DOLAR
40,99
EURO
47,54
STERLİN
55,10
GRAM
4.418,46
ÇEYREK
7.254,38
YARIM ALTIN
14.516,01
CUMHURİYET ALTINI
28.890,25

HZ. Peygamberimizin İletişim Modeli Ve Teknoloji Bağımlılığından Nebevi Kurtuluş

Eğer biz insanlar arasındaki ilişkilerimizde ve iletişimimizde Hz. Peygamber Efendimiz'in (sallallahu aleyhi ve sellem) metodunu uygularsak, teknoloji bağımlılığının, sosyal medya esaretinin ve dijital dünyanın tahribatının etkilerinden çok daha hızlı kurtulabiliriz.

Çünkü Efedimiz'in metodu, kalbe dokunan, güven tesis eden, nezaketle nasihat eden, merhameti ve hikmeti merkeze alan bir metottur. İnsan böyle bir iletişim tarzını hayatına taşıdığında, yalnızca başkalarıyla olan ilişkilerinde değil, kendi iç dünyasında da huzuru bulur.

Teknoloji Bağımlılığına Çözüm Oluşturma metodlarından bazıları.

Göz ve kulak terbiyesi: Efendimiz (sav), boş ve zararlı şeylere bakmayı, dinlemeyi men ederdi. Bu, ekran bağımlılığına karşı en etkili eğitimdir.

Zaman bilinci: Peygamberimizin hayatında vaktin kıymeti çok yüksektir. Sosyal medyanın tükettiği saatler, bu bilinçle ibadet, ilim ve hizmetle dolabilir.

Yüz yüze muhabbet: Efendimiz insanlara bakarak konuşur, tüm dikkatiyle dinlerdi. Bu, aramıza giren ekran arkasındaki soğuk iletişimi bırakıp gerçek bağlar kurmayı öğretir.

İletişimde Merhamet ve Hikmet çok önemlidir.

Efendimizin iletişim dili, ne sert ne de aşırı yumuşaktır. Hikmetli, yerinde ve faydaya odaklıdır. Bu, dijital ortamda yanlış anlaşılmaları ve kırıcı yorumları azaltır. Merhamet dili, insanı sanal kavgaların cazibesinden de uzak tutar.

Hz Peygamber Efendimiz insanın İç Dünyasını, gönlünü İnşa ederdi.

Teknoloji bağımlılığı sadece dışsal bir alışkanlık değil, ruhun boşluğunu doldurma çabasıdır. Efendimizin metodu ise kalbi iman, muhabbet ve zikirle doyurarak, bu boşluğu hakiki anlamda doldurur. İç huzura kavuşan kişi, ekranlardan gelecek sahte huzura ihtiyaç duymaz.

Kısacası Hz. Peygamber ahlâkı ile yoğrulmuş bir iletişim hem bireysel hem toplumsal olarak bizi teknoloji esaretinden çok daha hızlı kurtarır. Çünkü mesele sadece telefon kullanımı değil, kalbin neyle meşgul olduğu meselesidir.

İletişim, sadece kelimelerin ağızdan çıkması değil, kalbin diğer kalbe dokunmasıdır. Bugün teknoloji, hız ve modern yaşam içinde birbirimizi duymaya, görmeye, anlamaya zaman bulamaz olduk. Hâlbuki bizim en büyük rehberimiz, iletişimi en güzel şekilde yaşayan ve öğreten Allah cc hu Rasûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) dür.

Allah cc hu Rasulü Yüzünü Tam Çevirerek dinlerdi. Bizler ise yüzlerimizin arasına sahte yüzler, telefon, tablet ekranını sokuyoruz. Aynı ortamda otururken bile, birbirimizden uzaktayız. Birbirimizle muhabbet yerine, değerli misafir yerine koyduğumuz telefon,tablet ekranlarıyla muhabbet kuruyoruz.

Elimizden hiç düşürmediğimiz, gönlümüzü istila eden telefon, tabletler, sözüm ona ne güzel arkadaş, eş, dost, akraba, komsu, misafir yerine geçiverdi birden.

Hz. Peygamber (s.a.v.), bir insanla konuşurken ona sadece kulak vermez, bütün vücudunu ona dönerdi. Göz teması kurar, asla ilgisini başka yöne kaydırmazdı. Ashâbı, onun yanında kendilerini en kıymetli insan gibi hissederler di. Bu tavır, karşımızdakine verdiğimiz değerin en güçlü ifadesidir.

Kimsenin Sözünü Kesmeyip Sabırla Beklerdi.

