SARI SAÇLI, MAVİ GÖZLÜ OLMAK…

Batı, çarpık ve ırkçı zihniyetini bir kez daha gözler önüne serdi. İşte hezeyan dolu beyanları:

"Burası on yıllardır kaosla yaşayan Irak veya Afganistan değil. Burası böyle şeyleri görmeyi hiç ummadığınız medeni Avrupalılara has bir kent." (ABD merkezli CBS NEWS muhabiri Charlie D'Agata)

"Ukraynalıların başlarına düşünülemez bir şey geldi. Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil, burası Avrupa." (ITV News muhabiri Lucy Watson)

"Benim için bu yaşananlar çok duygusal, çünkü mavi gözlü ve sarı saçlı Avrupalıların öldürüldüğünü görüyorum" (BBC'ye konuşan Ukrayna'nın eski başsavcı yardımcısı David Sakvarelidze)

"Putin'in ve Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz, Avrupalıların bizimkine benzeyen arabalarla kurtulmak için kaçmalarından bahsediyoruz” Fransız kanalı BFM TV yorumcusu)

"21. yüzyıldayız, bir Avrupa şehrindeyiz ve sanki Irak'ta, ya da Afganistan'daymışız gibi seyir füzesi ateşi var, hayal edebiliyor musunuz?” (Fransız Gazeteci Ulysse Gosset)

Bunlara göre "Irak'ta, Afganistan'da, Suriye'de savaş olabilir. Müslümanlar ölebilir. Çünkü onlar medeni değil. Ama medeni Avrupa'da savaşın olması, Avrupalıların ölmesi kabul edilemez”

Duayen gazeteci Ardan Zentürk ve Ürdünlü âlim İyad Kunaybi'nin bunlara verdiği cevaplar harika:

"Sizden olmanın ölçüsü sarışın ve mavi gözlü olmaksa, Bosnalı Müslümanlar da sarışın ve mavi gözlüydü. Onların işkence görmelerine, tecavüze uğramalarına ve katledilmelerine neden seyirci kaldınız?"

Avrupa'ya sığınmaya çalışan Suriyeli mültecileri kabul etmemek için sınırlarına duvarlar ören, denizlerde botlarını delerek boğulmalarına sebep olan, ama sığınmak isteyenler Ukraynalı olunca bir haftada bir milyondan fazla mülteciye kucak açan Batılılar'ın medeni olduklarını hiç kimse iddia edemez.

Batılılar her zaman böyle olmuştur. İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon da,"Türkler Avrupa'dan atılmalıdır…İstanbul Türklerden alınmalı, harplerin yaratıcısı, bir veba tohumu olan Türkler kokmuş at etinden daha pistirler. Geldikleri Orta-Asya bozkırlarına sürülmelidirler” diyor. (4 Ocak 1920'deki Parlamento konuşması)

Demek ki; dostluğun da düşmanlığın ölçüsü renk değil, "Müslüman” kimliği.

Onlara göre, hiç Ukraynalılar Suriyelilerle, Iraklılarla ve Afganlarla bir tutulabilir mi?

Batı, bu çarpık ve ırkçı zihniyeti ile saymakla bitmeyecek kan, zulüm ve gözyaşına yol açmıştır.

Tarihe göz attığımızda ABD'nin, İngilizlerin, Fransızların, İspanyolların ve diğerlerinin vahşetleri ve kan donduran soykırımlarıyla karşılaşırız. İşte Batı'nın yüzlerce soykırımından sadece bir örnek:

NATO ve AB'nin merkezi Belçika, 20 milyon Kongo'lunun 10 milyonunu öldürmüş, köleliği kabul etmeyen çocukların ellerini ve ayaklarını kesmiş, askerler kesik çocuk eli koleksiyonu yapmıştır.

Vahşi Batı hala "özgürlük," "demokrasi", "medeniyet" masalları anlatıyor. İşin garibi, içimizde de bu masallara inanan Batı hayranları var. Örnek aldığınız, gıpta ile baktığınız Medeniyet işte bu.

Kurtuluşu Avrupa'da gören bizim ahmaklar! Avrupalı dostlarınız sizi kullanırlar, işleri bittiğinde sarışın ve mavi gözlü olmadığınız için satmakta bir an bile tereddüt etmezler. Hiç şüpheniz olmasın.

İlahi mesaj gayet açık: "Yahudi ve Hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirinin dostudurlar. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Allah zalim topluluğa hidayet etmez." (Maide 51)

İnsanı insan olarak görmeyen, can derdine düşmüş insanlar arasında din, dil, ırk ayrımı yapan Batı Medeniyeti'nin kokuşmuşluğu, ikiyüzlülüğü ve karanlık zihniyeti bu vesileyle bir kez daha ortaya çıkmıştır.

İnsanlığın kurtuluşu ancak insanı "yaratılmışların en şereflisi” olarak gören İslam ile mümkündür.


Yazarın Diğer Yazıları