DEYİMLERLE YAŞAMAK -8

İki testi tokuşunca biri elbet kırılır:

Aynı güce ve niteliğe sahip kişiler eğer çatışırlarsa mut¬laka biri galip gelir ancak diğeri de küçümsenmeyecek ölçüde zarar görür. Bunu trafik kazalarında da görürüz. Çarpışan arabaların her ikisinde de büyük hasarlar açılır.

İki yemin bir emin:  

Somut, elle tutulur kanıt¬lar iddialardan çok daha gerçekçidir. Bu sebepten dolayı insanlar elle tutulur sonuçları tercih ederler. Adaleti tesis etme açısından bunun için devletin yargı sistemi bulunur. İki kişi arasındaki anlaşmazlıklarda hakem bulundurulması bunun içindir.

İlk vuran okçudur:

Bir işte usta olan kişi, yapılan işte ya da hedeflenen amaçta en kısa zamanda başarıya ulaşır ve amaçlarını gerçekleştirir. Bir şehirde bulunmayan bir meslek dalını veya mağazasını açan kişi her zaman öncelikli olarak kazanır.

İnsan çeşit çeşit, yer damar damar:

Şöyle açık bir yere çıkıp çevrenize bir bakın: Toprağın çeşit çeşit renklerle uzayıp gittiğini görürsünüz. Bazı kesimler siyahtır, bazı yerler kırmızıya çalar, bazı yerler de morumsudur. Toprak, içindeki çeşitli madenlerin, maddelerin karışımına göre renklenir. Her şeyin bir hayatı ve ömrü vardır.

İnsanlar da böyledir. İnsanların da bir hayatı vardır. Ancak bu hayatı farklı farklı yaşarlar. Afrika'da yaşayanlar siyah derilidir. Avrupa insanı beyaz renkli, Asyalılar esmerdir. Renkleri gibi huyları, kişilikleri de çeşit çeşittir insanların. Kimi akıllı, kimi huysuz; kimi uysal, kimi sinirlidir. İçinde yaşadığı topluma göre değişik nitelikler taşır.

İnsan doğduğu yerde değil, doyduğu yerdedir:

Çoğu zaman, doğduğumuz yerde değil, karnı¬mızı doyurduğumuz yerde yaşarız. Doğduğumuz yeri severiz. Doğayı, insanları, dünyayı ilk kez orda tanımış, orada sevmişiz. Kim ayrılmak, başka yerlere gitmek ister doğduğu köyden, kentten? Ama yaşam şartları değişiyor. Nüfus çoğalıyor. Tarla¬lar, işyerleri, çoğalan insanlara yetmiyor. Başka yerlere git¬mek, iş bulmak gerekiyor. İş bulununca da, oradan kopulmuyor, insan tekrar doğduğu yere dönemiyor.
    
Almanya'da, Fransa'da, Hollanda'da, Avusturalya'da... yüzbinlerce işçimiz çalışıyor. İmkân ve¬rilse, daha binlerce işçimiz gitmek, çalışmak istiyor. Ayrılık zor geliyor, gurbet çekilmiyor! İnsanın sevdikle¬riyle, çevresiyle doğduğu yerde yaşaması ne güzel olurdu! Ne yazık ki, bu gidişle doydukları yerlerde yaşayanların sa¬yısı daha da artacak...

Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları