Kupa maçında Galatasaray ile berabere kalıp gurubunu lider bitirerek önemli avantaj yakalayan Konyaspor vardı.
Galatasaray karşısında ilk yarısında topa hakim olamayan, basit pasları dahi yapamayıp rakip kaleye gidemeyen Konyaspor vardı.İkinci yarı tamamen defansa motive olan ve bunu sahaya üç hat şeklinde doğru yerleşip yerinde baskılarla başarıyla uygulayan Konyaspor vardı. Doğru ve başarılı savunma yapabileceğini göstermesi açısından anlamlıydı.
Lig'de Konyaspor'un rakibi deplasmanda kazanamayan Trabzon takımı... Konyaspor'un ise rakip ayırt etmeden kazanmaya ihtiyacı vardı.
Oynandığı gün ve saat açısından bakıldığında tribünden izlemek isteyenlerden saklanmış bir mücadele... Hâliyle boş tribünler...
Her iki takımın da istediklerini yapmakta zorlandıkları, dengesiz, kalitesiz, zevksiz, kör dövüşü bir mücadele oldu.
Daha çok isteyen, oyundan ziyade kazanmanın öneminin farkında olan Konyaspor vardı. Kaybetmemeyi önceleyip öyle veya böyle bir gol bulma ümidini canlı tutan Konyaspor varlığı hissediliyordu.
Biraz daha gayretli, biraz mücadeleci oyun ile amacına ulaşma fırsatları yakalasa da değerlendiremeyen Konyaspor için uzatma dakikalarında kazanılan penaltı hak edilmiş büyük bir armağan gibiydi. Rakibine göre daha net fırsatlar yakalayan Konyaspor penaltıdan kazanılan gol ile büyük bir nefeslenme imkânına kavuştu.
Kalede Deniz güven verdi. Uğurcan iyi maçlarından birini oynarken Adil ile daha sert ve daha doğru defans yapan görüntü verdi. Oyun başlatmada sıkıntıları olsa da...
Alınan galibiyet büyük kazanç sağlasa da, Konyaspor için işleri biraz daha kolaylaştırsa da yürünecek yolun daha başında olunduğu unutulmamalı.
Selam ve dua ile...
