TORKU KONYASPOR 2013-20141 25 VE 26. HAFTALAR

16 Mart 2014
TORKU KONYASPOR-GAZİANTEPSPOR
K.Erciyes mağlubiyetinin ardından, evinde G.Antepspor’u ağırlayacak olan yeşil beyazlılar, seyircisinin önünde mutlak üç puan için sahaya çıkacaktı. Kırmızı Siyahlılar’ın güçlü kadrosu vardı ve Sergen ile çok iyi bir hava yakalamıştı. Ama karşısındaki rakipte yani T.Konyaspor’du, Bunun bilincinde olan güneydoğu ekibi ile ev sahibi ekibimizin karşılaşacağı maç Konya Atatürk stad’ında saat 13:00’te Serkan Çınar’ın düdüğü ile başladı. Gaziantep, ilk dakikalarda gol yememek, T.Konyaspor ise bir an önce gol bulabilmek için Orta alanı eline geçirme çabasındaydı. Konyaspor, defansını orta alana yakın tutarak, rakibinin oyun alanını daraltma çabası sonuç verdi. Ancak Sergen’in talebelerinden bir kaçı çok tehlikeli ve önlem alınması gereken oyunculardı. Özellikle Stankevichus, Thareore ve önümüzdeki sezon Beşiktaş forması giyecek olan Cenk Tosun ile, defansımızın arkasına atılan toplarla tehlike oluşturuyor ancak Itandje’yi geçemiyorlardı. Itandje’nin güveniyle biraz daha baskıyı artıran yeşil beyazlılar, aklımıza gelen başımıza geldiği bir pozisyonda yine kontra yedi ve henüz 21. Dakikada Cenk Tosun, bu kez Itandje’yi avlayarak takımını öne geçirdi. Dolu tribünlerin yüksek sesi, bir anda kesildi. Bu sessizlik kısa sürdü. Taraftar, evinde maç kaybetmeye tahammülü olmayan takımına daha çok sahip çıkarak, sesini daha da gür çıkarmaya, takımını desteklemeye başladı. Golün şokunu kısa sürede atlatamayan yeşil beyazlılar, Medunja’nın ve Orhan Gülle’yi ve tabiî ki en önemlisi Karcemarskars’ı bir türlü geçemiyordu. İlk yarı bittiğinde, Serkan Çınar’a büyük tepki vardı taraftardan. Haklılardı. Çünkü oyunun kontrolünü kaybetmek üzere olan Çınar’ın imdadına ilk 45 dakikanın son düdüğü yetişmişti. İkinci yarıda hakemi geçebilirsek Antep’i de geçerdik. Bu kalitemiz ve kapasitemiz vardı. İkinci yarıda bastıran, gol arayan, rakibini bunaltan takım, T.Konyaspor olsa da bazen beceriksizlik bazen de Karcemarskars’ın gününde olması, topun üç direk arasına gitmesine izin vermiyordu. Dakikalar ilerliyor ama bir türlü gol gelmiyordu. Son dakikalara yaklaştıkça artan stres ve Serkan Çınar faktörü, gol atamamamıza neden oluyor, sinirlerine hakim olamayan teknik ekip, oyuncular, taraftarlar, stresin verdiği bilinçsiz ataklara dönüşüyordu. Bu ataklardan maalesef gol çıkmadı ve mutlak kazanmamız gereken maçı kaybettik. G.Antep, bu üç puanla Avrupa hedefini yakalıyor, Konyaspor ise kaybedilen bu maçın ardından 13. Sıraya düşüyor ve daha önemlisi düşme hattı ile olan puan farkı da ikiye iniyordu. Bir sonraki hafta Bursa deplasmanına gidecek olan takımı zor bir fikstür bekliyor ve bu inişin bir çıkışı olduğunu biliyordu.
