ARTIK DEMİR ALMAK GÜNÜ GELDİ!..

12. Haftada Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda Beşiktaş’a konuk olan Torku Konyaspor, güçlü rakibi karşısında tutunamadı. İlk yarım saatlik bölümde 3-0’lık skoru bulan siyah beyazlı ana kartal, yavrusuna acımadı.
Sonuçta direkt rakibimiz olmayan Beşiktaş’a İstanbul’da mağlup olmuştuk. Ancak.
maç başlamadan yaklaşık 10 dk. önce kadrolara baktığım zaman gözlerim birden fal taşı gibi açılıverdi. Tamam dedim bu maçta gitti hem de farklı gitti. Çünkü Uğur efendi yine kadroda sürpriz yapmıştı. Kendi kendime yahu akıl var mantık var. Rakip Beşiktaş olsa da İstanbul’da oynuyor olsan da bu kadar mahkum, bu kadar teslim bir kadro sahaya sürülür mü dedim.  
Listeye baktığım zaman, kenardaki oyuncuları Beşiktaş a göre değerlendirdim.
Erdal Kılıçarslan birkaç hafta form düşüklüğü yaşamış olsa da bu maçta ilk onbirde olmalıydı. Çünkü duran toplarda tıpkı Konyaspor gibi rakip Beşiktaş’ın da zaafları vardı. Form düşüklüğü olsa da duran toplarla siyah beyazlıları zor durumda bırakabilirdi.
Djalma Campos, oyuna girdikten sonra takımda gözle görülür bir değişiklik oldu. Canlanan Konyaspor teslimiyetten kurtulup biraz daha cesaretlendi ama iş işten geçmişti. 3-0’dan sonra Djalma ne kadar etkili olabilirdi. Olması gerektiği kadar da oldu. Ama ilk onbirde değildi.
Thomas Borek, ilk haftalarda çok verimli, orta alanı çok iyi toparlayan bir oyuncuydu ama her nedense oda kesik. Borek oyuna girdikten sonra Beşiktaş orta alanda top çeviremez oldu. Kontralarla ve kanatlara yığarak Konyaspor’un üstüne gelmeye başladı. Maalesef oda onbir de değildi.
Şenol Akın, Tomas’a yardımcı olabilir onun yükünü hafifletebilir orta alanı kalabalık tutmak anlamında onbirde olabilirdi. Ama yok.
Gunnar Thorvaldsson yine ilk haftalarda çok iyi oyun çıkaran İzlandalı, Gekas’ın gazabına uğramış ve onbiri unutmuştu. Halbuki top takibi fırsatçılığı olan oyuncu onbirde olmalıydı.
Oyuncuları böyle tek tek değerlendirmek istemiyordum aslında ama belki Uğur efendiye yardımcı olabilir düşüncesiyle yazdım.
Şimdi. Uğur hocaya geçtiğim yazılarda sordum, yine soruyorum; Bütün takımlar sahada en az 5 yabancı bulundururken senin bu yabancılar konusundaki sıkıntın nedir? Kibong’u ısrarla istemene rağmen tribüne göndermenin mantığı nedir? Ndouasell in yırtıcı ve güçlü fiziğini neden kullanmıyorsun? Transfer edilirken Gekas bize gol atsın yeter demene rağmen Gekas’a gol attıracak sistemi neden kuramıyorsun? Ofansif kadro yapısı neden seni rahatsız ediyor. (çift forvet ve forvet arkası mantığı )
Neden yerel basın mensuplarının karşısına çıkmıyorsun? Da Silva Ramos belli ki senin tarafından silinmiş. Peki hangi maçta oynattında ön yargıyla bu oyuncuya fırsat vermiyorsun? İki maç üst üste oynayan Ramos hata yaptı da onun için mi kesik. Kusura bakma uğur hoca, Süper lig, tesislerin camından ter idmanını izleyecek kadar basit değil. Bir hafta boyunca antremana çıkmayıp ter attıran teknik direktör bu dünya üzerinde yoktur. Israrla kadroda yer alan Ergün Teber kadar Ramos’a da, Tolga’ya da, A.Kerim’e de, Ndouassell’e de, Thorvaldsson’a da fırsat vermeliydin.
Beşiktaş maçında rakibin 4 önemli adamının kart sınırında olduğu aşikardı. Peki o dört oyuncunun üstüne oyun kurmak yerine, neden fazla gol yemeyelim mantığı ve düzeni sahadaydı. Üstelik Beşiktaş’ın, önümüzdeki hafta Saracoğlu’nda derbiye çıkacağı bir maçtan önce, sınırda olan oyuncuların hepside Konyaspor karşısındaydı. Bu bir fırsattı. Veli’yi Ramos’la, Oğuzhan’ı Erdal’la, Fernandes’i Djalma’yla, Ersan’ı da Thorvaldsson’la etkisiz hale getirip, aklı Kadıköy’de olan Beşiktaş’a sürpriz içten bile değildi.
Ne desek boş artık Uğur hocam. Artık demir almak günü geldi. 14. bırada olan T.Konyaspor kırmızı çizgide. Sen 14. bıradan bu takımı alıp bir yerlere getirdin. Yine 14. sıradasın. Bildiğini yap bakalım. Kalın sağlıcakla.


Yazarın Diğer Yazıları