Kara Vicdanlı Beyaz Türk

 

 

 

Soma şehitleri için Yılmaz ÖZDİL “ Ak partiye oy verdiler. Onlara ölüm müstahak” demiş. 

Yani kısaca “gebersinler” demiş. Bir kara vicdanlının zırvası Türkiye gündemini meşgul etti.

Ne var bunda? 

Zat’ın incileri bu kadar değil ki.

Bir zamanlar “Kerkürt” (Eşşek Kürt) demiş, ırkçı ve faşist olduğunu da ortaya koymuştu.

“Erdoğan bira içse Türkiye daha iyi durumda olurdu”  diyerek parlak (!) fikirler de ortaya koydu.  

Zaten her zaman “merdi Kıpti şecaat arz edeyim derken sirkatini söylemez mi?”

“ Mert  çingene  övüneyim derken–hatasını, suçunu, gerçek niyetini, zihin altını- ortaya dökmez mi?”

Kendisinden bekleneni söylemiş.

Fıtratını, kalitesini ortaya koyuvermiş.

Zerre kadar insanlıktan nasiplenmediğini göstermiş.

İnsan köpeği ısırırsa garip olur, haber değeri taşır. Köpek insanı ısırırsa niye garip olsun ki?

Bir de “diz çökmem, sinmem, sadece  zeybek oynarken diz çökerim” diyerek meydan okumuş.

Helal olsun sana. Merdi kıpti dediğin böyle olur.

Ama, Yılmaz Ağa kafama bir şey takıldı. Diz çökmek için ilk şart nedir?

Bilemedin değil mi? Ben söyleyeyim.

Diz çökmek için ilk şart ayakta olmaktır.

Zaten yerlerde sürünen  kiralık bir kalemin diz çökmesi gerekmez ki.

Sen hiç maden ocağına indin, bir kürek kömür çıkardın mı?

Sen Boğazda rakı yudumlarken Soma şehitlerini ancak Marie Antoinette kadar anlayabilirsin.

Yılmaz Ağa, sen öyle şeylere müstehaksın ki saymaya kalksam kitap olurdu.

Sana senin uslubunla cevap verirsem “Senleşmiş” olurdum.

Seni ve seni hala kovmayan suç ortağın gazete sahiplerini Anayasanın 10 TCK’nın 122. ve 216’ya aykırılıktan- toplumu siyasi kanaat ve felsefi inançlarına göre ayırma ve nefret suçundan- şikayet edecektim.

Ama vazgeçtim.

Çünkü, sayende “şişirilmiş bir yazar müsveddesi olduğun, ciğerinin beş para etmediğin”  anlaşıldı.

“Akılsızlığınla çok dosttan yararlısın.” Şikayet yerine, sana  teşekkür etmek, hatta ödül vermek lazım.

Bundan daha büyük hizmet olabilir mi?

Asıl cezayı, seni ve gazeteni okuyan, caka satmanı sağlayan akılsız dostlar hak etmiştir.

Sana cevap vermek yerine, seni rahatlatacak bir teklifte bulunayım.

En iyisi çok partili sistemi bırakıp  tek partili CHP sistemine geri dönelim. O zaman karşı olduğun partiye oy verenler olmayacağı için sinirlenmen ve zırvalaman da gerekmez.

Bu sayede Başbakan  Dolmabahçe’de boğaza nazır “ bira içer, Türkiye daha iyi bir durumda olur” 

Ne müthiş (!) bir ilerleme projesi değil mi?

Dersimdeki “Eşşek Kürtler” i de öldürürseniz Türkiye,  sizin gibi “Beyaz Türkler” e kalır.

Böylece Türkiye’ye “Hürriyet” getirmiş, gazetenizin ismini daha anlamlı kılmış olursunuz.

Atalar ne güzel demiş. “ Okumuş olsa da, hatta zer-dûz palan vursan da fıtrat baki kalır.”


Yazarın Diğer Yazıları