ÖĞRETMENİME MEKTUP

Sevgili öğretmenim. Aradan yıllar geçti. Şu anda nerelerdesin bilemiyorum, ama inanıyorum ki hala yakınımdasın. Öyle ya 205, belki bir yerlerde yaramazlık yaparken hayatın bilgisine, yurttaşlık ödevine çalışmıyor. Bağışlayın beni. Hayallerime meydan okurcasına bugün, yüreğim size bir mektup yazdı. Ama pulsuz, atacak postane bulamadım. Sonra yüreğimi posta kutusu yapıp, senin sevgi seline bırakacağım.

Öğretmenim, bugün duygularımın aspiratörünü çalıştırıyorum. Süpürüyor her şeyi, senden başka siliniyor kâinatta tüm şekiller renksiz, kokusuz, bembeyaz bir bulut arasında yalnızca seni görüyor ve yalnızca seni anlatmak istiyorum. Bilemiyorum, seni anlatacak, tarif edecek, harf ve kelimeleri icat edebilecek miyim öğretmenim?

Öyle ki, her şeyden hassas ve incelik dolu duyarlı bir öğreticiye, zerreyi miktar leke düşürmeden... Yardım et bana ey hayal dünyamın sahibi! Gönül gözlerimin perdesini aç. Zamana mutluluk veren ve taze baharın büyüleyici havasını estiren, tebessümünde bile yedi veren güllerin sönük kaldığı, yüreğimin kara sularında, açık yelkenle korkusuz ve özgür dolaşan benim tatlı ve samimi öğretmenimi anlatın bana, ey hayal dünyası.

Canım öğretmenim! Birikim zerketmek diyorum ama içimde yarınların umut kaynağını, sevincini, körpe vicdanlı taze baharını çekiyorum. Bu umutla huzuru, sevgiyi, asil bir ruhun muhabbetini buluyorum. Öğretmenim, sevgi ve saygı yolunda kalbime köprü kuran; dostluğu, iletişimi simgeleyen, geceleri göz kırpan yıldızlar misali gülümseyen, bir güneşin sıcaklığında gönülleri ısıtan ve yaklaştıran sen. Duygularıma dökülen çağlayanın önüne set çeken ilham barajım sen...

Gönül dünyamın ücra bir köşesinde son açık kalan penceremin ışığı altında herkesler gibi değil, şu geceye eşse gündüz, kâğıda dostsa kalem, bu meramımı anlatabilecek mürekkebin, en sade şekliyle, yıldızları sahife yapıp yazmak istiyorum... Nedense kandamlası gözyaşı kadar acı vermiyor öğretmenim, vermiyor!

Allah'ım, papatya yaprağında kar zerreciği gördüm bahar vakti... Kadife yaprağına sordum rengini nerden aldın diye. Sonra düşündüm! Fakirleyen hazineme sevgi gerek! Can çekişen yalnızlığıma dost gerek! Neyleyim yalan dünyada huzur abeslerini! Neyleyim zenginliğe gark olmuş dostsuz dünyayı!          

Bir esinti alıp götürse şöyle aheste aheste mutluluklar ülkesine istemiyorum vallahi. Dünyaları vadetseler tüm zenginlikleriyle istemiyorum. Ölümsüzlüğe kavuştursalar fani hayatımda istemiyorum! Bana mutluluk, zenginlik, ölümsüzlük değil efendim. Sevgi gerek, saygı gerek, aşk gerek.  Öğretmenim, bu beden ve bedendeki can candaki doyumsuzluk sıktı beni. Seni üzmekten gayrı neye yarıyor efendim. Bu değerli vaktini almaktan gayri neye yarıyor efendim, neye?

Sana sahifeler dolusu yazmak isterdim fakat bunu dünya saatleri ve kâğıtları yeterli olmuyor. Bizlere dua et öğretmenim. Senin öğrettiğin yolda, yolcu olabilmemiz için dua et öğretmenim. Lütfen efendim. Öğretmenim, son satırları karalarken, dilerim sevgi yılında buluşuruz.   Seni asla unutmayacak bir öğrenciniz.

Tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun. Selam ve dua ile…


Yazarın Diğer Yazıları