Niyetin Gücü ve Önemi

Ramazan ayı olması sebebiyle bu hafta bizi akşama kadar sabretmemizi sağlayan, diğer zamanlarda da her insanın kolayca kendini daha güçlü hissetmesine yarayan bir ayrıntıdan bahsetmek istiyorum. 

Peygamber efendimiz, "Allahü teâlâ, sizin şeklinize, görünüşünüze ve mallarınıza değil, kalplerinize yani amellerinizi ne niyetle yaptığınıza bakar” buyuruyor. Buradan da anlayacağımız gibi niyet her zaman amelinden önce gelir. Demek ki, insanın yaptıkları işlerden ziyade bunları ne maksatla, ne niyetle yaptığına bakmak büyük önem taşır.

Herkesin kalbinden geçen niyet çok önemlidir. Yapılan amellerin doğruluğu ve güzelliği niyetin halisane olmasıyla direk ilişkilidir. Eyleme geçmeden önce yapılacak işle ilgili güzel ve doğru niyet şarttır. Büyüklerimiz tarafından "Yâ Rabbi, bizi niyetimize ve ihlâsımıza bağışla! Amellerimize değil” diye dua edildiğini duymuşsunuzdur. Aynı şekilde Peygamber efendimizde, "Bütün ameller, niyete bağlıdır” buyuruyor. 

Hedefi olmayan insan ise hiçbir yere gidemez. Niyet ise hedefe giden yolda atılan başlangıç adımıdır. Bu kapsamda öncelikle hedef belirlenip daha sonra o hedefe uygun niyet edilmelidir. Niyetin eylem içindeki rolü, yapılacak olan eyleme güç katarak eylemin zamanında gerçekleşmesini sağlamaktır. Her yeni bir eyleme başlarken niyet edilebilir. İnsanın niyeti sabah işine gitmekse, rastgele yollardan geçmez, doğruca en kısa yoldan işine gitmek ister. Dolayısıyla, herkesin kalbinde yapılan eyleme yönelik bir niyet yatar. O niyet de iki türlü olur.

Birincisi iyi niyet, kişinin düşüncesine göre geliştirdiği kendisine ve etrafına faydalı olabileceğini bildiği eylemlere başlarken oluşturduğu niyettir.

İkincisi kötü niyet,  kendisine ve etrafına zararlı olduğunu bildiği eylemleri gerçekleştirmek için oluşturulan niyettir. "Niyeti kötü olanın attığı ok kendine döner”  Hz. Ali'nde söylediği gibi bir iş ne kadar düzgün yapılırsa yapılsın, eğer niyet kötü ise o iş için kötü bir enerji oluşacaktır. Oluşan enerji öncelikle kendine ve yakınında bulunanlara zarar verecektir.

Edilen niyetler her zaman istenilen neticeleri ortaya çıkarmaz. Bazen kişi ne kadar kötülük yapmak istese de karşıdakine iyilik yapmış olur. Bazen de yapılan işte niyet çok düzgün olabilir ama ortaya çıkan eylem kötü anlaşılabilir. Kişinin niyeti sorulmadan da eylemin kötülüğü hakkında karar vermek eksiklik olur. 

Burada değinmek istediğim eylemlerin oluşmasında niyetin ekstra bir enerjisi vardır. Tıpkı oruç tutarken bize güç veren yapmış olduğumuz halisane niyettir. Bu güç bizi akşama kadar aç, susuz ve dünyevi ihtiyaçlardan uzak tutar. Niyet etmeden oruca başlarsanız vakit öğle olmadan acıkmaya ve susamaya başlarsınız, akşamın artık sizin için olması çok zordur. Halisane bir niyet etmeden alışkanlıkların dışına kolay kolay çıkamazsınız.

Sonuç olarak; Kendimiz için oluşturduğumuz hedeflerin gerçekleşmesi ve rutin alışkanlıkların dışına çıkmak istiyorsak mutlaka niyetin gücünü kullanmak zorundayız. Niyet aslında bizim bilinçaltına gönderdiğimiz emirlerdir. Yapılacak işin farkındalıkla yapılmasını ve en ince ayrıntılara kadar gözden geçirilip hata yapmadan bitirilmesini sağlar. Sağlıklı mutlu günler dilerim…

 


Yazarın Diğer Yazıları