ŞÖLEN HAFTASI ÖNCE DAÇKA, SONRA CİMBOM

Spor Toto Süper Lig’in 12. haftasında Torku Konyaspor, iddialı ekiplerden Mersin İdman Yurdu’nu Torku Arena’da ağırladı ve zor geçmesi beklenen karşılaşmayı net bir skorla 2-0 kazandı. Bu güzel galibiyetin ardından ertesi günü herkes, merakla beklediği Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasının sonucuna odaklandı. Sonucundan önce bende Torku Arena’nın zeminine odaklandım ve işin açıkçası bu derbiden ziyade çimleri izledim. Allah’a ( C.C. ) çok şükür ki korktuğumuz başımıza gelmedi. Zemini izlemekten maçı izleyemedim desem yeridir. Zeminde sorun yok gibi. Ancak ya tribün? Bu ülkenin insanlarında hiç mi vicdan yok be kardeşim. Türkiye’nin en yeni stadı yapılmış, ‘buyurun gelin, maçınızı burada oynayın’ denilmiş. Maç sonrasında bakıyoruz ki davet ettiğimize pişman olmuşuz. Bu tribünlere gözü gibi bakan Konyalı sporseverlerin içi acımış. Bu fanatiklik, takımınızın galip gelmesinin sevinci midir, yoksa kıskançlık mıdır, ya da içinizdeki hain’liğin bi göstergesi midir bilemedim. Gelecek sezon Vodafone Arena’da tek bir çizik bile görmek istemeyen, empati kurma kabiliyeti olmayan hain’leri, artık Konya’mızda görmek istemiyorum. İki hafta sonra burada oynanacak olan lig maçını bile oynamadan geçirelim istiyorum. Üç puan Beşiktaş’ın olsun ama Torku Arena’mız bizim. Stad kültüründen geçtim, sprey boyalarla çevreye zarar vermek, bu ülkeye ihanetten başka bir şey değildir. Bir alay çapulcunun verdiği zarar, hem kulüplere, hem milli servete zarar vermiştir. Neymiş yönetimle görüşüp Galatasaray maçını da burada oynamak isterlermiş. Siz isteye durun son karar bizim. İlk önce şu pisliğinizi bi temizleyin,
Neyse çok aşırı gergin ve üzüntülü durumumu bu hafta oynanacak Galatasaray maçından bahsederek geçiştirmek istiyorum.  
Cumartesi günü Konya’mızda yine bir spor şenliği var. Önce saat 16.00’da Basketbol Ligi’nin 10. Haftasında Torku Konyaspor Basket, lider Darüşşafaka’yı konuk edecek. Ligde iyi yerlerde olan basket takımımızın, çok iyi yerlere gelebilmesi için önemli bir karşılaşma olacak. Taraftar baskısıyla lideri devirerek, uzun bir süredir favori olan Anadolu Efes, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş gibi takımlara göz dağı vermek için salonu dolduralım. İnşallah bu maçı kazandıktan sonra, salonun hemen yüz metre yanında bulunan Torku Arena’ya başka bir şölene geçelim.
Saat 19.00’da, Torku Konyaspor, Galatasaray maçında tribünleri doldurarak, taraftar kültürü nasıl olurmuş, herkese gösterelim.
Dopdolu bir spor şenliği haftasında, Konya’mızda bir hava oluşmalı. Çünkü bu Darüşşafaka’yı, bu Galatasaray’ı Torku Konyaspor eli boş gönderecek kapasiteye sahip. Lider Daçka da en dikkat edilmesi gereken oyuncular Alfred Lucas ile Gasper Vidmar. Bu iki oyuncuyu sert savunmayla hataya zorladığımız zaman iki puan yeşil beyazlı ekibimize gelecektir.
Futbolda ise Galatasaray, büyük bir kaosun içinden çıkmak için çırpınıyor. Prandelli’nin tazminatı konusunda çıkar bir yol bulmak için oluşan Cim Bom yönetimindeki gerginlik oyunculara da yansıyınca hem ligde hem de Avrupa’da kötü bir sezon geçiriyorlar. Ancak şu unutulmamalı ki Galatasaray en kötü sezonunda bile şu anda 2. sırada. Bu yüzden Cumartesi günü Hamza Hamzaoğlu’nun gelişiyle yeni bir hava yakalamak isteyen oyuncuları forma savaşı içerisinde göreceğiz. Bu hem Galatasaray için agresif bir oyun demek, hem de stres altında oynamaları demek. İşte bu yüzden Konya taraftarına çok büyük iş düşüyor. Torku Arena’da sarı kırmızılı oyunculara taraftar top oynattırmamalı. Hem hakemi hem de Galatasaray’ı baskı altına almak demek, iç sahada iki hafta üst üste 6 puan demek. T.Telekom Arena’mı yoksa Torku Arena’mı, Galatasaray camiasına gösterelim.
Galatasaray, Hamza hocayla toparlanma dönemine girmek için çaba gösteriyor. Prandelli’nin gidişinden sonra üst üste iki maç kazanan Sarı Kırmızılıların önemli silahları olan Melo, Sneijder, Olcan gibi oyuncuların pas trafiğini kesmek Yeşil Beyazlıların en büyük kozu olacaktır. Çünkü toparlanma döneminde olan Galatasaray, yeni bir sistemle Konya’dan da kayıpsız dönerek taraftarıyla barışmak isteyecektir. Genelde orta alanda ataklarını olgunlaştıran Cimbom, sağ kanattan Sabri, soldan Telles, ortada ve forvet arkasında bulunan Sneijder ile Melo’yu topla buluşturup derinlemesine defans arkasına sarkmak isteyeceklerdir. Kanatlardan orta yaparak gol aramak yerine dik oynayarak rakip savunmayı hataya zorlayan bir yapısı olan Cimbom, Hamza hocanın yeni sistemine nasıl ayak uydurur bilinmez ama Torku Konyaspor’un Torku Arena’da yenilmezlik (ligde) unvanını devam ettirmesi için Aykut hocaya büyük iş düşüyor.
Kısaca rakibimizin istatistiğine bir bakalım; Bu sezon, attığı 15 gole karşılık kalesinde de 15 gol gördü. Bu gollerin orantısında tam bir denge söz konusu. T.T.Arena’da 6 gole karşılık ağlarında da 6 gol gördüler. Deplasmanda ise rakip filelere 9 gol gönderirken, kendi filelerinde de 9 gol gördüler. Yani deplasmanda attıkları gol sayısı içeriden daha fazla. Galatasaray, bu sezon ilk yarıda 4 gol atarken, gollerini genelde ikinci yarıda buluyor. İkinci yarıda 11 gol atan Cimbom, ilk yarıda 5 gol yerken, ikinci yarıda 10 golü önleyemiyor. Bu da şunu gösteriyor ki ilk yarı rölantide tuttuğu oyunun ardından ikinci yarı gol bulmak için bütün enerjisini kullanarak riske giriyor, gollerini atıyor ama aldığı risk pek bir işe yaramıyor. T.Konyaspor ise 90 dakika boyunca koşan bir ekip olduğu için, 75 ile 90 dakika arası tam 5 gol yiyen Galatasaray’ı Konya’dan boş gönderebilir. Hakemlere, Sneijder, Melo ve Telles’e dikkat. Özellikle hakemlerin kararlarını etkilemek, baskı altına almak taraftarımıza düşüyor.
Mutlu bir şölen haftası için, kalın sağlıcakla.


Yazarın Diğer Yazıları