YANLIŞIYLA DOĞRUSUYLA TORKU KONYASPOR

Süper Lig'in 6. Haftasında Torku Konyaspor yine kaybetti. Trabzon Avni Aker stadında oynanan maçın ilk yarısında etkili olan yeşil beyazlılar, ikinci yarı rakibine teslim oldu. Böylece hiç beraberliği bulunmayan Torku Konyaspor mağlubiyet hanesine bir yenisini daha ekledi.
Peki bu 6 haftalık periyodda sadece iki galibiyeti bulunan ve deplasmanda gol atamayan yeşil beyazlılarda sorun nedir? Bence bu sorunun cevabının odak noktası Uğur hocadır.
Şimdi bu bir buçuk ayda takımın neden kazanamadığını doğrularıyla yanlışlarıyla irdeleyelim.
-Torku Konyaspor takımı sahaya şu onbirle çıkması gerekiyor diyebilmemiz lazım ama ilk onbir belli değil YANLIŞ.
- Her hafta üç beş oyuncu değiştirerek değişik bir kadro çıkarması oyuncunun aklını karıştırıyor. YANLIŞ.
- Hiçbir maçta çift forvet göremiyoruz, YANLIŞ
- Sezon başında alınan yabancılardan özellikle Da Silva RAMOS her iki ayağını da kullanmasına rağmen göremiyoruz. YANLIŞ. Bu noktada hocam yanlış anlamasın ama bir fikir beyan etmek istiyorum; Ramos ve Djalma yı kanatlara yerleştirerek, Erdal'ın yükünü biraz daha hafifletmek, hatta çift forvetin arkasına Erdal'ı yerleştirmek nasıl olur acaba?
- Thorvaldsson son vuruşları ve top takibi iyi olan bir oyuncu olmasına rağmen neden NDouassell ile birlikte düşünülmüyor. YANLIŞ.
- “Gekas bir türlü gol orucunu bozamadı ama kaliteli bir oyuncu. Bir gün bu şanssızlığını kıracaktır. Ancak hafif sakatlığı bulunan bu oyuncuyu yedek kulübesine aldım” diyerek büyük bir hatayı kabul eden Uğur hocanın elinde başka golcü mü yokta hafif sakatlığı bulunan bu oyuncuyu maç kadrosuna aldı. YANLIŞ.
- Trabzon maçının kadrosuna baktığım zaman 9 yabancıdan sadece 4'ü sahadaydı ve rahatsız olan Gekas yedekteydi. Öyleyse diğer yabancılara boşu boşuna para verilmesin. YANLIŞ.


En büyük YANLIŞ ise Uğur hocanın binlerce Trabzon taraftarının içinde oyuncusuna fırça atması. Madem oyuncu bir yanlış yaptı, alırsın oyundan ikaz edersin. Ya da değişiklik hakkın yoksa sabredersin maç sonrasında soyunma odasında azarlarsın. Düşünebiliyor musunuz bir oyuncu binlerce rakip taraftarın içinde azarlanıyorsa, rencide ediliyorsa, gururuyla oynanıyorsa ve aynı oyuncu o dakikadan sonra oyundan tamamıyla düşüyorsa bu oyuncunun
performansında bundan sonraki haftalarda da düşüş olacaktır. Oyuncunu azarladın diye rakip taraftarlardan alkış alıyorsanız ve bu oyuncuyu kaybediyorsanız bırakın maç sonucunun ne olduğunu takım ruhunu bile kaybetme riskiyle karşı karşıyasınız demektir. Çünkü Djalma bir oyuncu olsa da etten kemikten bir insan olarak değerlendirilmeli. Bu açıdan YANLIŞ.
Doğrulara gelince. Az sayıda da olsa doğruları da var Üğur hocanın.
- N DOUASSELL dedik kadroya aldı, iyi oldu. Çünkü rakip defansı gücüyle, fiziğiyle yıpratıyor. DOĞRU.
- Bazı maçlarda defansı orta alana yakın tutarak rakip takımın oyun alanını daraltıyor. DOĞRU
- Orta alanı kalabalık tutarak rakiplerin oyun düzenini bozuyor ve topun bizde kalmasını sağlıyor. DOĞRU
Ancak orta alandan kanatlara giden topları ve kanatların gol yapmak için yapılan ortaları boşa gidiyor. Çünkü forvet yalnız kaldığı için ve forvete destek veren kimse olmayınca gol atmak mümkün olmuyor. Kısacası ileride çoğalamıyoruz. YANLIŞ.
İşte doğrularıyla yanlışlarıyla 6 haftanın hikayesi.
Kendi rakiplerine içeride veya dışarıda kaybediyorsan sorun büyüktür. Özellikle iç sahada kaybetmeme alışkanlığını edinmek gerekmektedir. Dışarıdan gelecek ekstra puanlar ise ligdeki konumumuzu belirleyen puanlar olacaktır. Bu yüzden içeride kaybetmek gibi bir lüksümüzün olmadığını belirtmekte yarar var. Elazığ veya Sivas gibi takımlar bizden çok çok üstün rakipler değil. Aksine kadro yapısı olarak takımımız onlardan daha üstün. Ancak her ikisine de kaybettiysek hem de ikişer gol yediysek sorun demek ki bizdedir. Bu sorunu çözmek ise önce teknik ekibe, sonrada yönetime düşmektedir.
Bu takımı, bu hafta K.Erciyes maçından itibaren gol yiyen değil goller atan bir takım görmek dileğiyle.
Kalın sağlıcakla.


Yazarın Diğer Yazıları