DUA ZAMANI

Dua kelimesi, "çağırmak, seslenmek, istemek; yardım talep etmek” manasındaki davet ve dava kelimeleri gibi mastar olup, "küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vaki olan talep ve niyaz” anlamında isim olarak da kullanılır. Ayrıca Allah'a sunulacak talepleri sözlü veya yazılı olarak dile getiren metinlere de dua denilir. İslâm literatüründe ise Allah'ın yüceliği karşısında kulun aczini itiraf etmesini, sevgi ve tazim duyguları içinde lütuf ve yardımını dilemesini ifade eder. Arapça'da kullanıldığı edatlara göre bir kimse için hayır duada veya bedduada bulunmak manalarını da taşır.

https://islamansiklopedisi.org.tr/dua#1- Osman Cilacı)

"Dua müminin silahıdır”, buyuruyor sevgili peygamberimiz. Rabbimiz de; "Dua edin, duanızı kabul edeyim” diyerek, biz müminlere duanın gerekliliğini hatırlatıyor. "yer gök dua ile” der atalarımız. Doğrudur. Buna uygun olarak Kur'an'da; "duanız olmadıktan sonra Rabbim sizi ne yapsın!” denir. 365 gün 7/24 duaya ihtiyacımız var.

Kur'an'da dua ile ilgili ayetler;

Fatiha suresi dua olarak okunabilir. Ayrıca şu ifadeleri görüyoruz yüce kitabımızda;

"Kullarım beni sana sorduklarında de ki; "şüphesiz ki ben onlara yakınım. Beni çağırdığı zaman çağıranın çağrısına karşılık veririm. Onlar da benim çağrıma karşılık versinler ve bana iman etsinler ki doğru yola ersinler.”(Bakara/186)

"Ey rabbimiz! Bize hem dünyada iyilik ver, hem de ahirette iyilik ver. Bizi ateşin azabından koru.” (Bakara/201)

"Âyete'l Kürsi” olarak bildiğimiz, hepimizin her gün namazlarımızın bitiminde tespih çekmeden önce okuduğumuz dua da, etkili dualardandır. Şöyle ki;

"Allah, kendisinden başka ilah olmayandır. O'dur her zaman diri olan ve her şeyi ayakta tutan. O'nu ne uyuklama, ne de uyku tutar. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. Kimin haddine ki, O'nun izni olmadan huzurunda şefaat etsin. İnsanların halihazırda yaşamakta olduklarını ve gelecekte neler yaşayacaklarını O bilir. Halbuki onlar, O'nun hakkındaki bilgiden, sadece O'nun kürsisi, bütün gökleri ve yeri kuşatmıştır. O muhteşem göklerle yeri koruyup ayakta tutmak O'na asla zor gelmez. Öyle ulu, öyle büyüktür O!” (Bakara/ 255)

"Âmene'r-Rasulü” diye biliyoruz, Bakara suresinin 285 ve 286. Ayetlerini. Bu da, dua niyetine okunabilecek dualardandır. Zaten her gün beş vakit namazlarımızda yatsı namazı ardından, namaz bitiminde okumaktayız. Her Müslümanın mutlaka bildiği ve küçük yaşta öğrendiği ayetlerdir.

"Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola ilettikten sonra yüreklerimiz eğriltme ve katından bize bir rahmet ver! Şüphesiz ki sen sonsuz bahşeden, bütün dilekleri verensin!” (Âl-i İmran/8)

"Ey mülkün sahibi olan Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verirsin ve dilediğinden mülkü alırsın! Dilediğini yükseltir, dilediğini alçaltırsın! Her türlü hayır senin elindedir. Kuşku yok ki, sen her şeye güç yetirensin!” (Âl-i İmran/26)

Hiçbir canlı duasız yapamaz. Dua, insanların sığınağıdır. Dua, katı kalpleri yumuşatan, zalimlere diz çöktüren, mazlumlara kapı açan yegâne korunaktır. Koronavirüs denilen beladan kurtulmanın yolu duadan geçer.

Dua!

 

Dua ile doğduk biz, onu hız biliriz,

Semadadır elimiz, cana söz oluruz,

Başka var mı yerimiz, Hakta naz buluruz,

Aflarını saçıver, bizi terk eyleme!


Derinden bakınışlar, Rahmana ulaşır,

Hüzünlü yakınışlar, hû'lara karışır,

Seherde yakarışlar, Allah'a erişir,

Rahmetini açıver, kapı berk eyleme!

 

Zoru tattığımızda, ellerden tutuver,

Yanlış yaptığımızda, yollara katıver,

Özden saptığımızda, kulundan atıver,

Hatalardan geçiver, zehir zerk eyleme!

 

Gözyaşlıdır duamız, Rahmanımız sensin,

Salahımız rehamız, Mihmanımız sensin,

Günahlarla bîtabız, dermanımız sensin,

"Kulum” diye seçiver, nara gark eyleme!


Yazarın Diğer Yazıları