AKHİSAR’DA DAHA FAZLA ŞANS LAZIM

Torku Konyaspor, ligin 13. Haftasında karşılaştığı ve birebir kendi rakibi olduğu Ç.Rizespor’u 2-1 mağlup ederek, tehlikeli bölgeden uzaklaşmayı bildi. Şansıyla kazanılan bir maçın ardından rahat nefes alan yeşil beyazlılar, hafta sonu oynanacak olan Akhisar Bel. maçını düşünmeye başladılar bile. Ç.Rize karşısında oynanan oyundan ziyade kazanmanın güzel olduğunu belirtmek isterim. Şans bu kez T.Konyaspor’un yanında olmasına rağmen, oyun anlamında rakip Rizespor daha organize gibiydi. Orta alanda top tutan, pas trafiği isabetli olan, net pozisyonlar bulamasa da ileride Konyaspor defansını rahatsız eden organizasyonları, T.Konyaspor’dan daha fazlaydı ve daha iyiydi. Ancak uzun toplarla ve özellikle kanatları kullanarak gol arayan yeşil beyazlılar, geriye dönüşlerde sıkıntı yaşayan bir ekip. 1-0’lık skoru yakaladıktan sonra ikinciyi bulmak adına birkaç dakika daha aynı sistemde oynansa da skoru korumak adına geriye biraz daha yaslanmanın faturasını kalesinde gol görerek ödediler. Oboabona gibi etkili bir oyuncunun, maçı kurtaran golü kendi kalesine atması ve bu tesadüfen gelen golün dakikasının çok zamanında olması yeşil beyazlıların tamamen şansıydı.

Aksi takdirde diri ve inatçı olan Atom karıncanın öğrencileri, maçta bir 10 dk. daha olsa eşitliği hatta galibiyeti bulabilecek golleri bulabilirlerdi. Öylesine kritik ve bir o kadar da önemli bir maçı kazanmak güzel olsa da kafamda hala soru işaretleri var. Oyun sistemi çok basit ama bu haftalarda oyundan ziyade skor önemli olduğu için, şimdilik sistemi bir kenara bırakmak gerekiyor. Ancak ikinci yarı daha çetin olacağı için, taraftarın gözbebeği olan Uğur hoca takımın kadrosunu hamur gibi oynamaktan vazgeçmeli ve sistem oluşturmalı. Gözler bu maçta Gekas’tan ziyade Djalma’yı aradı. Yapılan açıklamalarda Djalma’nın sakat olduğu belirtilse de bu oyuncunun hoca ile arasının, tabiri caizse limoni olması kafaları karıştırdı. Yaptığım araştırmalarda Djalma’nın sakat olmadığını öğrendim. Peki böylesine etkili bir oyuncunun böylesine kritik bir maçta 18 kişilik kadroda olmamasının açıklaması nasıl yapılır, kim yapar bilemem. Hocanın ısrarla istediği Kibong neden tribünde, açıklaması yok. Bütün takımlar en az beş yabancısını oyunda tutarken Uğur hocanın bu yabancılar konusundaki sıkıntısı nedir açıklaması yok. 9 yabancısını kullanmayacaksa neden boşu boşuna para verdiriyor açıklaması yok. Sezon başında ben yabancı oyuncu hakkımı kaleden yana değil başka alanlarda kullanmak istiyorum diyerek Pawalek’e burun kıvıran Uğur hocanın kalesini İtandje koruduğu gibi, başka alanlarda kullanacağı oyuncu, maalesef tribünde ama açıklaması yok.  


Şans eseri kazanılan Ç.Rize maçının ardından kalan son dört haftada, oyundan çok, skor önemli olduğu için ilk yarıyı bu düzenle kapatmak ve alınabilecek maksimum puanlar alınarak, devre arasına girmek bence doğru olanı. Ancak ikinci yarı, yukarıda bahsettiğim gibi sistem, oyun düzeni, kadro yapısı, belirlenmeli. Gekas bize gol atsın yeter diyen Uğur hocama, şunu belirterek yazıma son vermek istiyorum. Uğur hocam, Gekas bize gol atsın yeter. Doğru. Ama bu oyuncuya gol attırmak için senin de bir sistem ve kadro yapısı geliştirmen gerekmiyor mu? diye sormak geliyor içimden.
Her hafta kadro yapısını oynayıp, N.Douassell gibi güçlü fiziği ve sürati olan oyuncuya, Ramos gibi her iki ayağını kullanabilen bir oyuncuya, ısrarla isteyip tribünde oturtan Kibong gibi bir oyuncuya, Tolga, Abdülkerim, İshak gibi gençlere fırsat verilmemesi Uğur hocanın en büyük hatasıdır.
Kimse Rize karşısında alınan galibiyetle rahat nefes almasın. Akhisar maçında Rize karşısındaki gibi şanslı olamayabiliriz. Ama tabi ki üç puan veya puan iyidir. Bu maçta Rize karşısındaki şanstan daha fazla şansa ihtiyacımız olduğu kesin.
Kalın sağlıcakla.


Yazarın Diğer Yazıları