TSK Denetimsiz

Devleti askerler kurdu. Devlet militarist anlayışla / sosyal genle doğdu.
Yönetim ideolojisini asker elit belirledi. Tartışılmaz / dogma kurallar dayatıldı. Onlar devletin gerçek sahipleri olarak gördüler kendilerini. Dışındakiler maraba, haso, memo, heybeli. Geriye dönüş tehlikesinin potansiyel suçluları. 1960, 1971, 1980 ve 28 şubat darbeleriyle demokrasinin kesintiye  uğramasının altında hep bu anlayış vardı. Eskisi kadar güçlü olmasa da hala sürüyor.
Bu anlayış TSK’nın denetlenemez olmasını ve sakıncalarını da beraberinde getirdi.
Objektif denetlenmeyen kurumlar -bu arada TSK- kendi kuralları / kast sistemi içinde evcilik oynarlar. Yenilenip gelişemezler. Çağa ve gelişmelere ayak uyduramazlar. Nitekim hantal / geri bu yapı terör olaylarına anında / hızlı müdahale edemedi. Göz göre göre kayıplar verildi.
Afyon cephanelik patlaması hala muamma. Basının ve vicdanların soruları cevaplanmış değil. Soruşturma da soruları cevaplayıp vicdanları  tatmin etmeyecek. TSK “kusur / ihmal yoktur” tarzında rutin bir açıklama ile yetinecek. Çünkü hiyerarşi / emir komuta varsa, objektif soruşturma olmaz. Olayları / kurumları bağımsız, profesyonel uzmanlar soruşturmalı / denetlemeli. Aksi halde kendileri çalar kendileri oynar.
TSK’nın objektif denetlenememesinin bir başka sakıncası da mevzuatta suç olsa da sıkça ere/ erbaşa ana-avrat sin-kaf edilmesi ve hatta dövülmesi. Resmen kabul edilmese de fiili vakıadır ki; askerlik  yapanlar küfür ve dayak olgusunu –yaşadıkları, tanık oldukları için - bilirler. Yedek subaydım. Yaşamadım. Ama çok tanık oldum. Bölük komutanımı  “tekrar ederse şikayet ederim” diye uyardığımı postam onbaşı Recep bilir. Sanki askerliğin örfü gibi kimse “gık” çıkarmaz. Bu insanlık ve çağ dışılığa son verilmelidir.
Devlet; mühendis, mimar, eczacı, hukukçu, öğretmen v.b. yetiştirmek için yüklü masraflar yapıyor. Bu gençler işinden koparılıp, askerlik hizmeti diye meslek / uzmanlık alanı dışındaki işlerde        - Afyon cephaneliği gibi – çalıştırılarak çok büyük kaynak israfına yol açılıyor. (Haksızlık etmeyelim; bazen bilgisayar mühendislerine TV açma-kapama, inşaat mühendislerine kazma-kürekle çalışma gibi uzman oldukları alanlarda (!) görev verdikleri ve çalıştırdıkları da oluyor.) Veya kısa bir eğitim sonrası çatışmaya sokuluyor. Sonuç malum. Canlar, yıllar, emekler heba oluyor. Bu yanlış uygulamalar askerlik hizmeti değil cinayet, angarya ve işkencedir. Bunlar ise çağ dışıdır. Ehil olmadığı işte çalıştırsa ve işçisi ölse vay o işverenin haline. Ama TSK’nın ihmalini sorgulamak / denetlemek / hizmet kusuru ile sorumlu tutmak ne mümkün. Silah ellerinde. Kızarlarsa ya ihtilal yaparlar, ya da muhtıra verirler.
Profesyonel ordu artık tartışılmaz bir ihtiyaç haline geldi. Kendi dışında objektif bir kurumla denetlenmezse profesyonel ordu da çözüm olmaz.
Eleştirilerimiz, denetlenebilen, insanlık ve çağ dışı uygulamaların olmadığı, kaynakların  israf edilmediği, profesyonel, çağdaş bir ordunun oluşumuna fikri katkı koymak içindir.
Ordu milletindir. Peygamber ocağıdır. Ama peygamber ocağında dayak ve küfür olmaz. Şehitlik müslüman için makam ve şereflerin en büyüğüdür. Ama gençlerin ölümünde kusuru olanların “kusur yok” deyip  sonra askerlik hizmeti ve şehitlik kutsalına sığınmalarının vebali de çok büyüktür.
TSK dahil her kurum ve her şahıs denetimden müstağni değildir.

alaettin.ekizer@hotmail.com


Yazarın Diğer Yazıları