Efendimiz (s.a.v.), birinin konuşmasını asla yarıda kesmezdi. Dinlemenin sadaka olduğunu söylerdi, muhatabına sözünü bitirme fırsatı verirdi. Kur'ân, bu nezaketi şu ayetle pekiştirir: "İnsanlara güzel söz söyleyin.” (Bakara, 2/83)

Güzel söz, sadece kelimenin güzelliği değil, onu söyleme ve dinleme biçiminin de güzelliğidir.

O Gönüller Sultanı Yakınlık Kurar, Gönül Alırdı

Peygamberimiz, yanına gelen fakir-fukara ile aynı sofrada oturur, yetimin başını okşar, çocuğa selam verir, kölenin davetine icabet ederdi. Onun iletişimi, yalnızca sözden ibaret değildi, hal dili ile de güven ve sevgi verirdi.

İnsanlarla İletişimde Tevazu ile gönülleri fethederdi. O (s.a.v.), kimseye tepeden bakmaz, hiçbir soruyu küçük görmezdi. Bir bedevi sert bir söz söylese bile, onu incitmeden cevap verirdi. Efendimiz'in bu hali, Hucurât Sûresi'nin şu emrini yaşadığının göstergesiydi: "Mü'minlere karşı alçak gönüllü ol.” (Hicr, 15/88)

Bugün Biz Nerede Duruyoruz?

Şimdi dönüp kendimize bakalım: Bir misafir geldiğinde elimizde telefon mu var, yoksa gözümüz onda mı?

Çocuğumuz bir şey anlatırken "hadi, çabuk bitir diye azarlıyormuyuz”, yoksa sabırla mı dinliyoruz?

Eşimizi, dostumuzu, kardeşimizi en son ne zaman gözlerinin içine bakarak gönülden dinledik?

Peygamberimizin iletişim modeli, bize diyor ki,

Karşındaki kişi, o an dünyadaki en önemli insandır. Dinlemek, konuşmaktan daha güçlü bir sevgidir. Yakınlık, gönülden olur, teknoloji ekranından değil.

Eğer biz, iletişimde Efendimiz'in modelini uygularsak, ailemizle, komşumuzla, dostumuzla bağlarımız kuvvetlenir, kalplerimiz yakınlaşır. Gelin, konuşurken gözümüzü, dinlerken gönlümüzü kullanalım. Çünkü gönülden konuşmak, sadece kulaklara değil, kalplere hitap etmektir.

Teknoloji bağımlılığı, sadece zaman kaybı değil, bakışlarımızı ve kulaklarımızı harama açan bir kapıdır. Kalp neyle beslenirse ona meyleder. Eğer göz ve kulak sürekli fani eğlencelerle dolarsa, gönül de onlara bağlanır.

"Kalbin kıblesi bozulursa, hiç bir şey fayda vermez.”

Şunu iyi bilin ki, insan vücudunda küçücük bir et parçası vardır. Eğer bu et parçası iyi olursa, bütün vücud iyi olur. Eğer bozulursa, bütün vücud bozulur. İşte bu et parçası kalptir. (Buhari, iman 39)

Bu yüzden, teknolojiyle aramızdaki mesafeyi yasakçı bir mantıkla değil, gönüllü bir teslimiyetle kurmalıyız. Kalbin kıblesini Allah'a çevirmek, ekranları, cihazları, sosyal medyayı da O'nun rızasına uygun hâle getirir.

Çözüm: Hz.Peygamber Ahlâklakıyla Dijitali Terbiye Etmek.

Niyet kontrolü: Cihaza dokunmadan önce "Bu bana Allah'ı unutturacak mı, hatırlatacak mı?” diye sormak.

Vakit disiplini: Efendimiz'in gününü ibadet, tebliğ ve hizmetle bölümlere ayırdığı gibi, ekran süremizi de sınırlandırmak.

Yüz yüze muhabbet: Sahabenin en büyük nimeti, Efendimizi görerek konuşmaktı. Biz de ailemizle, dostlarımızla yüz yüze vakti çoğaltmalıyız.

Zikir ve tefekkür: Boş anlarda telefon yerine tesbih, ekran yerine Kur'an a, kitaplara, ibret ve tefekkür için, sema ve yıldızlara bakmak.

Hz Peygamber Efendimizin Bu metodunu hayatımıza taşırsak, ekranlardaki gereksiz meşguliyetler, telefon, tablet, internet bağımlılığından zaten kendiliğinden kurtulmuş oluruz.


Yazarın Diğer Yazıları