarıyla şehirlerimizin maddi havası kirletiliyor, bir yandan da insanlar davranışlarıyla şehirlerimizin manevi havasını bozuyorlar. Bizim insanımız maalesef şehir kültürüne sahip değil. Elindeki izmariti çöp tenekesine atmıyor, ayak altına atıp eziyor. Nice ormanlarımız gelişi güzel atılan izmaritler yüzünden yanıp kül oluyor. Belediye temizlik görevlileri sadece izmarit toplamaya yetişemiyorlar. Ortalığa atılan naylon ve kağıt parçaları, kış aylarında kömür atıkları maalesef kötü görüntüler oluşturuyor ve insanlarımız da belediyeyi suçluyor. Burada suçlu sadece belediye değil, insanımızın kendisi de sorumlu. Sınırlı sayıda görevlilerimiz üzerine düşeni yapıyor. Temizlik kültürümüz olsa çöp toplayıcılara bile ihtiyaç olmayacak.
Evet, medeniyet nezafet ve nezaket demektir. Yani medeniyet temizlik ve kibarlıktır. Medeni insan temiz ve kibardır. Medeni insanın üstü başı temiz, çevresi temiz, dili tatlı ve davranışı nazik olur.
Beyşehir ilçemizden gelen bir kardeşimiz şehrin temizliğinden sitayişle bahsetti. İnsanların çöplerini çöp kutularına attıklarını, parklarda kuru yemiş atıklarının görülmediğini söyledi. Beyşehirli arkadaşımızı hayranlıkla dinledim. Demek ki Beyşehir?imizin insanı medeni, belediye görevlileri çalışkan, belediye hizmetleri seri.
Çumra özeline gelince, hizmet alanı geniş, görevli sayısı sınırlı ve yetersiz, insanımız duyarsız. Temizlik görevlisi hanım kardeşlerimiz çalışkan, üstlerine düşeni fazlasıyla yapıyorlar. Gel gör ki insanımız çöplerini, izmaritlerini gelişi güzel atabiliyor, parklarda oturduğu mekanı kuruyemiş kabuklarıyla kirletiyor. Hele bazıları var ki, ?belediye değil mi, temizlesin? diyor. Burada biraz insaf diyorum, bu duyarsızlık karşısında belediyemizin üç yüz elemanı çöp toplasa yine yetişmez.
Öncelikle temizlik kültürüne çok ihtiyacımız var. Bu kültür okullarımızda kazanılır, aile büyüklerimizin eğitimiyle olur. İnsanımız birbirini uyarmalı, cami çevrelerimiz, okul önlerimiz, park ve bahçelerimiz özellikle temiz tutulmalı. Çöp kutuları nazar boncuğu gibi durmamalıdır.
Evet dostlar, çöplerimizi atarken biraz medeni olalım. Belediye görevlilerimiz kadar şehrimizin temizliğinden biz de sorumluyuz. Temizlik seferberliğini hep beraber başlatalım. Zaman zaman okul öğrencilerimiz mıntıka temizliği yapsınlar. Ataların sözü, ?Aslan yattığı yerden belli olur.? Hadis-i şerifte de, ?Temizlik imandandır.? Buyrulur.
