Kaybettiğimiz Değerler

Asırlar örnek olduk, insanlığa ders verdik.

Nerede imdat diyen, sahip çıktık, ses verdik.

Mazlumun hamisiydik, zalimin korkusuyduk,

İslam'ın kılıcıydık, ümmetin ordusuyduk.

Selimiye'yi yaptık, o mimar bizim idi.

Tuna'yı yarıp geçen alemdar bizim idi.

Ayırmazdık kimseyi, kul derdik, insan derdik,

Yaralı hayvanlara bile bakar, can derdik.

Allah için severdik, gelmeyene varırdık,

Bize silah çekenin yarasını sarardık.

Boş bırakmazdık asla cihat meydanlarını,

Gayemiz söndürmekti fitne kazanlarını.

Allah'ın nizamını yüceltmekti gayemiz.

İmandı, cesaretti biricik sermayemiz.

Adaleti götürdük hep mazlum topraklara,

Adeta can suyuyduk sararan yapraklara.

Büyükleri sayardık, küçükleri severdik.

Heybetimiz korkutur, gözümüzle döverdik.

Merhametimiz çoktu, düşeni kaldırırdık,

Mazlumları korurduk, zalimi yıldırırdık.

Edep ile dinlerdik, söylerdik sözümüzü,

Hiç kimsesin malına dikmezdik gözümüzü.

Emanet bilir idik malı, canı, namusu,

Yanlış yaptırmazdı hiç bize Allah korkusu.

Kadınımız arlıydı, beklerdi erimizi,

Örtünürdük de güneş yakmazdı derimizi.

Görünmezdi tenimiz yüzümüzün dışında,

Başörtüsü öterdi kızlar yedi yaşında.

Hayamız vardı bizim imanımızdan gelen,

Ayıplanırdı bizde kahkaha ile gülen.

Aç komşumuz var iken yatamazdık hiç tokça,

Küsleri barıştırır, bölüştürdük biz hakça.

Bir asil millet idik, dünya bize hayrandı.

Örneğimiz Peygamber, rehberimiz Kur'an'dı.

Sılay-ı rahim için beklemezdik bayramı,

Paylaşırdı komşular olsa ekşi ayranı.

Yıllar geçer olmazdı mahkemelik işimiz,

Doktorlara gitmezdik ağrısa da dişimiz.

Bugünler ne oldu da gitti heybet, bereket,

Mahkemede, hapsanede, hastanede hareket!

Bozuldu ahlakımız, dürüstlüğü yitirdik,

Maddiyata aldandık, manamızı bitirdik.

Maneviyattı bizi bir yapan tutkalımız,

Kurudu köklerinden ayrılan gül dalımız.

Küçük- büyük kalmadı, saygı -sevgi yok oldu.

Minnet yok, teşekkür yok, çünkü herkes tok oldu.

Faiz girdi evlere bırakmadı bereket.

Tefeciler kol gezer, bankalarda hareket.

Borçlandık namertlere aşılmaz dağ misali,

Haram-helal karıştı sütteki yağ misali.

Açıldı kadınımız kasapta et oldular,

Mutluluk kaynakları cennete set oldular.

Hasılı arıyoruz adaletin "A”sını,

Tutuyoruz kaybedilen değerlerin yasını.

Geçmiş ile övünüp ancak avunmadayız,

Yeni goller yememek için savunmadayız.

Bilmem ki kaybımızı yeniden bulur muyuz?

Uçuruma düşmeden bir yerde durur muyuz?


Yazarın Diğer Yazıları