SİYASETTE DEFANS YAPAN DEĞİL, ATAK YAPAN KAZANIR

Artık iyice seçim havasına girildi. İktidar da, muhalefet de yaptıklarını ve yapacaklarını seçmene anlatmaya çalışıyor. Oy istiyor. Bu gayet normal. Demokrasinin gereği ve siyasi partilerin görevi.

Ancak muhalefet "Bu hükümet, dünyanın en iyi işini de yapsa, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok...” demek yerine, tenkitlerini yapsalar, ilaveten "Bu ülke için taş üstüne taş koyana teşekkür ederiz. Ancak, biz iktidara gelirsek daha iyilerini yapacağız” diye planlarını, projelerini açıklasalar, inanın daha fazla itibar görürler, daha çok oy alırlar.

İmamoğlu çıkıp "temel atmama töreni” yapıyor.

Babacan çıkıyor "SİHA'lara dokunacağız", "Togg devletin kolları sıvayarak hayata geçirdiği bir proje değil." tarzında olumsuz açıklamalarda bulunuyor.

Bu Millet, Boğaziçi Köprüsü (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) yapılırken "hayır, yaptırmayız” diyen muhalefete mi, yoksa yapanlara mı oy verdi?

Bu Millet 1983 seçimlerinde "Boğaz Köprüsü'nü satacağız” diyen Özal'ı mı, "Satamazsınız, sattırmayız!” diyen Calp'ı mı iktidara getirdi? (Özal köprüleri özelleştirdi. 4 boğaz köprüsü yapılacak gelir elde edildi.)

Bu örnekler çoğaltılabilir. Bu Millet, olumsuzluk içeren laflara da politikalara da prim vermiyor.

1950'lerden beri muhalefetlerin temel açmazı defans yapmaktır. Bu hatalarını bir türlü anlamadılar. Hal bu ki; sporda da, siyasette de defans yapan değil, atak yapan kazanır.

İktidar projelerini arka arkaya hayata geçirirken, muhalefet "bunlar seçim yatırımı” demekle yetiniyor. İktidar bir şeyler yapmış, hizmetler ortaya koymuşsa elbette bunu seçmenine anlatacaktır.

İstanbul başta olmak üzere çok sayıda büyükşehir belediyesi muhalefetin elinde değil mi?

Bu belediyelerde gösterirsin kendini. Yaparsın hizmetini. Sen de geçersin seçmenin karşısına. "Bu hizmetleri yaptık” diye anlatırsın. O zaman seçmen de seni takdir eder. Oy verir. Elini tutan mı var?

Bak! Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken yaptığı hizmetler nedeniyle seçmenin gönlünde nasıl taht kurdu? Millet onu İktidara taşıdı. Yirmi yılı aşkın süredir de iktidarda tutuyor.

İmamoğlu ne yaptı? Tatil ile, balık ile, kayak ile gündem oldu?

CHP'nin bir diğer açmazı da "yerli ve milli” olamamaktır.

İktidar, ısrarla "yerli ve milli” olmaktan bahsederken Kılıçdaroğlu, (Bu Milletin ABD nefretini göz ardı ederek) ABD'den Jeremy Rifkin'i danışman tayin ediyor.

Aynı Kılıçdaroğlu, Atatürk Havalimanı'nda CIA'ya çalışan, Suriye'deki PKK güçlerine destek hizmetleri veren, "Sierra Nevada Şirketi ile uzay çalışmaları yapmak için anlaştığını” söylüyor.

Sierra Nevada'nın sahipleri Türk imiş. 2001'de25 bankayı batıran Kemal DERVİŞ de Türk idi.

PKK'ya on binlerce TIR silah ve mühimmat veren, sınırımızda terör devleti kurdurmaya çalışan ABD'nin Sierra Nevada Şirketi'ni babasının hayrına göndereceğini düşünen varsa ya çok saftır, ya da haindir.

Allah -başta Kılıçdaroğlu olmak üzere- bu muhalefeti ülkemizin başından eksik etmesin.

Muhalefet bu tutumuna devam ettiği sürece Erdoğan daha çok seçim kazanır…

KONYA – 03 Mayıs 2023


Yazarın Diğer Yazıları