Bir İmparatorluk Dili: ‘Osmanlıca’

Son günlerde gündeme oturan daha doğrusu oturtulan bir konu var: Mâlumunuz “OSMANLICA”  daha doğrusu  OSMANLI TÜRKÇESİ.
19. Milli Eğitim Şûrasınca alınan karara göre şu an okullarda seçmeli ders olarak okutulan Osmanlıca, Anadolu imam Hatip Liselerinde zorunlu ders oldu.
Oldu olmasına ama tartışmalar da aldı başını gitti. Neden bu kadar irdelendi? Bir dil niye durduk yere günah keçisi ilan edildi? Akıllarda soru işaretleri… Bir dille hem de Türk-İslâm Coğrafyasını kucaklamış bir imparatorluk diliyle ne alıp veremedikleri olsun! Yoksa Osmanlıca bir dil bile değil ki! Ne yani sadece mezar taşlarını mı okuyacağız? Tam da batının dayatma harflerine alışmış, yüz yıl öncemizi bile anlamıyorken nereden de çıktı şimdi bu! Fesubhanallahh…
Kafalar allak-bullak, ortalık toz-duman… Neymiş bu Osmanlıca… Bu kadar gürültüyü duyan da sanki 1932’den önce bu topraklarda başka bir dille konuşuyorduk da dil devriminden sonra bugün anlaşabildiğimiz Türkçeye döndük zannedecek…
Dikkatle üstüne basa basa vurgulamak isterim ki konu DİL değil ALFABE...
1928’de başlatılan ve hayata geçirilen değişiklikle alfabe, Arap harflerinden Lâtin harflerine dönüştürüldü. Kısa zaman sonra iki alfabeye de hâkim insanların yerine sadece bugün kullandığımız harflerle yazıp okuyan yeni nesiller geldi. Yani Türkçe’nin atılıp yerine sözüm ona “yoz” bir dil getirildiği falan yok. Türklük elden gidiyor çığırtkanlığı yapanlara duyurulur!
Kaldı ki dil, öz ve öz Türkçedir. Osmanlı Türkçesinin “Lisan-ı Osmanî”, “Osmanlı Lisanı” diye adlandırılmasına ünlü sözlükçü, yazar Şemseddin Sami de karşı çıkmış ve tıpkı Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hâcib, Ali Şir Nevâi gibi o da dilin adının “Türkçe” olduğunu ifade etmiştir.
Peki, kim-kimler neden şimdi çıkıp da ortalığı velveleye veriyor? Çok ta uzağa gitmemek gerek aslında… Geçmişte ezanı “Tanrı Uludur” diye okutanların torunları, şimdi “Osmanlıca” olmasın diyen, sadece mezar taşı okuyacağını düşünüp aslını inkâr eden haramzadeler… Tarihinde koskoca bir cihan devleti olan ve o devlete İMPARATORLUK bile diyemeyen, yıllarca tarih kitaplarında bir imparatorluğu küçültüp devlet diye okutan haramzadeler…
Ama burada asıl amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek…  Dil üzerinden hükümete yüklenmek. Yaftalamak, algı oluşturmak…
Allah kötüye fırsat vermesin; “Merada özgür dolaşan inekler yetiştirelim. Onun sağlıklı etini yedirelim, sağlıklı nesiller yetişsin. Bu omega3 değeri yüksek hayvanların etini yiyen insanlar zeki olur. İnsanlar zeki olursa, okur, CHP'ye oy verir" diyen bir muhalefete hiç vermesin.
(Duygularını gayet güzel ifade edip yazıya döken Hacer Alpu kızımıza çok teşekkür ederim.)


Yazarın Diğer Yazıları