İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NE ALTERNATİF PROJE TEKLİFİM

Bilindiği gibi İstanbul Sözleşmesi ile kadının sözüne itibar edilerek -başkaca hiçbir delil istenmeden- bir telefonu ile karakol ve/veya aile mahkemeleri kocayı 6 aya kadar evden uzaklaştırmaktadır.

Her ne kadar İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmışsa da, kadının şikâyeti üzerine kocanın evden uzaklaştırılması uygulaması devam etmektedir. Bu uygulama güya kadını korumak içindir. Ancak koca, kendisini sokağa atan karısına kinlenmekte, eşler arasındaki sevgi bağlarının bir daha tamir edilemeyecek biçimde kopmasına neden olmakta, kadın cinayetleri hızla artmaktadır. Evinden atılan koca hem eşinden, hem de çocuklarından koparılmakta, masum çocuklar baba himaye ve şefkatinden mahrum kalmaktadırlar.

Nitekim, Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi Şeref Malkoç'un, "Eşler tartıştığında kadın, karakola telefon açıp şikâyette bulunduğunda koca evden uzaklaştırma alıyor. Bu da öfkeyi ve kadına şiddeti körüklüyor. Biz eşleri barıştırmak yerine ayrılsın diye kanun çıkarmışız" itirafı her şeyi anlatmaktadır.
 

Avukatım ve uygulamanın içindeyim. Evden uzaklaştırılan müvekkillerin çoğu ağız birliği etmişlercesine "Ya intihar edeceğim, ya da eşimi vuracağım” tarzında tepki göstermişlerdir.

Bu sorunun daha insani, daha medeni, daha İslami, daha fıtrata uygun ve tarafları tatmin edecek çözümü yarattığı kulunun fıtratını en iyi bilen Allah göstermektedir.

Nisâ Suresi 35. Ayette "Eğer (bütün bunlar sonuç vermezse veya tam tersine erkek kadınına hakaret ve eziyet ederse, o takdirde kadın ile kocanın) aralarının (iyice) açılmasından korkarsanız, bu durumda erkeğin… ve kadının …ailesinden birer hakem (belirleyip) gönderin. Eğer bunlar, (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da aralarında başarı sağlar. Şüphesiz, Allah, Bilendir, Haberdar olandır.” buyurulmaktadır.

Bu ayetle; ailevi, içtimai ve iktisadi sorunların hakemlik-arabuluculuk sistemiyle ve devlet-resmiyet gözetiminde çözülebileceğine işaret buyurulmaktadır.

Bakara 229. Ayette de Allah "ya güzellikle kadını tutun, ya hoşlukla bırakın” demektedir.

Bu ayetlerden hareketle aşağıda ana hatlarını çizmeye çalışacağım proje hayata geçirilirse "evlilik birliğinin ya güzelce sürmesi ya da hoşlukla bitirilmesi” mümkün olacaktır.

1-Halen istenen formalite rapor yerine, evlik öncesi veraset yoluyla geçecek hastalıklara, kan uyuşmazlığına ve eşlerin imtizaçsızlık yaşayıp yaşamayacağına dair psikiyatri servislerinden rapor istenmelidir.

2-Hastanelerde -7/24 aranabilecek 112 benzeri bir hat oluşturulmalı-, psikolog, psikiyatrist, polis, arabulucu, din görevlisi, erkeğin ve kadının ailesinden müteşekkil bir kurul oluşturulmalı, bu kurul aileye destek olmalıdır. Acil hallerde bu kuruldan gerekli olanlar refakatinde ambulans ile gidilerek ihtilaf müşterek hanede çözülmeye çalışılmalıdır. Kayıt tutularak aile takip edilmeli eş ve çocuklara profesyonel destek sürdürülmelidir.

3-Boşanma davası açmak için bu kuruldan destek almış olmak dava şartı sayılmalıdır.

4-Buna rağmen geçimsizlik devam eder, taraflardan biri dava açarsa bu kuruldan rapor ve kanaat sorulmalıdır. Boşanma sebepleri bu kurul tarafından ilmi ve tarafsız gerekçelerle dosyasına işleneceğinden boşanma davalarında ispat zorluğu azalacak, daha adil kararlar verilmesinin önü açılacaktır.

5-Böylece boşanma ile sonuçlanabilecek çok sayıda evlilik birliğinin devamı sağlanacaktır.

6-Kocanın İstanbul Sözleşmesi uygulaması ile kendisini sokağa atan karısına kin duyma olumsuzluğu ve kadın cinayetleri önemli ölçüde azalacak, hatta ortadan kalkacaktır.

Bu sosyal projede elbette eksikler, yanlışlar, uygulama güçlükleri olabilir. Bu esaslar çerçevesinde uzmanlardan oluşacak ilgili kurullarda proje daha olgun ve mütekâmil hale getirilebilir.

Teklif benden, gereği yetkililerden, Tevfik Allah'tandır…

KONYA – 18 Ocak 2023


Yazarın Diğer Yazıları