HÂLLERDEN HÜKÜMLERE BİR YANILGIYI ANLATMAK
AKLIMA TAKILAN DELİ SORULAR
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
Sancımız GAZZE…
Görmemek için kör olmak lazım
DOHA SALDIRISI İSLAM ÂLEMİ’NİN 11 EYLÜL’ÜDÜR.
Zehirli gelecek gelmesin
AİLE; GÖZ AYDINLIĞI VE CENNET VESİLESİDİR
Piyasalarda öngörülebilir fiyat kavramını allak bullak ettiler
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
VİCDAN
Yeterli ve Dengeli Bir Eğitimle İki Kanatlı Çocuklar!
Kendine Yenilen Konyaspor
Milli Takım Konya’yı, Konya Milli Takımı sever
HAYATIN ANLAMINI KAVRAYAN İKİ ŞAHSİYET KUSS B. SAİDA VE EBU’L-BEKA ER-RUNDÎ
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Linç Edilen Hekim ve Sessiz Çoğunluğun Feryadı
Rakamlarla Otomobil Piyasası
BASIN DİLİ
"Geçmişte denediniz olmadı neden tekrar deniyorsunuz?”
Bu soru şimdilerde sık sorulur oldu.
Soruya bakınca mantıken doğru gibi görünüyor.
Çözüm süreci kastediliyor.
Yalnız, niyet iyiyse bile feraset eksikliği var soruda ve devlet aklıyla alay ediyorlar, akıllarınca…
Çözüm sürecinde niyet apaçık belliydi.
"Analar ağlamasın, genç fidanlar can vermesin.”
Çözüm sürecini akamete uğratan girişim de belliydi.
Devletin iyi niyetini suistimal ettiler.
PKK zaten bir aparat bunu bilmeyen yok, ne emredilirse onu yapar.
Hatırlayın çözüm süreci şu yazıyla son buldu:
"14 Temmuz 2015 günü, Bese Hozat'ın, Özgür Gündem gazetesine yayınlanan, "Yeni Süreç: Devrimci Halk Savaşıdır” başlıklı yazısında yer aldı. Yazıda, "devrimci halk savaşı ve serhildan (isyan)” çağrısı yapıldı.”
PKK bu yazıyla kendisine verilen görevi yerine getiriyor, devlete kafa tutmaya devam ediyordu.
O zamanlar devleti suçlayanlar, bilerek veya bilmeyerek çözüm sürecini akamete uğratmak isteyenlerle aynı düşünceyi paylaşıyorlardı.
Tuhaftır ki bir taraf vatanını sevdiği için çözüm sürecine karşıydı diğer taraf da Türkiye düşmanı olduğu için…
Bu benzerliği iyi analiz etmek gerekiyor.
Yazının başında sorulan soruya dönecek olursak…
Geçmişte çözüm bir kez denendi ve sabote edildi.
Asıl denenen başka bir şey var yıllardır.
Bakın:
"15 Ağustos 1984 akşamı Siirt'in Eruh ve Hakkâri'nin Şemdinli ilçelerinde gerçekleştirdiği, bir askerin şehit düştüğü, 9 asker ve 3 sivilin yaralandığı ilk saldırıların üzerinden 40 yıl geçti.” (AA)
Bu haber metnine dikkatinizi çekmek istiyorum.
40 yıldır bu ülkede her gün denenen şeydir terör. Anaları ağlatan, genç insanları toprağa veren terör.
Terörle mücadele de kırk yıldır aynıdır.
Şimdi kıt aklıyla devlet aklını ti'ye alan kerli ferli adamlar yine düşmanla aynı şarkıyı terennüm etmeye çalışıyor.
Düşman önden bağırıyor bunlar arkadan bağırıyor.
Hem kendileri PKK uzantısı partiyle ittifak yapıyor hem o parti ile görüşme yapan Bahçeli'ye ağza alınmayacak hakaretler yağdırıyorlar.
İttifak yaparken aklın neredeydi? diyemiyoruz.
Öyle pişkinler ki, kendilerini okuyan kitleyi aptal gördüklerinden her türlü çelişkiyi rahatlıkla yutturuyorlar.
Bir de milliyetçi olduğunu iddia edip devlete karşı çıkanlar ve devlete akıl verenler var.
Hay aklınızla bin yaşayın da devletin aklına karışmayın e mi?
Merak etme, sen felaha eresin, analar ağlamasın, evlatların genç yaşta şehit olmasın diye devlet gövdesini taşın altına koyuyor.
Kaldı ki bu süreç çözüm süreci değil, terörü tasfiye süreci…
Bunu şimdi anlamanı beklemiyoruz.
Bunu, PKK silah bırakınca, Suriye, kendi halkının tamamının seçeceği yönetimle idare edilmeye başlayınca, en uzun sınırımızdaki terör belası ortadan kalkınca anlayacaksın.
Bizim derdimiz, iş işten geçmeden önce anlaman.
Taziye: Zamansız dünyaya geldiğini düşünen, ezilmiş, itilmiş, ötekileştirilmiş insanların sesi olan Ferdi Tayfur'a Allah'tan rahmet diliyorum.
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak
Muhaliflerin sevdiği rakip siyasetçi
Yanlış tercih heba eder yılları
Teröre gerçekte kimler karşı?
Lider dediğin hakaret eder!
Ülkeyi soyanlar rahatsız