Bu Düğünde Silah Atmak Yasak (!)

   
 
Düğünler bizim kimliğimizin göstergesidir. Kültürel zenginliğimiz, adet ve geleneklerimiz, eğlence anlayışımız, cömertlik ve yardımlaşmamız öncelikle düğünlerde ortaya konur. Bu milleti başka milletlerden ayıran en önemli özellik düğünleridir. Düğünlerde bu koca milletin zengin kültürü görücüye çıkar.
      Gel gör ki düğünlerde yanlışlar da yapılıyor. Evet, düğünlerimizin yanlışı; eğlencede görgüsüz davranıp dozu aşmak, haram yollara yönelmek, bir de silah atmak. Kadın oynatma, içki içme gibi yanlış eğlence türünü bir kısım insanlar çok şükür eskide bıraktı. Gel gör ki, tabanca atma hastalığımız yeniden nüksetti. Haramın işlenmediği, eğlencenin helal dairesinde yapıldığı, silahların patlamadığı, dostların ikramlarla karşılandığı, dayanışmanın ve yardımlaşmanın sergilendiği örnek düğünler de yok değil.
      Geçen hafta böyle örnek bir düğüne şahit oldum, katıldım. Düğün sahibi Çumra Belediyemizin taş ihalesini alıp yollarımızı döşeyen Abdullah Demirtaş, bilinen lakabıyla Kürt Abdullah. Görünen yere bir levha asmış, üzeri çizilmiş bir tabanca resmi koymuş, ‘bu düğünde silah atmak yasak’ diyor. Gerçekten bir tek silah patlatılmadı, sadece havai fişek atıldı. Düğün üç gün üç gece sürdü. Kürtçe şarkılar eşliğinde halaylar çekildi, Türkçe oyun havaları eşliğinde kaşık oyunları sergilendi, coşku hat safhadaydı. Anadolu’nun eğlence adına tüm renkleri orada vardı. En çok hoşuma giden de, misafirlerin para ve altınla düğün sahibini desteklemesi. Bir masa kuruldu, fakirinden zenginine herkes maddi katkıda bulundu, katkı yapanlar ilan edilerek isimleri kayda geçirildi. Kim ne verdiyse onun düğününde de aynı katkı yapılacaktı. Yani düğün sahibine yapılan parasal yardım, bankaya yatırılmış paradır. Zor zamanında o para seni bulacaktır. İşte özlediğim örnek düğün budur. Yenilip içilip eğlenilen düğün değil, ‘ben ne katkıda bulunabilirim’ denilen düğündür örnek düğün. Abdullah Demirtaş kardeşimizi tebrik ediyorum, düğünü hayırlı ve uğurlu olsun diyorum. Doğuda şiddete yönelen, PKK belasına destek veren küçük bir azınlığı göstererek büyük bir Kürt halkına bühtan etmek, canileri Kürt halkının tamamına mal etmek büyük yanlıştır. Özellikle Kürt halkıyla PKK belasını kalın çizgilerle ayırmak gerekir. Kürt halkının kahir ekseriyeti silaha, şiddete karşıdır, kardeşlikten ve birlikten yanadır. Özellikle Batıya ve Orta Anadolu’ya göçenler işinin ve aşının peşindedir. Kürt Abdullah’ın düğünü, silah atarak eğlencenin dozunu kaçıranlara örnek olsun.
    Evet, anlamasak da Kürtçe şarkıların ayrı bir güzelliği var. Şarkının Türkçesi de, Kürtçesi de ruhumuza hitap ediyor, ruhumuzu okşuyor. Anadolu insanının yaşam ve eğlence biçimi de birbirini tamamlar. Karadeniz’in horonu da, Doğu ve Güneydoğunun halayı da, Orta Anadolu’nun kaşık oyunu da bizimdir, hiçbirinden vazgeçemeyiz. Çok şükür ki AK Parti hükümetleri sayesinde yasaklar kalktı, toplumun tüm kesimleri eğlencesini özgürce yapar, şarkılarını özgürce söyler oldu. Bize de dinlemek düştü. Kürt Abdullah’a ve Kürt dostlarıma bir kez daha teşekkür ederim.

Yazarın Diğer Yazıları