Hızır Aleyhisselam -1-

Hızır a.s Hz Musa döneminde yaşayan, kendisine ilahi bilgi ve hikmet öğretilen kişidir.Arapça kaynaklardan Hadır (hadr,hıdr)şeklinde yer alan ve Arapça menşeli olduğu kabul edilen kelime Türkçe de Hızır ve Hıdır biçiminde yer almaktadır Hadır;Yeşilliği çok olan yer ,yeşil manasında ki ahdar ile eş anlamlıdır.Buradan hareketle Hadır isminin kullanımının özel isimden ziyade sıfat olarak kullanıldığı düşünülmektedir.Bazı kaynaklarda Hızır a.s bu ismin ,kuru yerde oturduğunda altından otların yeşerip dalgalanması(Buhari Enbiya29 ) ,Cennet pınarından içtiği için bastığı her yerin yeşile bürünmesi sebebiyle verildiği düşünülmektedir.(Makdisi ııı ,78 )

Kuran-ı Kerimde Hızır a.s isminden açıkça bahsedilmez.Ancak Kehf Suresi ( 66-82 )ayetlerde alan Hz Musa ile ilgili kıssadan'' Katımızdan kendisine bir rahmet verdiğimiz kullarımızdan bir kul' (18/65) diye söz edilen şahsın Hz. Hızır olduğu anlaşılmaktadır.Çünkü bizzat Peygamber Efendimizden gelen sahih hadislerde bu şahsın Hızır olduğu açıkça belirtilmiştir.(Buhari )

Bu rivayetlere göre Hz. Musa İsrail oğulları arasında vaaz ederken ona kendisinden daha hikmet ve ilim sahibi kimsenin olup olmadığı sorulmuştu.Hz. Musa hayır yoktur diye cevap verince Cenab-ı Hak bir vahiyle Hz Musa ya Mecme ul Bahreyn de (iki denizin kavuşum yerinde )kullarından Salih bir kul olan El Hadır (Hızır ) kendisinden daha alim olduğu nu bildirdi.Bunun üzerine Hz Musa hizmetinde bulunan genç bir delikanlı ile Hızır'ı bulmak üzere uzun bir yolculuğa çıktı.İkisi ,iki denizin birleştiği yere ulaşınca ,yolculukta yemek üzere azık olarak yanlarına aldıkları balıkları unutmuşlardı ve balık bir delikten kayıp denizi boylamıştı.Hz. Musa oradan bir süre uzaklaştıktan sonra yemek için delikanlıdan balığı çıkarmasını istediği zaman balığın denize dalıp kaybolduğunu fark ettiler.Hz. Musa nın Hızır ı bulmasının alameti bu balığın kaybolması olduğundan derhal oraya geri döndüler ve orada Hızır a.s buldular.Bundan sonra Hz. Musa nın Hızır ile Kehf Suresi 66/82 ayetlerinde anlatılan yolculuğu başlamıştır.

Kuran ı Kerimde bahsedilen yolculuk şu şekildedir.Hızır a.s yolculukta karşılaşacakları olaylara Musa peygamberin sabredemiyeceğini kendisine hatırlatmış ve ondan sabır için söz almıştır.(El Kehf (18/66-70) Önce deniz sahilinde ,yolculuk için bir gemiye binmişlerdir.Hz Hızır a.s bir balta ile gemiyi delince kaptan tamir için geri dönmek zorunda kalmıştır.Hz Musa a.s sabredemeyip şöyle demiştir.Gemiyi yolcuları boğmak için mi deldin .Doğrusu çok kötü bir iş yaptın (Kehf 18/71)Yolculuğun sonunda,ilk bakışta görülmeyen ve perde arkasını Hızır a.s şöyle anlatır.O deldiğim gemi, denizde çalışan birkaç yoksulundu.Onu kusurlu yapmak istedim.Çünkü gemi yolculuğa devam ederse ,ilerde her sağlam gemiye el koyan bir kral (Deniz Korsanları ) vardır [Kehf 18/79]Yolculuk sırasında ,diğer çocuklarla oynamakta olan bir çocuğu öldürdü. Musa a.s Kısas olmadan bir cana nasıl kıyarsın .Doğrusu çok kötü bir iş yaptın dedi (Kefh 18/74 )Küçük çocuğun bu yaşta vefat sebebi ni Hızır a.s şöyle izah eder.Öldürdüğüm erkek çocuğa gelince onun anne ve babası mümin kimselerdi.İlerde onları inkar ve isyana sürüklemesinden korktuk ki, Rableri bu ölen çocuk yerine kendilerine ondan daha temiz daha merhametli birini versin (Kehf (18/80,81 )Burada Cenabı Hak'kın anne babanın hayırlı kimseler olması sebebiyle ileride kendilerini üzecek büyük sıkıntılara sokacak bir çocuğu erken yaşta vefat ettirip,onun yerine daha hayırlı bir evladın verilmesinin gerçekte o aile için (hayır) olduğuna işaret ediliyor.Yolculuğun üçüncü merhalesinde Kuran da şöyle anlatılır.Musa ve Salih kul yollarına devam ettiler.Sonunda bir köye varıp halkından yiyecek istediler.Halk ise onları misafir etmek istemedi .Musa ve Salih kul ,orada yıkılmak üzere olan bir duvar gördüler ,Salih kul hemen onu doğrultuverdi .Bunun üzerine Musa a.s isteseydin buna karşılık bir ücret alırdın dedi.Salih kul şöyle dedi.Salih kul şöyle dedi;işte bu seninle benim aramızın alınması demektir.Sabremediğin şeylerin iç yüzünü sana anlatacağım .(Kehf Suresi 18/77,78)Evi ücretsiz tamir etmesini Hızır a.s şöyle izah etti.Bu ev şehirde iki yetim çocuğun idi.Duvarın altında kendilerine ait bir hazine vardı.Bunların babaları Salih bir kimseydi .Rabbin ,onların rüştlerine erip,hazinelerini bizzat kendilerinin çıkarmalarını istedi..Bu Rabbiden bir rahmettir.Ben bunları kendiliği,Allah ın emriyle yaptım .İşte sabremediğin şeylerin iç yüzü budur( Kehf Suresi 18/82) buyurmuşlardır. (Devam Edecek)


Yazarın Diğer Yazıları