Filler Tepişti, Çimler Ezildi

     Not: Aynı konudaki  detaylı yorumlar  icin “Yeni Konya” İnternet sitesinden “Dış mesele- PKK terörü” , “İç mesele - PKK terörü- çözüm önerileri”, “Karpuz kabuğu”, “Kürdistan adım adım kuruluyor” yazılarımı  okuyabilirsiniz.  
              
     Tarih 15 Ağustos 1984. PKK  Eruh'ta ilk silahlı saldırıyı düzenledi.  
     Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail;Ortadoğu ve petrolleri üzerindeki emel  ve hesapları gereği Jeopolitik ve jeostratejik öneme sahip     

     Türkiye'nin güçlenmesini istemezler. Bu açık ve bilinen bir gerçek.
     Batı, topluma kin ve nefret tohumları atıp, Türkiye'yi terör belasıyla meşgul etmek , zayıflatmak, silah, uyuşturucu ticareti yaptırmak için PKK'yı  joker -maşa gibi kullanıyor. Para, silah, mühimmat yardımı yapıyor. Hatta bir kısım örgüt yetkilileri Ermeni ve Yahudi kökenli. Avrupa'da sempati duyularak örgüte kolaylık sağlandığı da ortada.
     Condoleezza Rice “Ortadoğu ülkelerinin rejim ve sınırlarını değiştireceğiz” diyor. Türkiye ve Suriye'nin doğusu, Irak'ın kuzeyi ve İran'ın batısı ABD haritalarında Kürdistan olarak gösteriliyor. Bunlar uygulanıyor da…
     Kuzey Irak ve doğu Suriye yap-boza yerleştirildi. Türkiye ve  İran'dan toprak kopararak Kürdistan'ı  kuracaklar.
     Baksanıza“Üç-beş çapulcu” derken, 30 yılda zihinler hazırlandı. “Oslo'da pazarlık” , “ana dilde eğitim”, “özerklik” konuşur, Öcalan'ı  muhatap alır “ayrılsınlar kurtulalım” der hale geldik. Kan ve gözyaşı  ayrışmayı körükledi. Batı da bunu istiyordu.  İçte de Ergenekon v.b. yapılanmalar  PKK ile işbirliği yaparak planın bir parçası oldular.
     Devlet  veya devlet içindeki bir kısım yapılanma Öcalan'a bir görev-misyon yükledi. Bu görev hala sürüyor.
     Gazeteci Hakan Aygün'ün  Öcalan'la yaptığı röportajdan bazı bölümler:
     Aygün:  “Eşiniz Kesire'nin babası MİT mensubu muydu? Bilmiyor muydunuz?” Bu yolla MİT sizi kullandı mı?”
     Öcalan: “Doğru...Biliyorum tabii...Olabilir... MİT'in bizi bizim de MİT'i kullanmışlığımız vardır. Yani karşılıklıdır...”
    15 Şubat 1999'da yakalanınca Öcalan yıllarca savaştığı devlete "Annem de Türktü. İmkan verilirse devlete her türlü hizmete hazırım. Beni kullanın"  diye    sıcak mesajlar  vermişti. Öcalan için söylenenlerden bazıları:
     "Öcalan da, karısı Kesire'nin, k.pederinin, arkadaşı Pilot Necati'nin  MİT'çi olduğunu söyledi.” (A.Melik Fırat)
     “ Öcalan'ın Bekaa'daki basın toplantısına gittim. O'nu tanıyor, ama çıkaramıyordum. Anladı; yanıma geldi. “Açıklama” dedi. Hatırladım. Öğrenci iken, MİT'ten ikimiz de  yardım alıyorduk.” (Avni Özgürel - Gazeteci)
     "Apo'yu getiren de kullanan da biziz… ” (27.11.2000-MlT Müst.Atasagun'un  gazetecilere açıklaması.)  
     “  İfadeleri ortaya çıkarsa artık Öcalan diye birisi kalmaz” (PKK'nın eski medya sorumlusu Şükrü Gülmüş)
      “Öcalan'ın ifadeleri basına yansırsa herkes Öcalan'ın yüzüne tükürür” (PKK 2. adamı Şemdin Sakık)
      "Büyük Kürdistan'ı kurmak için bazı ABD ve İsrail kaynaklarının Türkiye'yi hizaya getirme çabaları yoğunlaştı “  (MÎT Müsteşarı Emre Taner'in Kasım 2006'da verdiği birifingten)
     Abdullah Çatlı ile Öcalan futbol oynayacak kadar samimi. Şaşırmayın. İnanmak için Susurluk kazası mı olmalı?
     MİT ile Batı İstihbaratı, özellikle CIA'nın iç içe çalıştığı açık iken Öcalan MİT'çi ise ne olmuş diyen saftır.
     Öcalan; İmralı'ya giden heyete “Akil adamlar denetiminde hakikat komisyonu kurulacak, köylere dönüş olacak. Değilse çekilme olmaz. Suriye'de 50 bin,     

     Kandil'de 10 bin, İran'da 40 bin var. Çekilince daha da büyüteceğiz.” diyor.
     Yani PKK bitirilmiyor. Sınır dışına çıkacak, ama oyunda hep  var olacak. Gerektikçe kullanacaklar.
      Tarih 04.03.2013. Toplam 35.300 insan öldü. Filler tepişti. Çimler ezildi. Amaç, eski huzurumuza kavuşmak.
     Efendim, bir gün ağa uşağı ile komşu köye giderken uşağa “Şu atın b..unu ye. Ağalığı, atı ve arabayı  vereyim” der.  Uşak şaşırır. Ama teklif cazip. Denileni yapar. Ağa, halkın uşağa saygısı karşısında pişman. Köye dönerken ağa “Ben de yesem, aldıklarını geri verir misin?” der. Ağa bunu yapamaz diye uşak kabul eder. Ağa yer. Verdiklerini  geri alır.
     Sonra ağa düşünür ve sorar “Giderken uşaktın.  Dönerken de uşaksın.  O zaman biz bu b..u  niye yedik...”


Yazarın Diğer Yazıları