ESKİMİŞ VE ESKİMEYE BAŞLAMIŞ MESLEKLER

Ezelden yüksek makamın bu emrine uyularak her evsaf ve bilirkişileri ayrı ayrı hazır bulundurulup narhların her birinde eskilerinin nasıl olduğu ve el'an bu halini muhafaza edip etmediği ve değişiklik varsa sebebi ve ne zaman meydana geldiği soruldukta hiçbir iş alanında eski kanundan eser kalmamıştır. Bütün narhlar beş altı yıldan beri tamamen değişmiş ve bozulmuştur. Narhla katiyen amel edilmemektedir. Dediler. Öyle olunca ekmekçilerin teftişine başlanıp eski kanunları soruldu. Her zaman buğdayın ucuzluğuna ve dolgunluğuna göre hakimin emri ile güvenilir bilirkişiler çeşni tutarlardı. Dört beş yıl vardır ki ekmekçiler hüküm getirip bunda şehir ileri gelenlerinden birkaç bilirkişi hakim marifetiyle çeşni tutup onunla amel edilsin diye emrolunmuş ve o tarihte çeşni tutulup şöyle kararlaştırılmıştır ki Bursa'nın "Mud" (bir mud beş kile) adlı ölçeğiyle buğdayın alası yüz on akçaya ortası yüze ve düşüğü seksen beş akçaya olduğu zaman ekmek yediyüz dirhemi bir akçaya olacak ve fiyatlarda artma, eksilme vuku bulduğu takdirde bu kıyasla yeni narh tayin olunacak. Şu şart ile ki un ince elekten elenmiş olacak, ekmek iyi pişecek, ak olacak ve kokusu bulunmayacak. Amma bu şartlar acaba fiilen yürürlükte ve yerleşmiş midir diye sınamak için bir kaç yerden ekmek getirtildi. Kimisi çiğ ve kimi kara, bazısı da eksik bulunup sebebi sorulunca hazır bulunananların çoğu dediler iki her gün her fırından kah çiğ, kâh eksik diye beşer onar akça alıp göz yumarlar; hatta Belediye memurları fırından akça almasın diye emir bile gelmiştir. Gereğine uymazlar. Eskisi gibi akçalar alırlar. Eksiğini ve ayıbını gizleyip örterler. Aldıkları akçayı görünürde ceza olarak alırlar. Gerçekte bununla eksiğe ve ayıba izin verirler. Dediler. Öyle olunca günün muhtesibine (Belediye Bakanı) bu işkenci ve salapatiliğe vakıf mısın denildiğinde ben henüz geldim bunları bilmem Kâtibim ve khyam eskiden kalmadır onlara sorunuz, dedi. Onlara bu kadar çiğ ve kara ve eksik nedir; niçin gözlemezsiniz denince, bu defa günahımızı af edin. Bundan böyle ihtimam edelim, gözleyelim, artık olmasın dediler. Tekrar tekrar bundan böyle gaflete düşmemeleri, şeriat ve kanun dışı iş yapmamaları söylendi. Az vakit içinde eskisinden ziyade fenalıkları görüldü. Yine defalarca hatırlatıldı. Fakat kat 'iyen iltifat etmediler. Şer'e, kanuna uymadılar. 

Yazarın Diğer Yazıları