Devleti zayıf göstermenin bedeli
SİYONİST İSRAİL ZULMÜNE KARŞI GAZZE’NİN, İRAN’IN YANINDAYIZ
DİRENİŞ POSTUNA BÜRÜNEN İHANET
Türkiye’nin gıda güvenliği Konya’ya bağlı
Amerika Yalan Söylüyor
BU SAVAŞ, SADECE İRAN VE İSRAİL SAVAŞI MI?
KAYGAN ZEMİN
“Anadolu Mayası” Sütü Yoğurda Dönüştürmüştür.
VİCDAN YELKEN AÇTI
İSLAM KÜLTÜR VE EDEBİYATINDA SEYAHATLER ÜZERİNE KISA BİR SEYAHAT 3
MADLEEN GEMİSİ
TERÖRSÜZ TÜRKİYE
Nisan Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Devlet yönetmenin bakkal dükkânı yönetmek olmadığını insanımız elbette biliyordur.
Biliyordur bilmesine ama hangi kademede görev alırsa alsın toplumun her katmanından insanımızın devlete akıl vermeye çalıştığı da hepimizin malumudur.
Şehrimizde, beldemizde, bulunduğumuz muhitte, çalıştığımız kurumlarda yaşadığımız sıkıntılar hakkında eleştirel bakış açılarımızı paylaşabiliriz bunda sıkıntı yok.
Yeter ki iftira atmayalım çalışanlara, yöneticilere…
İran ile İsrail, Pakistan ile Hindistan, Rusya ile Ukrayna savaşırken devletimize kabile devletine akıl verir gibi akıl vermek size de ilginç gelmiyor mu?
Yaşanan küresel sıkıntılardan alnının akıyla çıkmış hatta bölgesel güç ilan edilmiş, otoriteler tarafından güçlü devlet, güçlü liderlik unvanı verilmiş bir devletten söz ediyoruz.
Bir asra yakın bir zaman diliminde milletimizin tüm imkanları çarçur edilmiş, savunma sanayiine yatırım yapılmamış ve bu kötülüğe kimsenin gıkı çıkmamış.
Zamanında en zayıf devletler bile ülkemizi tehdit olarak görmemiş.
Borç dilenirken el pençe divan durmuşuz yurt dışı seyahatlerimizde.
Oysa devir değişmiş.
Savunma sanayii bakımından altın çağımızı yaşadığımız şu günlerde hâlâ eski eziklik psikolojimizle hareket edip devlet aklına "akıl” verme gayretindeyiz.
Kimimiz devletimizi zayıf gösterme derdine düşmüş, kimimiz de "iyi niyetli” bir şekilde eleştirileri sıralıyoruz.
Bir okul yönetirken bile muhalif birkaç öğretmen ve veli ile karşılaşınca eli ayağına dolaşan insanlar, evini idare edemeyen, yaramaz, söz dinlemez çocuğunu bakkala gönderemeyen insanlar devlete akıl veriyor.
Eleştiri haktır, yapılan yanlışlar varsa onları dile getirmemek sıkıntıdır, eyvallah…
Ülkemiz bir konuda dünyanın en talihsiz ülkesidir.
İçimizdeki muhalifler.
Muhaliflerden kastım iktidar partisine oy vermeyenler değil.
Devleti her konuda güçsüz göstermeye çalışanlardan söz ediyorum.
Devletimiz sanki hiçbir konuya vakıf değilmiş de günübirlik politikalarla hareket ediyormuş, elinde hiç silah yokmuş, bölgeye hâkim değilmiş gibi davranan kişiler bunlar.
Etrafımız zaten düşmanlarla çevrili iken bir de içimizdeki muhaliflerle mücadele ediyoruz.
O akıl verenlerin bir kısmı herhangi bir savaş anında ülkeyi ilk terk edeceklerdir bundan emin olun. Bir kısmı da gönüllü ajan veya düşman hayranı tipler.
Vatansever dediğin, ülkede sıkıntı baş gösterince düşmanın işine yarayacak kırılmalar yaşatmaz insanımıza.
Sıkıntı başlayınca devletin arkasında dağ gibi durulur. Sıkıntı bitince eksik gedik neyse konuşulur.
Özellikle de teyit edilmemiş bilgilerle zihinler daha da kirletilmez.
Herkesin sorumluluğu vardır.
Tek bir ferdin bile devlete olan güvenini sarsıyorsan bunun bedeli ağırdır hem dünyada hem ahirette.
Bir de "İsrail'i kınamak yetmez, devlet acilen İsrail'e savaş açmalıdır.” fitnesi ile hareket eden fitneciler var, onlara İsrail'e gidecek yolları gösterin ya da onları görmezden gelin.
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
Muhalefet iktidara gelebilir mi?
Başkasından bekleme kolaycılığı
Milletle ters düşenler
Mağduriyetiniz kabul edilmemiştir!
Düşmanıyla yoldaş olanlar
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?