Yeni Bir Örgütümüz Var Artık: IŞİD

Geçen hafta demiştik hatırlarsınız, Ortadoğu kendi haline bırakılamayacak kadar önemlidir. Huzurlu, barış içindeki bir Ortadoğu Batılılarca yönetilemez. Batılıların stratejisi ülkedekileri birbirine düşürmek ve sonrasında arabulucu olarak rol almak ve herkese istediğini yaptırmak. Ve tabiki asıl parsayı toplamak. Ortalığı karıştırmanın en önemli unsurları da terör örgütleridir. Batılılar sürekli terör örgütü kurar veya kurulanları destekleyip onlardan faydalanır. Sonra bu örgütün raf ömrü bittiğinde onu kaldırıp yenisini kurar. Kaldı ki büyük devletlerin destek vermediği bir örgütün yaşaması imkânsızdır. En başta silah bulamaz. Yağmur sonrası sabaha kadar topraktan patlayan mantarlar gibi bu topraklarda akşamdan sabaha örgütler kurulur, yıkılır. Şimdi yeni gözdemiz IŞİD. Haberlerde mevzu bahis sürekli o. Peki Allah aşkına daha düne kadar adını bile bilmediğimiz bu örgüt nasıl olur da 20 bin gibi bir örgüt için çok fazla olan militan sayısına ulaşır? (PKK en iyi zamanları olan 90’larda 7 bin militana sahipti.) Nasıl olur da birkaç hafta içinde Irak gibi koca bir ülkeyi ele geçirmeye başlar? Sorular çoğaltılabilir. Önce kuranı görelim. Tartışmasız Amerika. Neden? Çünkü IŞİD İslam şeriatçısı bir örgüt. İslam şeriatçısı bir örgütün Amerika’nın ele geçirmek için milyarlarca dolar, binlerce asker harcadığı Irak’ı ele geçirmesine normal şartlar altında asla izin vermez. Amerika’nın, bunun hayaline bile müsaade etmeyeceğini herkes bilir. Peki Amerika bu örgütün Irak’ı ele geçirmesine nasıl müsaade ediyor? Çünkü ortalığın karışmasını istiyor. Amerika’nın dış siyasetini belirleyen dış işleri uzmanları 1960’larda şu kararı alıyor: “Irak işgal edilecek ve 3’e bölünecek. Kuzeyde bir Kürt devleti, ortada bir Sünni Arap devleti, güneyde de Şii bir Arap devleti kurulacak.” Bu son cümle son yıllarda yaşanan pek çok şeyi açıklar mahiyette sanırım. İşte Amerika’nın ve onu yöneten İsrail lobisinin derdi Irak’ın 3’e bölünmesidir. Bölünmenin olabilmesi için de ortalığın karışması lazım gelir. Önce Şii camisine, ardından da Sünni camisine bomba koyma olayları Iraklı Müslümanların ferasetleri sayesinde işe yaramadı ve bomba olayları bitirildi. Şimdi ki strateji ise Şii düşmanı aşırı dinci bir terör örgütü ile bölmeye çalışmak. Kürtler bağımsızlık için referandum yapacaklarını ilan etti bile. Irak’ın kuzeyinin bir bölümünü ve ülkenin ortasını IŞİD tamamen ele geçirirse Şiilerin kendi devletlerini kurmaması imkânsız. Çünkü iki grup birbirlerine gördükleri yerde öldürüyor. Sonuç: Kurtarıcı İsa heykelindeki gibi kollarını açmış ve gelin diyen Amerika’nın ve İsrail’in kucağına tamamen düşmüş bir Irak. Böl, parçala, yönet. Dünya denilen siyaset sahnesinde aktörler değişir lakin senaryo ve sahne hiç değişmez.
IŞID’in bir diğer rolü de Amerika’nın komünizm sonrası yarattığı düşman olan İslam’ı kötü göstermektir. Tıpkı El-Kaide, Boko Haram, El Şebab gibi. Bunlar İslam’ı kötü ve düşman göstermek için akşamdan sabaha türetilmiş yapay örgütlerdir. Amaç şu: “Biz bütün bunları niye yapıyoruz? İşte bu aşırı dinciler dünyaya hâkim olmasın diye.” Yani Irak, Afganistan işgallerinin, silahlanmanın, alınan yeni kararların kılıfı. Ancak minarenin alemi kılıfın ucundan görünüyor.
IŞİD’in kaçırdığı diplomat ve şoförlerimize gelirsek bunun sebebi de Türkiye’nin elini kolunu bağlamak. Çünkü bir örgütün elinde onlarca insanınız rehine ise o örgüte karşı hiçbir şey yapamazsınız. Tıpkı İran devrimi sonrası Amerika’nın Tahran büyükelçiliğinde çalışan 400 kadar Amerikalının İranlılarca rehin alınması ve Amerika’nın 1,5 yıl boyunca devrime bu sebepten ses çıkaramaması gibi. Türkiye’de şu an IŞİD ile restleşemez çünkü 40 tane insanı elinde. İşte amaç bu.
Çok kötü günler geçiriyoruz. İslam âlemi belki de tarihinin en kötü günlerini geçiriyor. Etrafımız dâhili ve harici düşmanlarla çevrilmiş durumda. Rabbim ümmetin gözünü aç, bize şuur ver, bizi ıslah et. Düşmanla terbiye etme. Amerika’yı, İsrail’i, Çin’i, Rusya’yı ve onların kuklaları olan ümmetin içindeki hainleri kahreyle, perişan eyle. “Sen oyun kuranların en hayırlısısın.” Onların oyunlarını başlarına geçirecek bir oyun kur. Âmin. Selam ve dua ile...


Yazarın Diğer Yazıları