Türk ile Kürt bir olursa...
Bir ülkenin tarihinde bazı dönemler vardır ki acı, gözyaşı ve kayıplarla doludur. Türkiye Cumhuriyeti'nin son kırk yılı da bu acılı dönemlerden biridir. PKK terör örgütünün, henüz düşüncelerini bile açıkça ifade etmeden, ırk temelli bir söylemle ilk kanlı eylemlerini gerçekleştirdiği günlerden bu yana tam 41 yıl geçti. Binlerce asker, polis ve vatandaşımızı kaybettik; binlerce anne gözyaşı döktü. Her kayıp, her dram, ülkenin bağrında derin yaralar açtı.
O günlerden bugüne devletimizin tutumu netti: Bu topraklar, kökeni ne olursa olsun, herkesin ortak vatanıdır. Turgut Özal döneminden bugüne kadar, barış arayışları her zaman devlet aklının bir parçası oldu. Ancak ne yazık ki, barışa uzanan yola bazı dönemlerde çomak sokanlar oldu ve çözüm sürecine ket vuruldu.
Bugün geldiğimiz noktada ise, tarihe tanıklık ediyoruz. PKK'nın kendini feshettiği, silahlı eylemlerine son verdiği bir dönemin başlangıcındayız. Artık örgüt, siyaseten var olmayı seçtiğini söylüyor. Bu durum, devletimizin gücünü ve kararlılığını bir kez daha gösteriyor. Çünkü güçlü olmayan bir devletin barış sağlaması mümkün değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bin yıllık kardeşlik bağlarına yeniden can suyu vererek barışın temellerini attı.
Ancak bu süreçte de bazı kesimlerin rahatsızlığı dikkat çekiyor. CHP zihniyetinin bu barış ortamına tahammülsüzlüğü düşündürücü. Ülke olarak acılarla yoğrulmuş bir dönemi geride bırakırken, toplumun her kesimi sürece destek verirken CHP silahşorlarının sanal medya adreslerindeki hazımsızlıklarını anlamak mümkün değil.
Bugün Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında, kardeşliğimizi yeniden inşa etme zamanıdır. Biz Malazgirt'te, Mohaç'ta, Çanakkale'de birlikteydik. Zaferlerimizi de yenilgilerimizi de birlikte yaşadık. Birbirine bu kadar yakın olan, acıyı ve sevinci ortak tadan bir toplum olarak, yeniden kardeşlik hukukunu kurmak zorundayız.
Hoş geldin barış! Artık Türkiye'nin geleceği daha güvende. Güçlü bir Türkiye'ye ulaşmak için Kürt ile Türk omuz omuza, adaletin ve huzurun peşinde yürüyecek. Elbirliğiyle, tarihin acı sayfalarını geride bırakarak, ortak yarınlarımızı birlikte inşa edeceğiz.
Türk ile Kürt kelimelerinde üçü aynı 4 harf var. Ülkü birlikteliği ve İlay-ı Kelimetullah aşklarında ise zerre fark yok. Türk ile Kürt bir olunca, Malazgirt oluyor, Çanakkale oluyor. Şimdi dostların sevineceği düşmanların üzüleceği bir sürece giriyoruz. Emperyalistler korksun.
Yazarın Diğer Yazıları