Elektrikli Otomobiller ve Gerçek Menzilleri
Perdeler Anılar Kapılar
ALLAH’IN; HER ŞEYİ GÖRÜP GÖZETLEDİĞİNİ BİLEN KÖTÜLÜK YAPAMAZ
İSLAM TOPLUMUNUN TEMEL AYRIŞMA NOKTALARINDA BİRLEŞTİRİCİ BİR ŞAHSİYET HASAN el-BENNÂ
DEVLET, ASLA CHP’YE TESLİM EDİLEMEZ
Bir Fes, Bize Neyi Hatırlatır?
TÜRKİYEMİZİ İŞGAL ETMEK İSTEYEN HAİNLERE 15 TEMMUZ’U HATIRLATIRIZ
Ülkeyi soyanlar rahatsız
Haziran ayı enflasyon rakamları faiz indirimlerine alan açtı
DOĞRU
“Verilen emri” Yerine Getirmek
SAĞLIKTA NELER OLUYOR?
BASIN DİLİ
Oyun Kaliteli Galibiyet Güzel
REZİLLİK DİZ BOYU
Belediyelerde işler öyle çığırından çıktı ki...
Önceden seçimlerde iyi iş yapana, çalışana, proje geliştirene, halkın dilinden anlayana ve insana direkt dokunana oy verilirdi.
Seçim afişlerinde genelde garibanlarla ilgilenen adayların resimleri olurdu.
Her ne kadar ikinci seçimde "sana oy veren ellerimiz kırılsın” bedduası alsalar da adaylar bu tür afişlerle yeniden gündeme gelirlerdi.
Hizmet etmeyen oy alamazdı.
Hizmet etmediği halde ülkeyi perişan edenler olmadı mı? Elbette oldu.
Onlar alternatif olarak çıktılar karşımıza. Dayatıldılar yani.
Ehven-i şer kabul edildi.
O devir bitti.
Yaklaşık yirmi yıldır belediyeler insanımıza güzel hizmetler yaptı.
Şehirlerin alt yapı sorunlarına çözüm buldular.
Her ne kadar şehri imar ederken, ihya etmeyi beceremeseler de şehirleri beton yığını haline getirseler de şehirlerin kültürel yapısına katkıda bulunamasalar da yine de manen gelecek kaygısı olmayan insanlara kısmen de olsa konforlu bir hayat sundular, diyebiliriz.
Son zamanlarda milletimiz, resmen hizmete doymuş görüntüsü vermeye başladı.
Eskiden belediyelerde olan biteni millet bilmezdi.
Şimdilerde her kesimden insan var belediyelerde çalışan, sosyal medya da var.
İllâ köşe yazarlarının diline düşmeye gerek yok.
Kilit noktalarda çalışan birkaç insan belediyelerin tüm foyalarını ortaya dökebiliyor.
Hiçbir şeyin gizli kalamayacağını fark edemeyen başkanlar "nasılsa hizmet ediyoruz” diyerek kendi insanlarını da zengin etme derdine düştüler.
Ukalalık, kibir, burnundan kıl aldırmama gibi davranışlar da sergilenince milletimiz resmen "dur” dedi "çalışkan” belediyelere.
Dur dedi ama…
Attan inip eşeğe bindiğini de bilemedi.
Bunu daha önce de kaleme almıştım, tekrar edeyim...
Sanırım bundan sonraki seçimlerde başkan adayları kendilerini tanıtırken şu ifadelere yer verecekler…
"En iyi yalanı ben söylerim.
Yolsuzluk, hırsızlık bizim şiarımızdır.
Otobüslerin yandığına bakma; halk lokantalarında çorbadan ağzın yanmasın yeter.
Her türlü melaneti yaparım ama yargı bana dokunamaz, dokunursa mağdur olurum halk beni daha yukarı taşır.
Deniz benim değil mi kirletirim; su benim değil mi fahiş fiyata satarım.
Doğalgaz faturası dediğin nedir ki, sen hiç su faturası ödedin mi?
Kendi şehrime faydam olmadı bari başka şehirleri de karıştırayım.”
Bu ve buna benzer eşsiz söylemler belediye başkanlarının önünü açar.
Önceki seçimde açmıştı, gördünüz.
Otopark ücretlerine, su faturalarına isyan eden var mı? Herkes halinden memnun.
Yan gelip yatarak, yakınlarını zengin etmek isteyen varsa malum partiden siyasete girsin.
Öyle zırhları var ki…
Beri taraf mağdur ettiniz” diye destek veriyor, kendileri de "mağdur oldu” diye destek veriyor. Düşünsene devlete borcunu ödemiyor yine mağdur oluyorsun.
Çık işin içinden çıkabilirsen…
Ülkeyi soyanlar rahatsız
Omurgasız şımarıklar
Sınavları kaldırma gücümüz yok mu?
Devleti zayıf göstermenin bedeli
Aile Yılı ayrılık yılı olmasın
Muhalefet iktidara gelebilir mi?
Başkasından bekleme kolaycılığı
Milletle ters düşenler
Mağduriyetiniz kabul edilmemiştir!
Düşmanıyla yoldaş olanlar