BİR DEĞİL İKİ DEĞİL, TAM 6 ÇİFT GÖZ BİR TAKIMIN KADERİNİ NASIL ETKİLER!

Spor Toto Süper Lig’in 22. Haftasında Torku Konyaspor puan ya da puanlar için gittiği Başkent’ten istediğini elde ederek dönmesine rağmen buruk bir sevinç yaşadı. İlk yarıda bulduğu gollerle 2 farklı üstünlüğünü ikinci yarıda koruyamayan yeşil beyazlılara galibiyet moral olacaktı. Ancak berabere bitirilmesinin de oynanan oyun açısından sevindirici olduğunu söyleyebilirim. Çünkü rakip Gençlerbirliği hakem Halis Özkahya’nın da yardımıyla çok iyi bir geri dönüş yaparak beraberliği bulmasının yanı sıra çok net pozisyonları değerlendirememesi Torku Konyaspor adına açıkçası büyük bir şanstı. İki farklı öne geçtiği karşılaşmayı kaybedebilecek bir ikinci yarı yaşadık.
Torku Konyaspor, Gençlerbirliği’nin oyuncuları biraz becerikli olsa bir puandan bile olabilirdi. Ucuz bir penaltıyla iki puandan olan yeşil beyazlı ekibimiz oynanan oyun açısından iştah açıcı değildi, hakemler konusunda ise zaten yorum yapmaya gerek yok. Ama birileri çıkıp ‘takımı ligden çekeriz’ tehdidiyle, birileri çıkıp devre arasında hakem odalarını basmasıyla, birileri çıkıp ‘böyle hakemleri istemiyoruz’ nidalarıyla sonraki maçlarda görev alacak hakemlere etki edebiliyorsa Torku Konyaspor da artık sesini yükseltmeli diye düşünüyorum.
Mesut hocamızı, maç sonrası yaptığı açıklama nedeniyle kendisini gerçekten tebrik ediyorum. Bu nedir kardeşim, bir takımın kaderiyle oynamak. Ağzında düdük, cebinde kartlar olan birkaç kişinin elindeyse bu ligin gerçekten çivisi çıkmış demektir. Hakemler de insan olmasına rağmen hata yapabilme durumları olabilir. Zaten bu yüzden yardımcı hakemlere ilaveten kale çizgilerine de hakemlerin yerleştirilmesi hata oranlarını zaten çok çok düşürmüş olmalı. Bir hakem karar verme yetkisine sahip olsa bile yardımcıları sayesinde maçı idare ederek karar vermeliler. Açıkçası bir çift gözün görmediğini artı 5 çift daha göremiyorsa ben bu işte art niyet ararım kardeşim. Bu konuyu sadece Torku Konyaspor’un Elazığ ve Gençlerbirliği maçı için belirtmiyorum. Birçok takımın bu yüzden canının yandığına bu ülkenin şahit olduğu bir ortamdayız.
Çok değil birkaç hafta önce Sivas deplasmanında Fenerbahçe’nin puan alabileceği bir maçta ceza sahası içerisinde Sivaslı bir oyuncunun topu eliyle bloke etmesini ve bu eli iki metre yanındaki hakemin görmeme şansının olmadığı bir dönemde yaşıyoruz.
Yine Kasımpaşa Beşiktaş maçının tekrarına neden olan bir pozisyonu hakem sonucu etkileyecek kadar karar veriyorsa, Torku Konyaspor’un son Gençlerbirliği maçında Yeşil Beyazlılar lehine hem penaltı hem kırmızı kart verilecek bir pozisyonu es geçip, hiç alakası olmayan bir pozisyonda yine Torku Konyaspor aleyhine penaltı veriyorsa ben bunda hata değil kesinlikle art niyet ararım. Çünkü Halis Özkahya’nın görme alanı dışında bile olsa yardımcı hakemlerinin gözü önündeki pozisyonları yanlış değerlendirme lüksleri ve şansları yoktur.
Torku Konyaspor’u oynadığı oyun açısından eleştirebilirim. Özellikle son iki haftadır eleştirilecek yanları var. Çünkü Eskişehir, Sivas, deplasmanda Kasımpaşa’ya üçer dörder atarak ve müthiş bir oyun oynayarak kazanan yeşil beyazlılar ikinci yarının ilk maçı olan Fenerbahçe’yi Saracoğlu’nda elinden kaçıracak kadar güzel oyun oynayan Torku Konyaspor son oynanan Elazığ ve Gençlerbirliği maçlarında iştahsız bir görünüme sahiptiler.
Sorun var mı varsa nedir bilemiyorum ancak oyuncuların mimiklerinden kazanma arzusunu taşıyan olumlu bir şey göremedim.
Gençlerbirliği maçında atılan gollerden sonra sevinçleri bile önceki maçlara baktığınız zaman heyecanlı değildi. Son oynanan iki maçta takımda heyecanı, moral motivasyonu, kondisyonu yetersiz gördüm. Bu tabiî ki bir sorun olarak görünüyor. Takımda varsa bir sorun, bu problemi aşabilecek kültüre, kapasiteye, güce sahip bir şehir Konya. Ama Torku Konyaspor veya başka bir takımı görmezden gelip, o takımın kaderiyle oynayan hakem camiasının, gözle görülür veballerini alıp sineye çekiyorlarsa söyleyecek sözümüz yok. olmaz da. Bu konuda hesap vereceği yer ve zaman birgün zaten karşılarına çıkacaktır. Hiçbir hakemi hiçbir maç ilgilendirmemeli. Şu takım düşmüş bu takım şampiyon olmuş bakmamalı. Ama maalesef ülkemizde hat safhada olan art niyeti herkes görüyor. Ağzında düdük ceplerinde kart olan kişiler hakem değil hakim olmuşlar. Karar verme yetkilerini kendilerinde olduğu için bir takımın kaderiyle çok rahat oynayabiliyorlar. Bir örnek vererek hem yazımı bitirmek hem de Merkez Hakem Komitesi’ni uyarmak istiyorum.
Sayın komite, iki hafta önce oynanan Torku Konyaspor-Elazığspor maçında otoriteler tarafından eleştirilen sayın Cüneyt Çakır bir sonraki hafta ödüllendirilerek Galatasaray-Beşiktaş derbisine veriliyor. Bu hakem dünya kupasında görev yapacak bir hakem. Acaba bu iki maçın ardından bu ismi uyarmak mı lyoksa ödüllendirmek mi lazım. Yoksa ismi Cüneyt Çakır olduğu için es geçmek mi lazım.
Kalın sağlıcakla.


Yazarın Diğer Yazıları