DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Hangi partiye oy vereceğimiz belli değil ama hangi partiye oy vermeyeceğimiz belli.
Dershane kapatılmasını bahane ederek ortalığı toz duman ettik ama şimdilerde aklımıza bile gelmiyor dershane kapatılması.
Bankamızdan elde edilen gelirleri tamamen Allah yolunda harcayacaktık, Allah buna izin vermediği için biz de, gizli kamera, böcek, şantaj malzemesi almaya harcadık.
Hükümeti hırsız diye niteleyip, hukuka saygı lütfen! Falan deyip milleti ayağa kaldıracaktık ama millet de anasının gözü, ayağa kalktı da, biz yerin dibine geçtik.
7 Şubat’ta Hakan Fidan olayında, terörle görüşüldü, görüşme suçsa cezasını çeksin, bırakın yargı da işini yapsın safsatasına da kanmadı halk.
Gezi olaylarındaki, “24 saat daha direnirsek hükümet düşecek” diye halka verilen gazı, artık bu hükümet yok hükmündedir, dedik, yiyen olmadı!
Olimpiyat yapalım dedik, öğrencilere Türkçe şarkı-türkü söylettik ama organizasyonumuza Türkçe bir isim bulmaktan acizdik, halk yaptığımız işe baktı alkış tuttu, herkese yutturduk, cilaladık, yağladık. Hatta Peygamberimizi bile konserimize misafir ettik, dev şirketlerin sponsor olmasını sağlayarak beleşe getirdiğimiz organizasyonlara seyirci bulamaz olduk.
Baktık hala millet bize inanıyor. Bir halkın bu kadar saf olması falan midemizi bulandırıyor, koca vekilleri, bakanları hatta Başbakanı bile uyutup, hükümetin altını oyuyoruz.
Önümüze gelene sahte belge düzenleyip içeri atıyoruz, içeri atamadığımıza şantaj yapıyoruz, adımız pornocuya çıkıyor, her türlü mahremi ifşa edecek kadar da yoldan çıkıyoruz…
Herkesi şefkat tokadı ile tehdit ederken, aslında şantajla tehdit ettiğimiz ortaya çıkıyor.
Biz önümüze gelene şefkat tokadı vurmamız gerekirken;
Allah bizim treni öyle bir raydan çıkarıyor ki!
Bir daha derlenip toparlanmamız mümkün olmayacak gibi. Gidişata bakılırsa, ördüğümüz tüm tuzaklar başımıza geçecek. Hatta yavaş yavaş geçmeye başladı bile.
“Bir insan şaşırırsa hanımına bacı dermiş.” Ceketin üzerinden tansiyonumuzu ölçtürecek kadar düştük ve hala bizleri de bir şekilde savunarak, bizi anlayamayacak kadar körü körüne itaat eden insanlarımız olduğu sürece, daha beter olacak gibiyiz.
Hükümeti yıkmak için bize verilen görevi elimize yüzümüze bulaştırmakla kalmadık, elimizdeki ANANAS’tan da olduk.
Şimdi bize inanan CHP var, Kemalistler var bir de yeminli muhalifler var. Düşünün artık ne kadar düştüğümüzü?
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Sokağa ne zaman çıkılır?
Zihinlerde çizilen haritalar
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı