Ne Zaman Adam Oluruz?

Bazen milletimizi gördükçe daha çok var diyesim geliyor ama bazen de sancılar erkenden sıklaşır ve erken doğum olur. Umudum adam olma yolunda erken doğum olması. Biz görmeden gidersek bu istirahatgahtan, gözümüz arkada kalır. Peki ne zaman mı adam oluruz?
1- Az bir menfaat uğruna dalkavukluk yapmadığımız, menfaat beklediğimiz kişiye şerefimizi ayaklarının altına serip “Buyur burdan geç!” demediğimiz zaman…
2- Öğretmen öğrencisine, doktor hastasına, siyasetçi seçmenine, memur halka, hâkim davacıya müşteri gözüyle bakmadığı zaman…
3- İki kelimenin Türkçede var olduğundan haberdar olup onu kullanmayı öğrendiğimizde. TEŞEKKÜR EDERİM…
4- Siyasetin bir meslek olduğunu, tuttuğun partinin namus meselesi, diğer partilerin ve müntesiplerinin vatan haini olmadığını anladığımızda…
5- -      “Seni öldüreceğim!
Neden?
Çünkü senin takımın, topu benim takımımın 3 direği arasından geçirdi!” Holiganizmin açıklamasını basitleştirerek ama bir o kadar da realize ederek kurduğum bu cümleleri kendilerinin beyin adını verdikleri yağ parçasında kuranların nesli tükendiğinde… Yani sporun sadece bir eğlence olduğunu anladığımızda…
6- Her sorunun altında Amerika ve İsrail’i görmeyi bırakıp bazı sorunların sebebinin kendimiz olduğunu anladığımızda…
7- Dünyanın bir ucundaki mazlumlar Müslümanlar ve/veya insanlar için “Rabb’im şunu yap!” demeyi bırakıp “Rabb’im şunu yapacağım!” dediğimizde…
8- Kendi torpil yaptırırken adaleti ve kimseyi düşünmezken, başkası torpil yaptırdığında adalet diye feveran etmediğimizde, torpilin biz yapınca da yanlış olduğunu anladığımızda…
9- İşi ehline veriniz (Nisa 58) emr-i fermanını bilip benim yolumdan, benim cemaatimden, benim tarikatımdan, benim fırkamdan demeden sadece emri uyguladığımızda…
10- Dürüstlüğün laf arasında satılması değil, kişinin üstüne alınması gereken bir şey olduğunu anladığımızda...
11- Belediye hizmetlerinden eğitim-öğretime, ticaretten aile hayatına günü kurtarmayı bırakıp en az on yıl, yirmi yıl sonrasını düşünmeye başladığımızda…
12- Batı’dan gelen her şey güzel ve doğrudur, Doğu’dan zaten güzel bir şey gelmez gibi bir hezeyanını artık ağzımızda gevmediğimizde…
13- İnterneti okey oynamak, karı kız(!) bulmak, siyaset yapıp klavye başında vatanı kurtarmak için kullanmadığımızda…
14- İşçinin ve memurun “Bu paraya bu kadar çalışılır!” hinliğini bıraktığında…
15- Söz demek için “erkek sözü” veya “vallahi billahi” demeye, çek-senet vermeye gerek olmadığını, sözün ağızdan ve yürekten bir kere çıktığını anladığımızda…
16- Esnafın müşterinin parasını aldıktan sonra işini sallamadığında…
17- Kadınla erkeği eşitleyeceğiz diye devlet eliyle erkeği kadına ezdirmediğimizde…
18- Adaletin yıllar sonra gelmesinin bir anlamı olmadığını, adalet denilen şeyin hava gibi, su gibi hemen, şimdi lazım bir şey olduğunu anladığımızda…
19-  Rahmetli Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu “Bizim milletimiz söylemez, söylenir” derdi. Söylenmeyi bırakıp SÖYLEDİĞİMİZDE…
20- Çalışanına asgari ücret verip son model lüks otomobillere binen, gazinolarda bir gecede binlerce, yüz binlerce lira harcayan bezirgân taifesinin köküne kıran girdiğinde…
Belki adam oluruz. Çok mu oldu? Yerimiz dar da ondan bu kadarla sınırlı tuttum. Bunların da yaşanacağı günlerin epey uzakta olduğunu düşünüyorum lakin gönül bu işte istiyor, söz dinlemiyor. Yüksekten düşen büyük zarar görürmüş. Biz Osmanlı sonrası çok yüksekten düştük. Hala da düşüyoruz. İşbu sebepten evlad u ıyalimizi adamlık mayasıyla yetiştirmemiz gerek. Yetiştirelim ki bizden sonraki yazarlar böyle bir yazıyı kaleme almayı akıllarından bile geçirmesinler. Toplum olarak tekrar o yükseklere çıkmak dileğiyle…  Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları