Şivlilik bir dünya markası haline getirilebilir.
KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNDEKİ SİHİRLİ GÜÇ, BİLİM
Ağaların eli tutulmaz
REĞÂİB GECESİ BİR GECE DEĞİL BİR YÖN TAYİNİ
Sûfî bir ses işittim uzaklardan…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
Seküler kesimin çatallı dili
AKLINI VE ALNINI TERLETENLER
SEVDALISIYIZ
Meşruiyetin Olmazsa Olmaz 3’lüsü
ÜÇ AYLARA KAVUŞMANIN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Değerli dostlarım yaşadığımız dünyada modernizm, çağdaşlık maskesi altında geliştirilen Batı faşizmi Darwin'in kuzeni Francis Galton zihinsel ve fiziksel olarak kusurlu görülen insanların sayısının azaltılmasını savunan öjeni kavramını geliştirmesiyle birlikte başlar. Öjenik yani kusurlu gördükleri insanları azaltmak için doğum kontrolü ve kısırlaştırma politikalarının uygulanması ve böylelikle genetik anlamda daha sağlıklı bir neslin gelişimine imkân sağlanmasını savundular. Aynı zamanda zihinsel ve fiziksel olarak üstün gördükleri insanların evlilikler yoluyla toplumu daha mükemmele götüreceğine inandılar. Belki de bu yüzden Britanya Öjeni Derneği'nin başkanlığını yapan Darwin ve Huxley gibi aileler birbirleriyle evlilik yaptılar ve kusursuz olduğunu düşündükleri genlerini gelecek nesillere aktardılar.
Ancak bu uygulamanın gerçekleşebilmesi için dünyamızın klasik alışıla gelmiş siyasilerin yönetiminden kurtarılması ve yerine bilim adamlarından oluşmuş teknokrat bir yönetim sisteminin kurgulanması gerektiğine inanıyorlardı. Teknokraside yönetimin siyasetçilerde değil bilim insanları ve mühendislerinde olduğu bir yönetim şekliydi. Bu açıdan teknokrasi hareketi X Kulübü ve Fabian cemiyetinin bir devamıydı. Teknokrasi hareketi demokrasiye olduğu gibi kapitalizme ve para sistemine de karşıydı. Çünkü bütün ürün ve hizmetlerin üretimindeki temel ölçü enerji olması gerektiğini savunuyorlardı. Bu yüzden ekonomik işlemlerde para yerine enerji sertifikalarının kullanılması gerektiğini savundular.
Teknokrasi hareketinin Kanada'da liderliğini yapan kişi Joshua Hemdı kızı May Musk 1971'de Joshua Hemdı'nin ilk torununu dünyaya getirdi. Bu torunun adı Elan Musk'tı. Elan Musk tıpkı dedesi gibi teknolojiye meraklı olduğu için akademik kariyerine son verdi ve 1999'da X.com kurdu. X.com dijital bir banka olarak kurulmuştu. Ama sonrasında PayPal adını aldı ve bir online ödeme sistemine dönüştü. Musk'ın teknolojiye ve X harfine olan tutkusu bununla sınırlı kalmayacaktı. Elan Musk 2002 yılında önce uzay taşımacılığı şirketi Space X'i kurdu ve uzaya fırlatacak roketleri geliştirdi. 2 yıl sonra elektrikli araç üreticisi Tesla şirketini devraldı ve ürettiği otomobillerden birine Model X adını verdi. Musk geleceğin bütün teknolojilerinde söz sahibi olmaya başlamıştı. Güneş enerjisi ve yapay zeka şirketinden sonra İnsan beynine çip takıp onu bilgisayara dönüştürecek olan Nerol Link şirketini kurdu. Geliştirdikleri beyin chiplerini insanlarda denemeleri için ABD Gıda ve İlaç Dairesinden izin aldıklarını açıkladı. EIan Musk 2022'de Bu kez sosyal medya şirketi Twitter satın aldı ve platformun adını X olarak değiştirdi. Musk sadece ürettiği teknolojilere değil çocuklarından birine de XH a12 ya da kısaca x adını koydu.
