Skor 1-1, kazanan Rize!
CADILAR BAYRAMI’NIZ KUTLU OLSUN MU?
Derbiyi kimin kazanacağını yapay zekaya sorduk? Yapay zeka ‘FB’ dedi
ŞEMS ve MEVLÂNÂ’NIN KARŞILAŞMASI
Enflasyondaki Düşüş Mutfakları İkna Edemiyor
SÜNNETULLAH
AİLE YILI BİTMEDEN AİLE BİTTİ
İddia ediyorum boş iddianame!
Allah Teâlâ İyiyi, Güzeli emreder, Emrettiği İyidir, Güzeldir.
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
DUYMAK İSTEMİYORUZ.
Okyanus mu, Kuyu mu?
Net Pozisyonları Kaçırırsan Yenmeyecek Golü Yersenen
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
BİZİM KUŞAĞA OKUMAYI SEVDİREN YAZAR KEMALETTİN TUĞCU
Bocuk Gecesi Cadılar Bayramı’na Karşı
DÜNYAYI YÖNETEN KÜRESEL ÇETELER
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Önce neymiş bu İnek bayramı ona bir bakalım…
"İnek Bayramı, yaygın olarak Mülkiye adıyla bilinen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencilerince her yıl mayıs ayında yapılan bir öğrenci şenliğidir.
İlk olarak 1930'larda kutlanmaya başlamıştır. Birkaç gün süren etkinlikte bir araya gelir öğrenciler. Çeşitli spor müsabakaları, şiir dinletileri, söyleşiler ve konserlerden sonra başta "İnek duası" ve "İnek yürüyüşü" yapılır. Bölümlerin fermanları okunur. Son olarak öğrenciler Cebeci'den Kızılay'a yürürler. Bayramda okunan inek duası ve bölüm fermanları ülke gündemine ve hocalara dönük eleştiriler içerebilir.
Bayram kutlamasından görüntüler sosyal medyada yayılmış ve muhafazakâr kesim tarafından tepki görülmüştür. Bunun üzerine 2017'de Ankara Üniversitesi rektörü Erkan İbiş, kutlamaları yasaklamıştır. Yasağa rağmen İnek Bayramı'nın kutlanması devam etmiştir.”
Kaynak: Vikipedi
İnek bayramı etkinlikleri yargıya taşınmış sonra… Kutlama yapanlar beraat edince rezalete kaldıkları yerden devam etmişler.
Öğrencilerin, yılsonunda olsun, sene içinde olsun yaptıkları, yapacakları etkinlikler her kesim tarafından takdirle karşılanır.
Öğrenciler hocalarını bile ti'ye alırlar, okul yönetimiyle dalga geçerler, kimse sesini çıkarmaz, gülünür geçilir. Kendi aralarında yaptıkları mavra yıllar sonra tatlı bir anı olarak anlatılır.
Buraya kadar normaldir hatta olması gerekendir.
Özgürlüğün genel geçer bir tanımı vardır:
"Kimseye zarar vermediğin sürece istediğin her şeyi yapabilmektir özgürlük.”
Bu öğrenciler kahir ekseriyeti Müslüman olan bir ülkede, kaldı ki tek kişi bile Müslüman olsa, din adamlarıyla, din adamlarının ritüelleriyle dalga geçerek büyük bir skandala imza atmışlardır.
Toplumdan hemen her kesimin karşı çıkması gereken bir rezalettir bu esasında.
Ama gelin görün ki bizim ülkemizde;
Camide İslam'ın hükümleri anlatan hocaları yerden yere vuranlar, camideki hocalarla dalga geçen hadsizlere, densizlere, seviyesizlere karşı tek kelime laf etmezler.
Hafızlık sertifika törenine bile karşı çıkarlar, İmam Hatip öğrencilerinin merasimlerine karşı çıkarlar; ama kendilerinin her türlü rezaletine, ahlaksızlıklarına, edepsizliklerine saygı beklerler, özgürlük kılıfı altında gemilerini yürütme derdine düşerler.
Kendilerinin rezaletine saygı bekleyen bu karanlık zihniyet, kendilerine zerre kadar zararı olmayan Kur'an okunmasına dahi tahammül edemezler.
Sadece cenazelerinde okunan Kur'an'a saygı duyuyormuş gibi yapar bunlar.
Bu kirli zihniyetle, bu kendine demokrat zihniyetle başa çıkmak, her platformda bunların ipliğini pazara çıkarmak zorundayız.
Bunları kınamak yetmez, bunlarla fikren mücadele edecek nesiller yetiştirmek zorundayız.
"Hocalarla, İslam'la, Müslümanlarla dalga geçtim yargı da nasılsa beraat kararı verdi, ben dalga geçmeye devam ederim.” dedirtmemeliyiz bunlara…
Bu kadar şımarıklık, bu kadar aymazlık, bu kadar haddini ve kendini bilmezliğe bir son vermeliyiz.
Hükümet kanadından bir bakan, bir bürokrat hata yapınca nasıl topyekûn mücadele ediyorsak, bu tür rezaletleri sergileyenlere karşı da mücadele etmeliyiz.
Şiddete ve saldırıya meydan vermeyecek şekilde sosyal medyasından tutun da konferanslarına kadar birlik ve beraberlik içinde tek ses, tek yürek olup bunlara hak ettiği cevabı verebilmeliyiz.
Yoksa öz yurdumuzda aşağılanmaya müstahak bir şekilde yaşamaya devam ederiz…
İddia ediyorum boş iddianame!
Aileyi madde planında kurtarırken
Torpil iyi işlere gölge düşürüyor
Mülakat sistemi değişiyor mu?
Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları
Münafıklık kötü müdür?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi
Anlaşma sürecine olumlu katkı vermek
İletişim stratejisi
Ülkenin bağımsızlığını idrak edemeyenler