1980 yılında başlayan PKK hareketinin evveliyatı Osmanlının son dönemlerine rastlar. Osmanlı, bölgedeki aşiretlere asker ve vergi verin başkasına karışmam diyerek bir nevi Doğu'yu başıboş bırakmış, sonrasında isyanlar İngilizlerin karıştırmalarıyla başlamıştır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun ardından Kürtler yok sayılmış ve özellikle 80 sonrası asimilasyon devri yaşanmıştır. Yok sayan yahut asimile etmeye çalışanların anlamadıkları şey şu ki insanoğlu robot yahut ne derseniz yapan bir hayvan değildir. Kaldı ki bir hayvanın bile üzerine çok giderseniz size karşı gelir ve saldırır. Sonuç? 1983 yılında İsrail, Rusya ve Almanya'nın kaşımasıyla birlikte Doğu'daki ilk kan dökülmüş, 30 bin civarı PKK'lı, 30 bin civarında da asker ve sivil, toplamda kardeş kavgasından 60 bin insanımız ölmüş. Harcanan para ise akıl almaz boyutlarda. Numan Kurtulmuş'un açıkladığı rakama göre tam tamına 400 milyar $. Şayet bu para teröre harcanmasaydı Türkiye'nin gayri safi milli hasılası 20 bin $ olurdu diyor Numan Bey. Doğu'ya harcanan para ile bir Türkiye daha olurdu.
İş bu halde hiç kimsenin inkar edemeyeceği şey şu ki ortada çok ciddi bir sorun var. Bu sorun behemehâl çözülmeli. Sorun asla ve asla askerin çözebileceği bir sorun değildir. Zira 30 yıldır gördük ki ne onlar bizi öldürmekle ne de biz PKK'lıları öldürmekle bitirebiliyoruz. Zira eski Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt “Biz PKK'yı tam 3 defa bitirdik.” açıklamasını yapmıştı. Peki neden hala bitmiyor? Zira dağa çıkışı bitiremiyoruz. Dağa çıkış engellenebilirse zaten örgüt kendiliğinden dağılacaktır. Peki bu nasıl sağlanacak? Bu hususta empati çok önemlidir. Birisi size dininizi, kültürünüzü yaşamanızı, dilinizi konuşmanızı engellerse ve sizi yok etmeye çalışırsa ister istemez karşı tepki gelişir. Yok, devlet sizi şekillendirmeye çalışmaz, ne dininize ne kültürünüze ne de dilinize müdahale ederse sizin devletle alıp veremediğiniz olmaz. Tek tip insan yetiştirme ancak komünist devletlerde olur. İnsanı bir kalıba sokmaya çalışırsan ya kırar ya kırılır. Cumhuriyet, 80 yıl boyunca istediği insan tipini yetiştirmeye çalıştı ve hiçbirinde başarılı olamadı. İstenilen ideal insan tipi şuydu: Müslüman ancak İslam'la işi olmayan, vatanını, milletini seven bir Türk ama milliyetçi değil, solcu ancak komünist olmayan bir garabet. Toplumda böyle bir insan tipi makes bulmadı. Milliyetçileri sindirmeye çalıştı. BAŞARISIZ. Müslümanları ezmeye çalıştı. BAŞARISIZ. Kürtleri sindirmeye çalıştı. BAŞARISIZ. Komünistleri yok etmeye çalıştı. BAŞARISIZ. Devletin görevi insanları tek tipe sokmak değil onlara hizmet etmektir. Bu artık kabul edilmeli.
O halde derhal yeni siyaset üretmek gerekiyor. Hükümetin en önemli hizmeti terörü bitirmek olacaktır. Bu sorunun bitmesi Türkiye'nin 5. vitese atması demek. Ancak bunu PKK'nın bir kanadı istemeyecektir. Zira PKK'daki kişilerden bazılarının silahları alınıp da şehre indiklerinde hiçbir üstünlükleri kalmayacak ve sıradan(!) insan olacaklar. Haliyle birileri asla silahı bırakmak istemeyecek. Ayrıca Amerika ve İsrail başta olmak üzere yabancı devletler de terörün bitmesini istemeyecektir. Çünkü terör, Türkiye'nin başında Demokles'in kılıcı gibi sürekli sallanmalı ki istediklerini onun vasıtasıyla yaptırabilsinler. O zaman bu işi kim bitirecek. Bu işi hükümet ve BDP bitirecek. BDP taşın altına elini koymalı ve dağın kuklası olmadıklarını göstermeli. Türk toplumunda BDP sevilen bir parti değil lakin BDP çok önemli bir göreve sahip. Sorunun silahla değil de siyaset ve demokrasiyle çözülebileceğinin somut örneği olacak bu parti. Onun için BDP'yi önemsiyorum. Ancak BDP'li yetkililer de üzerilerine düşen sorumluluğu yerine getirmeli ve hamasi ve/veya çocukça açıklamamalardan kaçınmalılar.
O halde neler yapılmalı? Hükümet asla sokak gösterilerinden etkilenip demokratik açılımdan vazgeçmemeli. Herkesi eşit, rahat, huzurlu ve güvende kılacak değişiklikler yapmalı. Ne olursa olsun asla bundan vazgeçmemeli. BDP de silahların bırakılması için mekik diplomasisini bırakmamalı ve oy toplama adına ikide bir açılım bitmiştir açıklamalarını yapmamalı. Hükümetle görüşmelerini kesmemeli. Aksi takdirde İsrail'in tuttuğu Amerikan yapımı kerpeten eti de tırnağı da söküp atacaktır bu topraklardan. Selam ve dua ile...
