Samimiyet Zedeleyici Mağlubiyet
Konyaspor’da korkutan düşüş
Güzel insanlar güzel yerde ölürler! Güzel insandı, güzel yerde öldü
12. KONYA KİTAP GÜNLERİ
Tekstil patronları her şeyi devletten beklemek yerine biraz özeleştiri yapmalı
SAHTE DİN VE TARİKATLAR
1 Ekim 1949 Unutulmuşların Çığlığı Doğu Türkistan 76 Yıldır Zulüm altında
İMANIN İBADETE, İBADETİN DE İMANA ETKİSİ
DOĞUM VE ÖLÜM ARASINDA...
SAVAŞIN GALİBİ HAMAS MÜCAHİTLERİ VE GAZZE HALKIDIR.
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
Doğa’dan Allah’a…
HASTALIK BİR NİMET MİDİR?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
İKİ DEYİM
Olmaklık Üzerine Bir Aynadan
iPhone 17 almayın, TOGG alın
Basit hatalar ağır fatura
TRAFİK SORUNUN ÇÖZÜMÜ İŞTE BURADA!
Efsanelerin Yemişi
Rakamlarla Otomobil Piyasası
Değişimin en hızlı yaşandığı günümüzde eğitimde de sürekli değişim yaşanması kaçınılmazdır.
Değişen ve gelişen çağa ayak uydurması için eğitimde de gerekli önlemlerin alınması ve stratejik hedeflerin belirlenmesi aynı zamanda bu hedeflerin güncellenmesi gerekmektedir.
Önceleri değişim de gelişim de yavaştı.
Şimdi on yıl öncesinin hedefleriyle hareket etmeye çalışana gülerler.
Eğitimde strateji değişmeli de müfredat aynı mı kalmalı?
Müfredatın da değişmesi, çağa uygun hale gelmesi ve sürekli kendini yenileyecek formatta olması gerekmez mi?
Onlarca yıldır sürekli yama yapılan bir müfredatla karşı karşıyayız.
Her gelen eline bir mala alıp eğitim duvarına harç çarpıyor. Çarptığı harç ne önceki sıvaya uygun oluyor ne de duvarda yeni bir şekil oluşturuyor.
Müfredatı kökünden değiştirmek lazım diyenlerin söyledikleri havada kaldığı gibi, kimisi de müfredata dokunmamayı matah bir şeymiş gibi övünerek dile getiriyor.
Eğitimde değişim neden mümkün olmuyor?
Müfredat kökten değişecek diyenler neden hiçbir şeye dokunamadan gittiler?
Değişim için beklenen ne?
Ya da şöyle soralım, eğitimde ipler kimin elinde?
Eğitimin gelişmesine engel olan ahtapotun kollarını kesmeye neden kimse cesaret edemiyor?
Yoksa eğitimde her şey yolunda da biz mi abartıyoruz?
Dikkat ederseniz öteden beri eğitimdeki müfredatla sadece muhafazakâr kesimin sorunu var.
Gidişattan muhafazakâr kesim memnun değil. Eğitime en ağır eleştirileri bu kesim dile getiriyor.
Seküler kesimin eğitim müfredatıyla ilgili bir sorunu yok.
Onlar birkaç dini içerikli uygulama varsa onunla ilgili kıyameti koparıyor sonra kabuklarına çekiliyorlar. Çünkü yeni nesil tam da onların istediği şekilde yetişiyor. Neden karşı olsunlar ki?
Peki, muhafazakârlar yıllardır eleştirdiler de ne oldu?
Neden bir arpa boyu yol kat edemediler?
Üstelik devleti yönetenler de muhafazakâr olduğu halde…
Gençliğin yumurta fiyatı kadar önemi yok mu bu ülkede?
Fiyatların nereye gittiği konusunda ilkokul birinci sınıftaki çocuk bile fikir beyan edecek duruma gelmişken, eğitimin nereye gittiği, nereye gideceği konusunda neden arşa yükselen seslere kimse kulak vermiyor?
Okulların önüne sivil polis koyarak mı uyuşturucu ile mücadele edilecek?
Telefonlara ebeveyn kontrol programları indirerek mi çocukları koruyacağız kötü şeylerden?
Çocukları eğitmeyi işi başından aşkın olan ailelere mi bırakacağız sadece?
Kendini, geçmişini, kültürünü, örf ve adetlerini, değerlerini bilen ve geçmişin hamuruyla geleceğini tasavvur eden nesilleri yetiştirmek için bugüne dek yapılanlar bir işe yaramadıysa, aynı formül ile farklı bir sonuca gitme garabetinden ne zaman kurtulacağız?
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler
Hem şeftali hem motor üretmek (Teknofest günlüğü)
Zehirli gelecek gelmesin
Haklıymış gibi tartışmaya çekenler
Görgüsüzlüğün göstergeleri
Laik hutbe verelim
Bağırarak suç bastırmak
Muhaliflerin sevdiği rakip siyasetçi