YOBAZIN DİNDARI ATATÜRKÇÜSÜ MÜ OLUR?

Yobaz denilen varlık bir düşünceye aşırı bağlanan kişi demektir. Namıdiğer bağnaz. Bu aşırı bağlılığın sonucu olarak gözlerindeki at gözlüğü kendi düşüncesinden ve kendinden başka doğru olabileceğine inanmasına müsaade etmez. Hatta işi o derece ileri götürür ki kendi zihniyetinden başka olan herkesi yobaz, din düşmanı, vatan haini, insanlık dışı tanımaktan da miskal çekinmez. Hal böyle olunca yobaz kişiler için kendi gibi olanların haricindeki herkes iki cihanda eza, ceza ve cefalara maruz kalabilir. Kendisinden başka herkes yanlış yoldadır. Empati nedir, insanlık nedir, farklı düşünmek nedir, "Acaba karşımdaki doğru söylemiş olabilir mi?” nedir asla bilmez. Çünkü bunları akletmek önce düşünmeyi gerektirir, düşünmek ise yorucudur ve çoğu insanı rahatsız eder. İnsanların ekserisi doğrulara değil inanmak istediklerine inanır. Hal böyle olunca da yobaz kişilik karşı tarafı dinleme ve anlama lütfunda dahi bulunmaz.

Yobaz denilince akla ilk evvelden dinden başka bir şey düşünmeyen, halden anlamayan, dini ritüellerden ibaret sayan, gördüğü ve duyduğu her şeye ya haram yahut günah diyen, herkesi cehennem ile korkutan yaşam formu akla geliyor. Tarih böyle insanlarla doludur ve size kötü bir haberim var ki bu formlar hiçbir zaman da bitmeyecek. Afganistan'daki VI. yy.dan kalan Buda heykellerini "put” sayıp yıkan zihniyetin atası İslam'ın ilk dönemlerindeki Haricilerdir. Sonrasında bu zihniyet tükenmemiş ve karşımıza bu sefer XVIII. yy.da Vehhabilik olarak yeni bir adla çıkmıştır. Vehhabilik ise günümüzde IŞID, Bokoharam, El-Kaide, Taliban olarak hükümfermadır. Kız çocuklarını okutmama, sokakta insanları başı açık gezdirmeme, başı kapalıyı çarşafa sokma, çarşaflıyı peçeye sokma, şarkı dinletmeme, zorla namaz kıldırma, eğlenceleri yasaklama, teknolojik gelişmelere gavur icadı diyerek karşı çıkma, kendi zihniyetinden olmayanları Müslüman olsalar dahi hicap duymadan katletme yobazlığın artık tahammülü zor noktasıdır ve bu hususta söyleyeceğim çok söz olduğu için şimdilik gerisini başka bir yazıya tehir edelim.

Bu yobaz denilen taife sadece İslam'a inananlarda mı var sanırsınız? Asla. Her dinin ve her milletin ve her zihniyetin yobazı eksik olmaz. Sözgelimi Yahudilerin yobazına derman yetmez. Komünistlerin yobazına göre biz doğrudan yobazız. Feministlerin yobazı erkekseniz sizi dinleme lütfunda dahi bulunmaz. Hayvanseverlerin yobazı kedi, köpek değilseniz sizinle hiç muhatap olmaz. Ömrü bağnazlıkla mücadele halinde geçen Atatürk'e rağmen Atatürkçülüğün de yobazı olmaz mı hiç? Bu yobaz taifesinden bir kısmı kendini Atatürkçü gibi göstermeye çabalar. Atatürk ismini tespih misali dilinden düşürmez, olur olmadık yerde laikliği kuru fasulye gibi ikrah getirinceye kadar önümüze kor, istemediği bir şey olduğunda Osmanlı yobazları gibi "Şeriat elden gidiyor!” demez de "Şeriat geliyor!” der. Şeriat nedir dersen, hah işte onu da bilmez. Bildikleri tek şey slogan atmak ve kendi haklarından başka herkesin hak ve özgürlüklerini sınırlamaya çalışmaktır. Bunun için çok kullanışlı maymuncukları vardır ve her kapıyı onlarla açmaya çalışır, açamazlarsa koçbaşıyla yıkmaya çalışırlar. Uğur Mumcu "Bu ülkede banka soyarken kar maskesi, ülke soyarken Atatürk maskesi takılır.” derdi. 28 Şubat sürecinde bu tür insanlar her gün o denli karşımıza çıkmaya başlamıştı ki artık midemiz kaldırmaz olmuştu. Olur olmaz, alakalı alakasız her konuda Atatürkçülük, laiklik, cumhuriyet kalkanın arkasına sığınarak insanların doğuştan getirdikleri hakları kaldırmaya çabalıyorlardı. Ufak bir çocuk Kuran mı okudu? "Laiklik elden gidiyor.”du, bir kız başını mı örttü "Cumhuriyet rejimine saldırı var!”dı, insanlar dinini öğrenebilsin ve yaşayabilsin mi dendi "Atatürkçülüğe saldırı var!”dı. ABD'nin tam 246 yıl önce ilan ettiği Bağımsızlık Bildirisi'yle koruma altına aldığı "Bütün insanların özgür ve eşit olduğu, insanların doğuştan gelen ve kaybetme ihtimali olmayan, hükümetler veya devletler tarafından bağışlanmamış ve onların keyfine tabii olmayan haklara sahip olduğu”ndan bîhaber şekilde herkesi yobazlıktan kurtarmaya çalışarak karşılığı ödenemez bir iş yapıyordu bu yobaz kardeşlerimiz.

Niyaz-ı Mısri "Savm u salat u hac ile sanma biter zâhid işin / İnsan-ı kâmil olmaya lâzım olan irfân imiş” der. Bu beyit Necip Fazıl'ın tabiriyle ham sofular için söylenmiş olsa da beyti şöyle de çevirebiliriz: "Atatürk, cumhuriyet, laiklik sloganları ile sanma biter işin ey yobaz beyaz Türk / Vatana fayda sağlamak için lazım olan evvela insan olmak imiş”. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları