“EĞİTİM REFORMU” TEKLİFİMDİR.
Recep Uçar, Bizden Biri
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Altın yatırımcıları dikkat!
VİCDAN FİLOSU
Ahlat Otağı’ndan Malazgirt’e, Gazze’den Doğu Türkistan’a Bir İbret Yolculuğu Ahlat Otağı Fethin Anahtarı.
Muayeneyi Reddeden Doktor (Doğu-Batı Arasında İslam)
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
DOLANDIRICILARA DİKKAT!
NUMUNE-İ İMTİSAL PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED (S.AS.)’İN DOĞUMU
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
“Hayatın Masası”
Efsanelerin Yemişi
Göztepe’nin Hesaplarını Tunahan Bozdu
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
İç sahada alınan net galibiyet
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
1071'de Sultan Alparslan, Malazgirt Zaferi'ne hazırlanırken otağını Ahlat'ta kurdu. Ahlat, sıradan bir şehir değildi, fetihlerin anahtarı, Anadolu'ya açılan kapının eşiğiydi. Orada dua edildi, strateji belirlendi, askerler manevî heyecanla doldu.
Sultan Alparslan beyaz kefenini giydi, askerlerine şöyle seslendi.
"Ben kefenimi kuşandım. Ya zafer ya şehadet!”
İşte bu ruh, Malazgirt Ovası'na taşındı. 26 Ağustos 1071'de Bizans ordusu darmadağın oldu, İslâm'ın izzeti yükseldi, Anadolu kapısı Türk-İslâm alemine açıldı.
Ahlat anahtar oldu, Malazgirt kapı açtı, Anadolu ebedî vatan oldu.
Ankara Savaşı Kardeş Kanının Bedeli
Ne yazık ki tarih sadece zaferlerden ibaret değil. 1402'de Ankara'nın Çubuk Ovası'nda yaşanan savaş, ümmetin parçalanmasının en acı örneklerinden biridir.
Yıldırım Bayezid Han, İslâm sancağını Haçlılara karşı taşırken,
Muhteris Timur ihtiras ve hâkimiyet uğruna Anadolu'ya yürüdü.
Sonuç. Binlerce Müslüman öldü, Yıldırım Bayezid esir düştü, Osmanlı fetret devrine girdi. Bizans ve Haçlılar timur maharetince sevindi.
Kur'an buyuruyor: "Birbirinizle çekişmeyin, sonra gevşersiniz ve gücünüz gider.” (Enfâl, 8/46)
Ama Ankara'da çekişildi, güç gitti, ihanetin ve kardeş kanının bedeli ağır ödendi.
Malazgirt birliğin zaferi, Ankara ayrılığın hezimetidir.
Gazze Ümmetin Kanayan Yarası
Bugün Gazze, çağımızın Malazgirt'idir. Orada çocuklar taşla tanklara karşı direniyor. Kadınlar bombalar altında sabırla "Allah bize yeter” diyor. Erkekler şehadete yürürken ümmetin onurunu savunuyor. Ama Gazze yalnız bırakılıyor. Tıpkı Ankara'da Müslüman'ın Müslüman'a kılıç çektiği gibi, bugün de Müslüman ülkeler parçalanmış, çıkar kavgalarına düşmüş durumda. Arap halklarına sözüm yok onlar bizim kardeşlerimiz. Ama Arap ülkeleri liderleri, Suud, Bae, Mısır, Ürdün vb. İsrailin taşeronluğunda ve hatta İsrailin güvenliği için dizayn edilmiş bu ülkeler İSLAM Alemine ihanet etmiş durumdalar.
Her çocuk ölümüyle, her yıkılan cami harabesiyle aslında bize şunu haykırıyor.
"Birleşin! Bizim kurtuluşumuz ümmetin birlik ateşiyle olacaktır.”
Doğu Türkistan Ahh Doğu Türkistan Sessiz ve bi okadar kimsesiz Çığlık
Gazze'nin acısı göz önünde, Doğu Türkistan'ın çilesi ise gözlerden ırakta ama daha derindir. Daha yaralayıcı, daha da vahim durumdalar.
Camiler kapatılıyor.
Kur'an okumak suç sayılıyor.
Uygurlu Müslümanlar zindanlarda, kamplarda işkencelere uğruyor.
Ama İslâm dünyası sessiz. Tıpkı Ankara Savaşı'nda olduğu gibi, kardeşin derdi unutulmuş, menfaatler öne geçmiş. Doğu Türkistanım dualarımızdasın.
Resûlullah (s.a.v.) buyuruyor. "Müslüman, Müslüman'ın kardeşidir; ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez.” (Buhârî, Mezâlim, 3)
Ama bugün Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz âdeta düşmana teslim edilmiş gibi sahipsiz bırakılıyor.
Sultan II. Abdülhamid Han'a İhanet ve Zincirleme Sonuçlar
Osmanlı'nın son yüzyılında Sultan II. Abdülhamid Han, ümmeti ayakta tutmak için "denge, diplomasi ve direniş” üçlüsünü yürüttü. Filistin'de yabancı yerleşimi sınırladı, Kudüs'ün dengesini korudu, İslâm coğrafyasını merkezî bir şuur etrafında tuttu.
Ama içerideki muhteris ihtirascılar ve dış baskılar birleşti, iftiralar, darbe teşebbüsleri ve suikastlarla tahttan uzaklaştırıldı. Bu sadece bir padişah değişimi değildi, ümmet aklının merkezden dağılmasıydı. Merkez dağıldı, Filistin kırılgan hâle geldi, Hilâfetin sükûtu ve imparatorluğun parçalanışıyla Gazze yalnızlığa, Doğu Türkistan unutulmuşluğa mahkûm edildi.
Sultan'ul Müslimin Abdülhamid'e ihanet, Ankara Savaşı'nın modern yansımasıdır: Birlik çözülünce, harita çözülür, şuur gidince, sınırlar gider.
Tarihten Bugüne Ders Almazsak Tarih Tekerrür Eder
Malazgirt bize birliği öğretti. Birlik olunca kapılar açılır.
Ankara bize ihanetin felaketini gösterdi. Ayrılık olunca güç kaybolur.
Gazze bize vicdanımızı hatırlatıyor. Direniş imanla mümkündür.
Doğu Türkistan bize sessizliğin bedelini gösteriyor. Unutursak ihanet büyür.
Tarih tekerrür ediyor çünkü biz ibret almıyoruz. Ama ibret almak mecburiyetindeyiz.
Çıkış Yolu Yeni Bir Ahlat Ruhunu tesis etmekten geçer
Bugün ümmetin yeniden ayağa kalkması için Ahlat Otağı gibi bir ruha ihtiyacı var. O otağın manevî gücü Malazgirt'in zaferine yol açmıştı. Bugün de gönüllerimizi Ahlat otağı gibi iman ve takva ile donatmalı, sonra, Gazzede zaferi beklemeli, kudüs'ü Fethetmeliyiz.
Birlik olmadan zafer olmaz. Takva olmadan fetih olmaz. Aşk olmadan diriliş olmaz.
Üç Adımda Diriliş
Şuur: Tarihi "ibret laboratuvarı” gibi okumak, Malazgirt'i model, Ankara'yı uyarı, Sultan'ul Müslimin Abdülhamid'i rehber bilmek.
Birlik: Mezhep, meşrep, etnik farklılıklarını fitneye çevirmeden, adalet ortak paydasında buluşmak.
Emanet: Gazze için somut dayanışma, Doğu Türkistan için kesintisiz hukuk mücadelesi, eğitim–ekonomi–teknoloji üçlüsünde ümmet çapında ağ kurmak.
Ankara Savaşı bize kardeş kavgasının bedelini öğretti.
Gazze bize dayanışmanın ne kadar hayati olduğunu hatırlatıyor.
Doğu Türkistan bize sessizliğin ihanet olduğunu gösteriyor.
Ahlat ve Malazgirt ise bize şu hakikati haykırıyor.
"Birlik olursanız Allah size zaferi nasip eder, ayrılırsanız zillete düşersiniz.”
Gelin, yeniden Ahlat otağında buluşalım.
Gelin, Malazgirt ruhunu diriltelim.
Gelin, Gazze'nin yarasına merhem olalım.
Gelin, Doğu Türkistan'ın sessiz çığlığına ses katalım.
Çünkü Allah'ın vaadi açıktır. "Siz Allah'a yardım ederseniz, Allah da size yardım eder.” (Muhammed, 47/7)
Birlik zaferdir, ayrılık hezimettir.
Kardeşlik diriliştir, ihanet ölümdür.
Malazgirt yolumuz, Ankara ibretimiz, Gazze vicdanımız, Doğu Türkistan Fethin çığlığıdır.
Teknolojinin Bizden Aldıkları
HZ. Peygamberimizin İletişim Modeli Ve Teknoloji Bağımlılığından Nebevi Kurtuluş
KORKU İLE YÖNETİLEN DÜNYA – Nankörlük Çağının Kıskacında
Z KUŞAĞI MI DEDİNİZ? Z KUŞAĞI DEĞİL ZÜHT KUŞAĞI
Dil Giderse Kimlik gider.Karamanoğlu Mehmet Bey’den Bugüne Türkçeye Sahip Çıkmak.
Kıymet Bilmek: Yaşarken Unutulanlar, Ölünce Yüceltilenler