SANDWİCH -EKMEK ARASI
Ağaların Arasında Bir Maraba
HAYATA KAZIM ÖZTÜRK’ÜN RUBAİLERİ MERCEĞİNDEN BAKMAK
Acıya/Musibete Ağlamanın Etkisi
KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
Dünya arayışta... Demokrasi artık en iyi yönetim şekli değil
Gönül kapısının anahtarı, Rahmete Açılan Bir Sefer Tövbe
Ekonomide Yüksek Teknoloji Ürün Üretimine Yönelik Zihinsel Dönüşümü Tamamlamakta Geç mi Kalıyoruz?
BİR KİTAP FUARININ ARDINDAN
Değişen Gerçeklik Algoritması
Münafıklık kötü müdür?
KALKINMA YOLU, PKK’NIN SONU
Meğer kuzuyu kurda emanet etmişiz…!
İSLÂM DİNİNDE ZORLAMA VAR MI, YOK MU?
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Konyaspor’da Düşüş Alarmı, Sorunlar Derinleşiyor..
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Dostlar geride bırakmış olduğumuz pandemi süreci modern tıp anlayışına karşı zaten zayıflamış olan güven duygularımızı neredeyse tamamen yerle bir etti desek her halde yalan olmaz. Bugün ne acıdır ki tamamen teknolojiye bağlı olarak işleyen bu sektör adeta büyük emperyal güçlerin en büyük kazanç merkezlerinden birisi haline gelmeye başladı. Biz olayın bu yönüne dikkatleri çekmeye çalıştığımız süreçte işin içerisine insanların gıda, beslenme ve sağlık konularında kendince gizli ajandalar oluşturan küreselciler devreye girdi. Tüm hengâmenin ortasında artık insanlar neye ve kime ve nasıl inanacağını şaşırdı.
Pandemi sürecinde her gün ekranlarda boy gösteren bilim kurulu üyeleri neredeyse artık ev hayatımızın günlük vaz geçilmez elemanları haline gelmişti. O günlerde çokbilmiş tavırlarla toplumu adeta akla ziyan uygulamalara mahkûm eden açıklamalar yapanlar bugün ortalıkta gözükmüyorlar. Almanya'da Biontec aşısının yan etkilerinden dolayı on binlerce evet abartmıyorum on binlerce insan malulen emekliye ayrılmak zorunda kalırken firman bu insanlar ağır tazminatlar ödemek zorunda kaldı. Ancak ne var ki ülkemizde aşıyı geliştiren doktorla milli kahraman gibi pazarlanırken pandemi sürecinde yapılan aşıların insan sağlığı üzerindeki etkilerine dair en ufak bir araştırma ve açıklama yapılmadı.
El hâsıl sadece daha çok kazanç ve daha çok saygınlık, statü motivasyonu ile yetiştirdiğimiz genç nüfusumuzun istihdam alanlarından olan tıp alanında daha çok insan i bir yaklaşım yakalamamızın yakın gelecekte zor olduğunun farkındayız.
Tüm bu gelişmeler sizde fark etmişseniz eğer milletimizin son dönemde alternatif, geleneksel ve doğal tıp uygulamalarına olan ilgisini artırdı.
İşte bizde tam bu aşamada artık Batı'dan bize akseden ve tamamen materyalist felsefe üzerinden kendi gelişimini sağlayan, insanlık tarihinin tıp alanındaki tüm kazanımlarına sırtını dönen modern tıp anlayışına karşı geleneksel ve doğal tıp uygulamalarını gündeme taşımaya çalışıyoruz. Modern tıp anlayışı doğmuş olduğu coğrafyanın da etkisiyle insanı tamamen bir nesnel varlık olarak görüyor, tanımlıyor ve bu anlayışa bağlı olarak müdahale ediyor. Yani insanın bir ruh yapısına sahip olduğunu ve bundan dolayı manevi âlemine doğru teşhis ve dokunuşlar yapmadan asla gerçek anlamda bir tedavinin mümkün olamayacağını kabul etmiyor. Bundan dolayı da her gün daha çok manevi âlemi bozulan, duygu ve düşünce dünyası ifsat edilmiş olan insanlarımız pek çok kimyasal bileşenlerden oluşmuş ilaçları avuç avuç tüketerek sağlığına kavuşacağı zannıyla daha çok hastalıklara kapı aralıyor.
Bide buna katkı malzemeli beyaz ekmekler, GDO'su ile oynanmış ürünler, market raflarını dolduran hazır paketli pek çok koruyucu içeren ürünler eklenince insanımızın içine düştüğü çaresizliği tarif etmek imkânsızlaşıyor.
İşte tüm sebeplerden dolayıdır ki bu satırlara gözü ve yüreği dokunan tüm dostlarımdan rica ediyorum. Bir Müslümanın sağlığını koruması onun üzerine farzdır. Çünkü can bize değil onu yaratan Allah'a aittir. Bizler sadece emanetçiyiz. İşte bu nedenle artık Müslümanların Tıbb-I Nebevi ile yani Efendimiz (sav)'in sağlık tavsiyelerine daha çok kulak kabartmaları gerekiyor. Lütfen artık hepimiz evimize bir Tıbb-ı Nebevi kitabı alalım. Orucun, sadakanın ve her türlü ibadetin insan doğası ve fıtratı üzerindeki etkilerine dair daha çok bilinç geliştirelim. Kendimizi hasseten küresel akıl sahiplerince geliştirilmeye çalışılan pandemik süreçlere karşı korumaya yönelik tedbirler almayı ihmal etmeyelim.
Bakın İslam tarihçilerinin anlattığına göre bir dönem Medine'ye Bizans'tan bir doktor geliyor. Aylarca Medine'de kalıyor. Ancak bu süreç içerisinde müdahale edebileceği hiçbir hastalıkla karşılaşmayınca şehri terk etmek zorunda kalıyor.
Demek ki bizler böylesi kadim bir sağlıklı yaşam rehberine sahibiz. Ancak gelişen modern yaşam ve alışkanlıkları pek çok konuda olduğu gibi ne yazık ki sağlık konusunda da bizi cahilleştirmiş durumda. Bugün artık bunun farkındalığını oluşturmak için bir toplumsal seferberliğe ihtiyacımız var.
Rabbim hepimize dünya ve ahiret hayatımız için sağlık, afiyet, iyilik ve hayırlar ihsan etsin.
KIBRIS NEREYE KOŞUYOR?
TÜRKİYE’NİN KRİPTO KİMLİKLİ BEYAZ TÜRKLERİ
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
İNSAN BEYNİNİN İŞGAL EDİLMESİ
EVANJELİST, SİYONİST, KÜRESELCİ AKIL
KIZILDERELİ KATLİAMI
AVRUPA’NIN KARANLIK TARİHİ
İNGİLİZLER VE HİNDİSTAN’IN KARANLIK TARİHİ
YAŞASIN ÖZGÜR SURİYE VE SURİYE HALKI
İNSAN OLMAK VE İNSAN KALABİLMEK İÇİN…