KİMYASAL MADDELERİN VÜCUDUMUZA ETKİLERİ

Hızlı yaşayıp hızlı sonuç beklediğimiz hayatımıza git gide artan tüketim çılgınlığımız da eklenince kimyasal maddelere maruziyetimiz günden güne daha da arttı. Gönül ister ki bu kimyasal maddelere hiç maruz kalmayalım fakat en ideali bu maruziyeti minimum seviyeye indirebilmek. Fakat ne yazık ki bu maddeler tükettiğimiz gıdalardan kullandığımız kozmetiklere kadar hemen hemen her yerde mevcut. Endokrin bozucu kimyasallar olarak nitelendirilen bu kimyasallardan bazıları hormonları taklit ederek vücudumuzdaki endokrin sistemi bozar ve bazıları ise hormonların çalışmasını durdurur. Hormonlardaki bu değişiklikler ise büyüme ve gelişmede sıkıntı olması, kan şekeri kontrolünün bozulması, uyku bozukluklarını, ruh hali, metabolizma ve enerjinin bozulmasını, tansiyon ve sindirim sisteminde bozulmalar görülmesi gibi vücudumuzdaki birçok işleyişin aksamasına sebep olur. Hormon bozucu etkilere sahip olduğu düşünülen yüzlerce kimyasal vardır. Bunlardan en çok karşılaştığımız Bisfenol A (BPA)'yı örnek olarak gösterebiliriz. Yiyecek ve içecek ambalajlarında ve yapıştırıcılarda oldukça fazla bulunur. Gıda ambalajlarındaki BPA gıdalara bulaşarak, yapıştırıcılardaki BPA ise deri vasıtasıyla vücudumuza girebilir. Yapılan araştırmalarda vücuttaki BPA seviyesi ne kadar yüksekse kalp-damar hastalıklarına ve kansere yakalanma riskinin de o kadar yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Bununla beraber bazı kimyasal maddelere aşırı maruz kalan erkeklerde düşük sperm kalitesi ve gebe kadınlarda bebek sağlığının ve gelişiminin riske girdiği biliniyor.

Endokrin bozucu kimyasalların verdiği hasarlardan minimum seviyede etkilenebilmek ve daha bilinçli bir tüketici olabilmek adına bazı konulara dikkat edilmesi gerekiyor. Bunlar; alışveriş esnasında etiket okumak ve BPA, ftalat, paraben vs. içermeyen ürünler tercih etmek, plastik kullanımını en aza indirmek, ekstra koku içeren ve kişisel bakım adı altında satılan ürünleri tercih etmemek ve en önemlisi gereksiz endüstriyel kimyasallara ve pestisitlere maruz kalmaktan kaçınmaktır. Bu önerilere tek bir kişinin uyması ile yol alınamayacağını düşünmek kısa vadeli ve yanlış bir düşünme tarzıdır. Unutmayın ki tek bir bilinçli tüketici zamanla tüm toplumun bilinçlenmesini sağlar. Bilinçli ve önerilere uyan bir toplum ise daha sağlıklı bir toplum demektir.


Yazarın Diğer Yazıları