NE ACI! ÜÇÜNDE DE AYNI KORKU

Spor Toto Süper Lig’de artık son 7 hafta. Bütün takımların sezon başında koyduğu hedeflere ulaşabilenler oldu, ulaşamayanlar oldu, beklentilerin gerisinde kalanlar veya üzerine çıkanlar oldu. Puan sıralaması ikiye bölünmüş durumda.
18 takımlı ligimizde, 9. sırada bulunan Akhisar Belediyespor dahil yukarısı Avrupa için, aşağısı düşmemek için mücadele ediyor.  
Torku Konyaspor’un akibeti, daha önceki birkaç yazımda belirttiğim gibi, Beşiktaş ve Ç.Rizespor ile oynayacağı maçların ardından netlik kazanır düşüncesindeyim. Bazı nedenlerden dolayı birkaç hafta önce kaybedilen puanları arayacağımız haftalar geldi çattı. Galatasaray maçında gördük ki yeşil beyazlılar, Elazığ maçından önceki kimliğine bürünmüş ve bir şekilde Avrupa Fatihi’nin Konya’dan eli boş gideceği mesajını, oynadığı oyunla vermişti. Her iki takım da gol atamayınca yeşil beyazlılar bir puanı, oynanan oyuna göre beğenmemiş ama rakip Galatasaray olduğu için ‘iyidir’ diye teselli bulmuştu.
Galatasaray ise bir gün önce Beşiktaş’ın Karabük’te aldığı yenilgi sonrası hırslanmış ve bir önceki hafta kaybettiği Devler Ligi’ni düşünerek maça başlamıştı. Her iki takımın da hesap edemediği rüzgâr takımların oynamasına izin vermeyince gol atma başarısını da göstermedi. Galatasaray deplasman fobisini bir kez daha yenememiş olmanın üzüntüsüyle İstanbul’a döndü.
İlk yarıda Snijder yüz defa deneyeceği bir vuruşun 99’unu gol yapabileceği bir pozisyonda, yüzde 1’lik hakkını kullanması, ikinci yarıda ise Burak’ın direkte patlayan şutu, Torku Konyaspor’un şanslı bir gününde olduğunu gösteriyordu. Torku Konyaspor ise Galatasaray’dan daha çok pozisyona girmiş olmasına rağmen yaptığı tek yanlış, rüzgârı arkasında aldığı dönemlerde şut çekmek yerine, ceza alanına ver-kaçlarla girerek ya da ortalarla gol aramak oldu. Çünkü yeşil beyazlılar, Muslera’nın zor durumda kalacağı pozisyonları bulmuştu. Kısacası atanın kazanabileceği bir karşılaşmada her iki takım da ikişer puan kaybetti.
Sonuçta Galatasaray averajla  ikinci sıraya oturmuş olsa da kafası halâ bir sonraki hafta oynayacağı derbideydi. Torku Konyaspor ise inanın bana, son haftalarda kaybettiği puanları kaybetmemiş olsa, Galatasaray karşısına özgüveni yüksek olarak çıkacak ve konsantrasyonunu, moral motivasyonunu, buna göre ayarlamış olarak rakibini eli boş gönderecekti. Bu kadar iddialı konuşuyorum, çünkü Torku Konyaspor bu kapasiteye sahip.
Hafta sonu Antalya’dan en az 1 puan getirmesi gereken Torku Konyaspor, turistik amaçlı gitmediği takdirde bunu başaracak ve hatta fazlasını bile getirecek kaliteye, kapasiteye sahip. İşte bu takım, Çarşamba günü genel kurulda daha da güçlenecek ve inşallah yeni yönetim ile önümüzdeki en zor görünen Antalya, Beşiktaş ve Rize maçlarını düşünmeye başlayacak. Daha doğrusu önümüzdeki sezon yeni stadımızda, süper lig apoleti ile ‘nasıl oynayabiliriz’in hesabını yapmaya başlayacak.  
İşte böylesine bir süper lig atmosferi yaşayan Torku Konyaspor  ile birlikte liderden bir puan çalıp gelen Anadolu Selçukluspor’a, Pınar Karşıyaka’ya uzatmalarda mağlup olan Selçuk Üniversitesi’ne  ben sonuna kadar güveniyorum. İnşallah bu üç takımımız mücadele ettiği liglerde kalacaktır.
Süper Lig’de, 2. Lig’de ve Beko Basketbol Lig’inde mücadele eden takımlarımızın kalmaları Konyamız adına gerçekten çok önemli. Ne acı ki bu üç takımımızın ligde kalması gerektiğini, konuşmak, yazmak yerine büyük başarıları konuşup yazmak daha güzel olmaz mı?  Bu konuda Konyamıza sahip çıkması gerekenlere çok büyük iş düşüyor. Yeni stadyum ile kalitesi daha da artacak olan şehrimize katkı sağlayacak olanların, biraz daha aktif olacağını düşünüyor ve genel kurulda, sadece ve sadece Torku Konyaspomuzun kazanmasını diliyorum. Her üç takımımızın öncelikle bu sezonu kurtarması ve bu sezon düşme korkusundan bir an önce sıyrılması, ilerisi için o kadar önemli ki.
Kalın sağlıcakla.


Yazarın Diğer Yazıları