İhracatın ana belirleyicisi döviz kuru değildir
ÇEKİN
MEHMET ÂKİF’TE GURBET TEMASI 1
KUR’AN, AKTİF MÜSLÜMAN İSTER!
Galibiyet İyi Ama Oyun Çok Kötü
Konya’da Sazın Hayat Bulduğu Atölye
Beyin-Beyincik-Vicdan=Yasama-Yürütme-Yargı
İSRAİL TEHLİKESİ KAPIMIZA DAYANDI
Savaş bize yaklaşıyor
Otomobil Satışında Yeni Döneme Girdik…
EĞİTİM SİSTEMİMİZİ DEĞERLERİMİZ İLE MÜCEHHEZ KILIP İHRAÇ ETMELİYİZ
Bakan çiftçiye güldü mü?
DERGAH-I MEVLÂNA DA
Konyaspor için sahasında kaybettiği önemli 2 puan…
Geçmeyen Ağız Yarası Neden Olur?
Sıcak Yaz Günlerinde Sağlıklı Kalmanın Anahtarı: Su Tüketimi
Yapılan iyi işlere destek olmak yerine sadece yapılmayan ya da yanlış yapılan kötü şeyleri eleştirmeye odaklanıp bu da "vatanseverlik” adı altında yapılınca işler sarpa sardı.
Normalde eleştiri haktır!
Eleştirmekten çekinen insan da eleştirmekten imtina ettiği kim varsa hepsinin varacağı uçurumdan aşağı atılır.
Başı sıkışınca dua edenler gibi, işler iyice sarpa sarınca eleştirmeye başlayanların eleştirileri de bir işe yaramaz.
Eleştiriye kulak vermeyen yöneticiler veya kurumlar da sonlarını hazırlıyor demektir.
Bunlar burada dursun.
Bir de eline kalemi alanın kendisine göre geçerli sebeplerin arkasına sığınarak sürekli eleştiriye odaklanma durumu var.
Bunlar ya aşırı vatan sevdalısı ya aşırı dindar ya aşırı iktidar yanlısı!
"Ben eleştiririm arkadaş…
Ben Hz. Ömer'in tebaası gibiyim.
Elimde kılıç düzeltirim yanlış yapan varsa…”
Hz. Ömer'in tebaası acaba sadece eleştirmiş mi?
23 yıldır yapılan reformları,
Devrim niteliğindeki icraatları,
Vesayete baş kaldırıyı,
Darbeleri tarihin çöp sepetine atan iradeyi,
Açılan İmam Hatipleri,
Kur'an Kurslarının önündeki engellerin kaldırılmasını,
Başörtüsünün serbest olmasını,
Hastanelerden cenazelerin bile parayla alındığı günlerin geride kalmasını,
Yeni yapılan yığınlarca okul binalarını,
Ücretsiz dağıtılan kitapları,
Ülkemizi ziyaret eden büyükelçilerin ülkemizi azarlamalarının sona ermesini,
Savunma sanayinde yapılan devasa hamleleri,
Terörün bitme noktasına gelmesini,
Doğalgaz ve petrol çıkarma neticesinde dışa bağımlılığın ve doğal olarak cari açığın azalmasını,
Üst üste ihracat rekorlarının kırılmasını,
Sürekli büyüyen ekonomi olmamızı, bunların bugün olmasa da yarınlar için oldukça önemli olmasını…
Saymakla biter mi? Bitmez…
Yapılan yanlışların, hataların eleştirilmeye hakkı varsa…
Hz. Ömer'in tebaası bunlara aferin demez miydi?
Devletten adalet bekleyen ama kendisi adil olmayan, hakkı teslim etmeyen yazar çizerlerimiz bu yapılanları yazmadığı için halk sadece yapılmayanlara ya da yanlış yapılanlara odaklandı.
Sonra ne oldu?
Hiçbir şey yapmayan, yapma becerisi olmayan, memleketi onlarca yıldır soyup kendi gelecekleri dışında kimsenin geleceği ile ilgilenmeyen, milletin vergileriyle saltanat süren, sırça köşklerde yaşayıp insanların ayağındaki delik ayakkabıları görmeyip halkçılık yapanlara yeniden imkân tanındı. Belediyelerde şimdi tekrar saltanat sürmeye başladılar, eşe dosta makam dağıtıp yapılan hizmetlerin üstüne konup hiçbir iş yapmadan keyif çatıyorlar.
O Doğrucu Davutlar vicdanen kendilerini rahat hissetseler de…
Milletin heba olan her kuruşunun hesabı onlardan sorulacaktır.
İyiliğe sebep olan iyilik yapmış gibi olur da kötülüğe sebep olana bir şey olmaz mı?
Dicle kıyısında kaybolan kuzunun hesabı çetindir.
Hem zaten, "Eleştiri, işini iyi yapanların hakkı.” değil midir?
Savaş bize yaklaşıyor
Milattan önceki gençler
Kılıcı teğmenlere kim verdi?
İki yüzlü hakaret siyaseti
Kötülüğü çoğaltan etmenler
Üniversiteli gençler, kendiniz olun!
Devlet dik dururken yan yatanlar
Sosyal medya ahlakı
Türkiye güçlü olursa mazlumlar güvende olur!
Sekülerler neden şımarık?