Bu sadece x harfine olan takıntısının bir sonucu değildi. Dedesinin liderliğini yaptığı teknokrasi hareketi insanlara isim verilmesine de karşıydı. Teknokrasi hareketinin bir mitinginde konuşmacı ismiyle değil sayılardan oluşan bir kodla tanıtılmıştı. Teknokrasi hareketi teknolojinin bolluk getireceğini savunuyordu. Bu yüzden teknokrasi geldiğinde çalışmanıza gerek olmayacaktı. Elan Musk da yazdığı bir makalede şöyle demişti, "robotların gücüyle herkesin bolluk içinde yaşayabileceği mal ve hizmetlerin aşırı bol olduğu bir çağ yaratacağım.” Robotlar bolluk getirecekti ancak işini kaybetmiş milyonlarca insan ne yapacaktı Musk'a göre işini kaybeden insanlara maaş verilecekti. Ama bu insanları bekleyen daha büyük bir sorun var. İşini kaybeden insanlara maaş verebilirler ancak kendini işe yaramaz hisseden bu insanların anlam arayışına nasıl çözüm bulacaklar.
Teknokratlar para sistemi yerine enerji sertifikasını kullanmak istiyorlardı. Hem Musk hem de Dünya Ekonomik Formu iklim krizini önlemek bahanesiyle harcadığımız karbon yani enerji için vergi ödememiz gerekeceğini söylüyor. Dünya Ekonomik Formu İnsan beynine çip yerleştirmekten bahsederken Elon Musk bu teknoloji üzerinde uzun zamandır çalışıyor yine Forum çevreyi korumak için zamanla araba sahipliğinin azalması ve elektrikli kiralık araçlara geçilmesi için çalışırken Elon Musk elektrikli araçlara öncülük ediyor. Zaten dünya ekonomik formunun gelecek tahminine göre 2030 yılında hiçbir şeye sahip olmayacağız ama mutlu olacağız. İstediğimiz ne varsa kiralayabileceğiz. Sonra işinizi ve ardından sahip olduğunuz her şeyi kaybetmeniz istiyorlar.
Bugün X Kulübünden ilham alan Birleşmiş Milletler bilimin sahibi olduğunu ilan ediyor. Bilimin sahibi olduğunu iddia eden Birleşmiş Milletlerin de elbette bir sahibi var. Onu finanse edenler… Örneğin Birleşmiş Milletler bağlı Dünya Sağlık Örgütünün en büyük finansörü milyarder Bill Gates'dir. Pandemi sürecinde bütün ülkelerde kurulan bilim kurullarını hatırlayın. Bilim kurulları aslında teknokratik bir yönetimin küçük bir örneğiydi. Bilim kurulu üyeleri halk tarafından seçilmiş kişiler değildi. Ancak kimin aşılanması gerektiğine kimin dışarı çıkabileceğine Bu kurullar karar verdi. Ve birçok ülkedeki bilim kurulu üyelerinin Bill Gates'le ya da desteklediği vakıflarla ilişkileri vardı. Yani teknokrasi getirmeye çalışanlar bunu bilimi kontrol ederek daha doğrusu bilimsel gerçekleri çıkarlarına göre çarpıtarak yapıyorlar. Bill Gates satın aldığı bilim insanlarıyla bilimi kontrol etmeyi amaçlarken Elan Musk satın aldığı Twitter'ı gerçeğin kaynağı haline getirmeyi amaçlıyor. Yani bilimi kurmayı hayal ettikleri yeni dünya düzenine insanları ikna edebilmek için bir maske olarak kullanıyorlar. Küresel elitler bilime ve bilgiye Bu yüzden hükmetmeye çalışıyorlar. Kendi teknokratik iktidarlarını gerçekleştirmelerine vasıta olacak her türlü bilgiyi, aracı bilimsellik kılıfı ile kaplayarak halka sunuyorlar. Yani bilim artık şeytani güçlerin sihirli bir sopası haline gelmiş durumda. Abraham Lincoln'ün dediği gibi Geleceği tahmin etmenin en iyi yolu onu oluşturmaktır. Biz Geleceği tahmin etmekle uğraşırken onlar geleceği oluşturmak için çabalıyorlar. Şimdi kendimize soralım bizim için oluşturdukları geleceği tahmin etmekle mi uğraşacağız yoksa kendi geleceğimizi kendimiz mi oluşturacağız?
TEKNOKRATİK TEK DÜNYA DEVLETİ
TÜRK İSTİHBARATININ MİLLİLEŞMESİ
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
İNSAN BEYNİNİN İŞGAL EDİLMESİ
EVANJELİST, SİYONİST, KÜRESELCİ AKIL
KIZILDERELİ KATLİAMI
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