Müfredat, Rotasyon ve Kalite
YILBAŞI KUTLANABİLİR Mİ?
HESAP ZAMANI
Yüksek faiz maliyetleri ekonomik bir kâbus haline geldi
BU NAMAZLA ALAY EDEN NESİL Mİ, SESSİZ KALAN TOPLUM MU? BU ÜLKEDE BAŞKA DİNLERLE ALAY EDENİ GÖRDÜNÜZ MÜ?
“Canlı Yayında Konuşur Gibi” Konuşabilmek
Şivlilik bir dünya markası haline getirilebilir.
KÜRESEL GÜÇLERİN ELİNDEKİ SİHİRLİ GÜÇ, BİLİM
Sûfî bir ses işittim uzaklardan…
YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR…
Veeeee nihayet! Güzel futbol güzel sonuç…
SEVDALISIYIZ
Bahanesiz Maçtan Hüsran Çıktı
AHLAK VE VİCDANIN SESİ MISIRLI YAZAR MUSTAFA LUTFİ EL-MENFALUTİ
CUMHURİYET OLMASA BİZ OLMAZ MIYDIK?
EĞİTİMDE BİR MİLAT BAŞLAMALI MI?
SAĞLIK BAKANINA MEKTUP
11. YARGI PAKETİNE LGBT’DE EKLENMELİ
Samsunspor ders verdi, Konyaspor izledi…
Bırakmanın İnceliği
Milletin ekmeği ile oynamayın! Konya’da ekmek neden zamlandı?
Musluktan Akan Yalanlar, Akmayan Sular
Eğitimden ne zaman konu açılsa hemen her kesimden insan dert yanıyor. Seküler kesimin odaklandığı noktalar, değerler eğitimi üzerinden yapılan düzenlemelerdir. Bunların dikkate alınacak bir tarafı yok; çünkü Bakanlık kimseye herhangi bir şey dayatmıyor. Bu eleştirileri yöneltenler, kendi çocuklarından ziyade dindar kesimin çocuklarını dert ediniyor; onların varlığından ve gidişatından kendilerini mesul hissediyorlar. Saçmalığa bakar mısınız?
Muhafazakâr kesim ise şunları söylüyor: "Yeterince değerler eğitimi verilmiyor, gençlerin gidişatı kötü, dindar nesil projesine ne oldu, gibi." Yani Bakanlık, kısaca iki tarafa da yaranamıyor.
Eğitimde gözle görünmeyen sorunları sıralamaya çalışırsak:
Bunlara eklenecek başka hususlar da vardır elbette. Başta üniversitelerdeki eğitim fakültelerinin yeniden ele alınması, hatta bu fakültelerin Millî Eğitim Bakanlığına devredilmesi tartışmaya açılmalıdır. Halktan kopuk kimi akademisyenlerin, halkın içine girecek öğretmenleri yetiştirmesi bana pek makul gelmiyor.
Mevzuatta yer alan rotasyonun mutlaka işletilmesi şart. Rotasyon uygulanmazsa sorunlar kronik hale gelebiliyor. Ayrıca, aynı maaşı alan öğretmenlerden kimisi haftada beş saat derse girerken (maaş karşılığı veya norm fazlası durumu), kimisinin on beş-yirmi saat derse girmesi adalet duygusunu zedeliyor.
Okulun huzurunu bozan öğrencilerin açık öğretime yönlendirilmesi ile ilgili çalışmaları okuyunca sevindim ancak zorunlu eğitimin mutlaka yeniden ele alınması gerekiyor. Müfredat değişiklikleri ve Öğretmen Akademileri sorunlara ciddi bir neşter vuracaktır; fakat bu yapıların da zamanla daha da güçlendirilmesi gerekmektedir.
Millî Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin kronikleşen sorunlara ciddi çözümler getirmeye çalıştıkça birileri rahatsız olacak. Olsun. Yeter ki memleketin evlatları gerçek hüviyetine kavuşsun…
Seküler kesimin çatallı dili
Sessiz Çoğunluğun “Temiz Eller“ Manifestosu
Milletin Sinirini Bozmayın!
İddia ediyorum boş iddianame!
Aileyi madde planında kurtarırken
Torpil iyi işlere gölge düşürüyor
Mülakat sistemi değişiyor mu?
Modern ihtiyar heyetleri: Sosyal medya ve ilişki danışmanları
Münafıklık kötü müdür?
Her iki taraf da adaletten şikayetçi