DEPREMLER KARŞISINDA DURUŞUMUZ NASIL OLMALI?
BU ŞEHRE VEFA BORCUM VAR
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Bir Değerin Sessiz Vedası: Mahalle Bakkalı
E-MUHTIRA VE OSMANLI TOKADI
Küresel ekonomi durgunlukla yüksek enflasyon arsında bir bilinmezliğe sürükleniyor
PAMUK
Galibiyete Ciddiyetsizlik Yakışmadı
Ya 3 T’li (Tespit-Tenkit-Teklif) Konuşun, Ya da Ebediyen Susun!
Hüyük’te Turizm Bayramı
NAMAZIM, HER TÜRLÜ İBADETİM, HAYATIM VE ÖLÜMÜM ALLAH İÇİNDİR
REZİLLİK DİZ BOYU
Mart Ayı Satış Rakamları Açıklandı!
İRAN – ABD İLİŞKİLERİ
Ramazan’da Sağlıklı Beslenme Önerileri
ÇUMRA KARKIN’DA TANDIR EKMEĞİNİN SICAK YOLCULUĞU
KIZILDERELİ KATLİAMI
Acı nedir bilir misiniz?
Tayyip Erdoğan’ın ne kadar koltuk meraklısı biri olduğuna şahit olduk.
Kimse lafı evirip çevirmesin. Karnından da konuşmasın.
Sırf cumhurbaşkanı olabileyim diye, ülkemizde ne kadar fitne, kaos varsa hepsinin üstesinden geldi.
Irak’ın durumu ortada, Suriye hakeza öyle. Ortadoğu neredeyse cehennem gibi kaynarken, onca tacize, kışkırtmaya karşın Türkiye’yi savaşa sokmadı.
Neydi derdi? Cumhurbaşkanı olmak.
Oldu mu? Oldu.
Tayyip Erdoğan’ın siz akl-ı selim ile hareket ederek mi ülkeyi savaşa sokmadığını düşünüyorsunuz? Yanılırsınız.
Düşünün, devletin başında Kılıçdaroğlu veya Bahçeli olsaydı? Savaşa girmeyi bırakın belki de işgal edilmiştik. Neden? Bu ikilinin makam derdi yoktu da ondan. Ülkemiz de alnının akıyla o işgallerden, savaşlardan başarıyla çıkardı.
On iki adamız yoktu ama güneydoğumuz vardı, verirdik geçer giderdi. Hilafetimiz yoktu ama düzgün giden ekonomimiz vardı, batırırdık giderdi. Tekâlif-i Milliye emriyle emrederdik, hayvanlardan bile vergi toplar, ahırda bulamadığımız eşeği yatakta bulur vergimizi alırdık, geçer giderdi.
Tayyip öyle yapmadı.
Cumhurbaşkanı olabilmek için, o makama geçebilmek için, ekonomiyi batırmadı, savaşa girmedi. Ama halkın gözüne girebilmek için ne varsa yaptı.
Bu kadar gözünü makam hırsı bürümüş başka bir insan gelmedi bu ülkeye.
Gezi olaylarını hatırlayın. Ödün vermedi falan diye övündüklerine de aldanmayın. Adamın kafasında makam hırsı olmasaydı, gezi olaylarında da çuvallamıştık.
Haydi, tüm bunları makam için yaptı da, ya şu rehineler olayında niye böyle bir yol izledi anlayabilmiş değilim.
Ne güzel, makama oturmuşsun, karışanın yok, kimsenin sana yan gözle bakma şansı yok. Diktatörlüğünle herkesi pusturmuş, tırstırmışsın.
Tam da sırasıydı şöyle anlı şanlı bir operasyonun değil mi ama?
Salacaktın inlerine İŞID’ın Paralelcileri, CHP’lileri, MHP’lileri, Gezicileri, pardon askerlerimizi. Bombalayacaktın rehinlerimizin olduğu binayı.
49 insanımız ölürdü ölmesine de en azından yüreklerimize su serperdin Başkan!
Olmadı, yakışmadı sana.
Hani sen Kasımpaşalıydın?
Hani sen “one minüt” falan çekerdin?
Makam kaygın da yoktu.
Diplomasiyle, pazarlıklarla falan rehine krizi mi aşılır Allah aşkına?
Kriz dediğin ABD arkaya alınarak, ülkemizde ne kadar yeminli muhalif varsa hepsine fikir danışarak aşılır.
Abdülhamid tahttan ineli çok oldu, sen hala düşmanlarımız ne derse tersini yapmaya devam ediyorsun da, onlar eskidendi çok eskiden…
Bırak artık bu işleri, Allah gözünü doyursun, gelebileceğin en üst makama geldin.
Ülkemizde biz işin içinden çıkılamayacak krizler görmek istiyoruz.
Ekonomi vursun hele dibe. Savaş çıksın, rehineler ölsün, ortalık karışsın istiyoruz.
Kendi eliyle küçülen muhalefet
Dilli şeytan
Eski Türkiye güzeldi be!
Gençleri mehdi mi kurtaracak?
Sokağa ne zaman çıkılır?
Zihinlerde çizilen haritalar
Yusuf Tekin’in mücadelesi
Çözüm değil sonlandırma süreci
Eğitim de denetim de şart
Konforlu iş belediye başkanlığı