22 Mart 2014
BURSASPOR-TORKU KONYASPOR
Geçen hafta evinde kaybeden T.Konyaspor’u yine zor bir deplasman bekliyordu. Bursaspor karşına çıkacak olan takımı, hafta içerisinde iyi motive edip, iyi çalıştıran Mesut Bakkal, ın başka planları vardı. Kadroda ufak bir değişiklik yaparak Bursa’ya giden takımımızın artık kaybetme lüksü yoktu. Bu sezonu daha alt sıralarda tamamlama kredisi ve lüksüde yoktu. Bunun bilinciyle Bursa Atatürk Stadı’na çıktı. Bir avantajı vardı yeşil beyazlı ekibimizin. Çok etkili olan ve takımını ateşleyebilen taraftarından yoksundu renktaşımızın. Seyircisiz maç saat 16:00’da Barış Şimşek’in düdüğü ile başladı. Erciyes ve Antep mağlubiyetlerini unutmuş gibiydi takım. İlk dakikalardan itibaren, bildiğimiz oyun düzeninde oynuyor, rakibinden en az bir puan almak için çaba gösteriyordu. M’bamba, Djalma ve Hleb, ilk dakikalardan itibaren kalitesini gösteriyor, deplasmanda olmasına rağmen çok rahat pozisyonlar bulabileceğimizin sinyallerini alıyorduk. Bu üçlü, ilerideki Kabze ve Gekas’ı topla buluştursa da top bir türlü ağlarla buluşmuyordu. Bursaspor ise Belluschı, Ferhat ve Sestak ile gol arıyor ancak cılız gelişen bu atakları değerlendiremiyorlardı. 0-0’la girilmişti soyunma odasına.
İkinci yarıda her iki takım da aynı düzende oyun oynamaya devam etmesi, oyuncu değişikliği yapmaması, işimize geliyor, baskı kurmak adına biraz daha orta alana yakın oynamaya başlıyorduk. Hem de deplasmanda hem de Bursa’da.
Mesut hocanın uyguladığı bir düzendi bu ve geldiği günden bu yana tutmuştu. Baskıyı hissetmeye başlayan Bursasporlu oyuncular, oyunu sertleştirmeye, profesyonel’liğin dışına çıkmaya başlamışlardı. Sertliğe karşı sakinliğini koruyan, tecrübesini konuşturan takımımız 66. dakikada Gekas ile golü buluyor ve deplasmanda öne geçiyorduk. Çok güzel ve çok iyi olmuştu bu gol. Bu dakikanın sonrasından korkuyordum. Ekibimizin öyle bir alışkanlığı vardı ki gol attıktan sonra skoru koruma çabasıydı. Ama öyle olmadı. Oyunu iyice sertleştiren ve gol atamayacağını anlayan Daum’un talebeleri, tahrik edici hareketler, fauller, ile takımımızı yıldırmak ve hakemi etki altına almak istiyor, Barış Şimşek ise sertliğe izin veriyordu, ama çok sert olan Bursalı oyunculara göstermediği kartları, bize karşı çok cömert kullanıyordu.
Rakibinin çekileceğini bekleyen Bursaspor, oyunu kendi yarı alanında kabul eden T.Konyaspor’un tuzağına düşüyor, yüklenmiş gibi görünüyordu. Bu oyuna çabuk düşen Bursaya ikinci şok sadece 6 dakika sonra yine Gekas’ın kafasıyla geliyordu. Deplasmanda 0-2 öne geçmiş ve rahatlamıştık. Oyun düzenini bozmadan devam etsek te, son dakikalarda peş peşe gelen kartlar canımızı sıkmıştı. 83. Dakikadan sonra tam 5 oyuncumuz sarı kart görse de Bursasporlu oyunculara bir şey yoktu. Barış Şimşek’i etkilemeyi başaran Bursasporlu oyuncular, gol atmak için bir şey yapmasa da en iyi yaptığı şeyi yaparak oyunu çirkinleştirmiş, yenilgiyi kabul edememişlerdi. Gol atmak artık önemli değildi çünkü zaman bitmişti. Ancak Barış Şimşek onlara yardım ederek 90+3’te hediye edilen pozisyonu Enes geri çevirmemiş ve golü atmıştı. Sonrasında gelişen ve 90+3’te gerek yokken itiraz eden kaptan Erdinç, ikinci sarıdan kırmızıyı görmüş evinde oynayacağı Galatasaray maçında cezalı duruma düşmüştü. Deplasmandan galip ayrılmak çok önemliydi bu zorlu birkaç haftadan. Başarmıştık.
Yarın 27 ve 28 Haftalar.


Yazarın Diğer Yazıları