Torku Konyaspor, Spor Toto Süper Lig’in son 12 haftasına girerken, konuk ettiği Fenerbahçe ile 1–1 berabere kalarak, önemli bir puan aldı. Ben bu alınan 1 puandan çok oynanan oyunu önemsiyorum. Demek ki Torku Konyaspor, isterse ve sistemini doğru kurarsa oynayabiliyormuş.
Fenerbahçe karşısındaki oynanan oyuna baktığımız zaman, özellikle iç sahada kaybedilen puanlara çok ama çok acıyorum. Fazla değil, içeride oynanan sadece üç maçta ( Akhisar, Bursa, Sivas ) kaybedilen 8 puan, yeşil beyazlıları, puan sıralamasında 8. likten etti. Torku Arena’yı büyük maçların dışında doldurmasa bile, ulusal gündemdeki yerini koruyan ve hatırı sayılır bir çoğunlukla Anadolu’daki liderliğini elinde tutan muhteşem taraftarımız, belki de ilk 5 için oynayacak bir takımı izleme fırsatı bulacaktı. Talihsiz bir şekilde ve yapılan yanlışlarla tehlike hattının hemen üzerinde bulunan yeşil beyazlılar, motive olduğu zaman, konsantrasyonu yüksek olduğu zaman ve doğru kadroyla, doğru işler yaparak adından söz ettirebiliyormuş.
Takımın başında bulunan Aykut hoca, birkaç haftadır oyundan ve sistemden ziyade, taraftarlara göndermede bulunarak, kendi hatalarını kapatma yoluna gitmese, bir önceki maçtan dersler çıkarıp kapris yapmasa, işine odaklansa, bu takımın ilk 5’e oynayacağından zaten hiç şüphem yoktu. Ama maalesef o tren kaçtı ve öbür istasyonda yakalama şansı bile kalmadı.
Dikine oynayan, az gol yiyen, ve ligin en çok gol atan takımını devir aldıktan sonra, tabloyu tam tersine çeviren bir sistemi kabullenmek mümkün değil. Önceki yazımda bahsetmiştim, Bir hoca değiştiriyorsan, gelecek hoca gidenin üstüne bir şeyler koymalı, çıtayı yükseltmeli diye düşünüyorum. Mantık zaten böyle olmalı.
Bakıyoruz, istatistik yenilen goller haricinde birbirine çok yakın, yenilen gollerde ise büyük farklılık göze çarpıyor. Hal böyle olunca hem taraftarın hem camianın sabrı taşıyor.
Yönetimimiz, geçtiğimiz hafta açıklama yaparak, Aykut hoca ile sezon sonuna kadar devam kararı aldı. Bazı nedenlerden dolayı hocanın gönderilmemesinde bir hayır vardır diye düşünmekten başka çare olmadığı kanaatindeyim. Aykut hoca isim olarak kaliteli, insan olarak çok iyi, futbolcu olarak son derece başarılı, ama teknik adam olarak, istenileni veremeyen, korkak futbol oynatan bir kişiliğe sahip olarak görüyorum.
Neden böyle görüyorum, çünkü görünen köy kılavuz istemiyor. Konya’da oynanan Beşiktaş ve Fenerbahçe maçları hariç, rakiplere orta alanı teslim eden, ilk yarım saatin ardından oyunun tamamında rakibe teslim olan yeşil beyazlılar, yan pas, geri pas mantığından vazgeçmediği takdirde, korkak olmadığı takdirde, korkarım kalan 12 haftada kaybedilen o 8 puanı arar. Umarım öyle olmaz ve şu Fener maçından esinlenip, cesaretli, özgüveni yerinde, Konya’ya korkarak gelen rakipleri izleme fırsatını buluruz. Zaten, Torku Arena’nın kalitesi bunu gerektirir.
Hafta sonu oynanacak olan Başakşehir maçı, Fenerbahçe’den alınan 1 puanın değerini ortaya koyacaktır.
Korkarım ki, Başakşehir maçı ile tekrar kötü futbol, kötü skor, takımı ve taraftarı iyice karamsarlığa itecektir.
Bu yüzden, sadece büyük takımlara değil, bütün rakiplerimize aynı Fener maçındaki konsantrasyonla, motiveyle ve doğru kadroyla çıkıldığı zaman, doğru işler yapıldığı takdirde, heba olmuş bu sezonu, istemediğimiz yerden uzakta bitireceğiz.
Kulübümüzün mali yapısını düşünerek, Türkiye Kupası’nı ciddiye alsak, kazanılan her maç için federasyondan gelecek parayı düşünsek, yayın geliri, reklâm geliri, seyirci geliri v.s. her şey daha güzel olacaktı. O treni de maalesef kaçırdık ve başka istasyonda yakalama şansını kaybettik.
Takım kadrosundaki bütün oyuncularımız, ben sonuna kadar inanıyor ve iddia ediyorum ki bu ligde ses getirecek karaktere, yapıya, kişiliğe, sahip oyunculardır ve bu kadro doğru kullanıldığı zaman, sadece stadımız, taraftarımız değil, futboluyla, oyunuyla, ulusal anlamda Konyamızdan söz ettirecek oyunculara sahiptir.
Hayırlısı olsun diyor, önümüzdeki sezonun plânlamasını, başta çok sevdiğim, yaptığı işlerden dolayı gurur duyduğum, menejerimiz sayın Seyit İçgül olmak üzere bütün kulüp yöneticilerinin, şimdiden kollarını sıvayıp, doğru işler çıkarması gerektiğini düşünüyorum.
Heba olmuş bu sezonun acısını 2015-2016’da çıkarmak ümidiyle kalın sağlıcakla.
