Dış Mesele Olarak PKK Terörü

    İnsanların ve toplumların üç türlü dostu ve üç türlü düşmanı vardır.
    Dostları: 1-Dostu 2-Dostunun dostu 3-Düşmanının düşmanı.
    Düşmanları: 1-Düşmanı 2-Dostunun düşmanı 3-Düşmanının dostu.
    * * * * * * * * * *
    Bu genel ilke ışığında bakıldığında PKK terörünün sadece bir iç mesele olmadığı kolayca anlaşılır. Bu yazımızda meselenin dış bağlantılarını ele almaya çalışacağız.
    Türkiye’nin jeopolitik ve jeostratejik önemi belli. - Üç kıtanın bağlantı noktasında. Bizimle İslam alemi sona erip Hristiyan alemi başlıyor. Çağımızın en önemli enerji kaynağı petrol bölgelerine hem kültürel hem coğrafi olarak yakın. - Bu konumdaki Türkiye'nin ölmesi de onması da istenmez.
    Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail' in Ortadoğu petrol bölgeleri üzerindeki emelleri ve hesapları ortada. PKK; Türkiye' nin ilerlemesini istemeyen bu devletlerin - düşmanın düşmanı yani - dostlarıdır. PKK terörü ile şehit olanlar için taziye ve terörü lanetleme nutukları işin görünen yüzü.
    Üstelik PKK, batıyla çatışan İran için de tehdit. Batılılar Türkiye' ye ve  PKK' ya silah satıyorlar. PKK uyuşturucu ticareti için de biçilmiş kaftan. O halde PKK' yı joker gibi kullanmak onlar için çok avantajlı.
    Bu devletlerden insaf ve destek beklemek, istihbarat paylaşmak tarihi bir yanılgıdır. Fatih “nereye sefere çıkacağımı sakalımın bir kılı bilseydi onu derhal yakardım” öğüdünden neden ders çıkarmayız ?
    Türkiye olarak onlara “PKK' dan desteğinizi çekin. Aksi halde, şu zayıf noktalarınızı biliyorum. Hazırlıklarım da var. Bunları devreye katarsam gerisini siz düşünün” diyebiliyor, hamlelerine daha güçlü bir hamleyle karşılık verebiliyor musun? İşte buna aklım erer.
    Nitekim PKK militanlarına Suriye' de eğitim verildiği, liderinin orada saklandığı, Avrupa' da örgüte sempati duyularak kolaylık sağlandığı, televizyon ve yayın imkanı verildiği, para, silah, mühimmat yardımı yapıldığı ortada. Hatta bir kısım örgüt yetkililerinin Ermeni ve Yahudi kökenli olduğu da gözümüzü açmayacak mı? Dış bağlantıları etkisiz hale getirmeden PKK terörünü çözmek mümkün değil.
    Bu belayı başımıza bölge insanını müslüman din kardeşlerimiz olarak görmeden horlayan, PKK ile masum halkı çoğu zaman ayırmayan, hatta kendine taraftar edinme akıllığını göstermeyen, onları insanlık dışı muamelere tabi tutan, terör örgütü safına iten, olayı "üç- beş çapulcu" diye küçümseyen, devlet zevatı ve onların önderliğindeki devletin resmi ideolojisi açmadı mı?
    Şükür ki devlet bu yanlış tutumundan vazgeçti. Ama sabırlı olmalıyız. Yılların hataları ve acıları bir anda çözülmez. İktidar tarafından samimi kardeşlik duygu ve politikaları sabırla, istikrarla sürdürülmelidir.
        Muhalefet partileri de bu problemin çözümüne katkı koymalıdır. Muhalefet -bugün yapıldığı gibi- iktidarın her yaptığını tenkit etmek değildir. Akıllı muhalefet doğru olanı destekler; yanlışa karşı çıkar. Çözüm önerilerinde bulunur. Merak etmeyin halkımız doğruyla eğriyi, kuru kuruya muhalefetle, akıllı ve samimi muhalefeti ayıracak demokratik bilinç ve olgunluğa sahiptir.
        Gelecek pazartesi yazımızda PKK terörünü bir iç mesele olarak ele almaya ve çözüm önerilerimizi ortaya koymaya çalışacağız.
        Barış ve kardeşlik dolu bir gelecek dileğiyle...


Yazarın Diğer Yazıları